Malatya'nın Arapgir ilçesinde yaşayan Mehmet Gül, müziğe olan bağlılığını yıllara meydan okuyarak sürdürüyor. 85 yaşındaki Gül, gençlik yıllarında başladığı enstrüman yolculuğuna hâlâ aynı heyecanla devam ediyor.
Bir Düğünle Başlayan Serüven
Boğazlı Mahallesi'nde ikamet eden Gül, müzikle tanışmasını 1960 yılında katıldığı bir düğüne bağlıyor. O gün dinlediği melodilerle içinde kıvılcımlanan ilgi, kısa sürede bir tutkuya dönüştü. Enstrüman edinmek için o dönemdeki zor şartlara rağmen para biriktiren Gül, Bursa’da askerlik yapan ağabeyinin desteğiyle ilk kemençesine kavuştu.
El Emeğiyle Öğrenilen Melodiler
Kemençeyle başladığı serüvene daha sonra sazı da ekleyen Mehmet Gül, yalnızca çalmakla kalmayıp, zamanla kendisini geliştirdi. 1970’li yıllarda müzik tutkusu etrafında bir araya gelen 6 kişilik arkadaş grubuyla birlikte sahne almaya başladılar. Önceleri düğünlerde başlayan bu birliktelik, zamanla resmi törenlerde de kendine yer buldu.
Mirasını Gelecek Nesillere Taşıyor
Yıllar içinde grubun üyeleri birer birer hayata veda ederken, Gül bugün grubun yaşayan tek üyesi. Sahip olduğu bilgiyi ve tecrübeyi torunlarına ve çevresindekilere aktarmayı amaçlıyor. Gül, müziği yalnızca bir hobi değil, hayatının ayrılmaz bir parçası olarak tanımlıyor.
“Sobasız Evlerde, Tellere Hayat Verdik”
Müziğe olan sevgisini anlatırken geçmişe dönen Gül, o günlerin zorluklarına rağmen tutkularından vazgeçmediklerini dile getiriyor. Evde soba olmadan geçen kışlara, kırılan tellere, kendi imkanlarıyla yaptıkları enstrümanlara değinen Gül, o dönemin ruhunu şu sözlerle özetliyor:
“Evimizde soba yoktu, aynı odada yaşardık. Çalacak yer bulamazdım, ama bir köşede yine de çalışırdım. Tellerimiz yoktu, hayvan bağırsağından tel yapardık. Babam saz ve kemençe yapardı, ondan izleyerek öğrendim. Türkü söyleyen birini görsem, hemen taklit ederdim.”
“Köy Köy Dolaşır, Müzik Yapardık”
Müzik uğruna evden haftalarca uzak kaldıklarını dile getiren Gül, geçmişte köy köy dolaşarak konser verdiklerini belirtiyor. 6 kişilik grubun içinde en uzun yaşayan üye olarak müzikle olan bağını bugün de sürdürüyor.
“Grubumuzla birlikte 15 yıl boyunca birçok programa katıldık. En uzun ben yaşadım, diğerleri en fazla 80 yaşına kadar geldi. Şimdi yalnızım ama müzik hâlâ benimle.”