Ekonomi

AB’ye ihraç yapanlar dikkat: Karbon ayak izi belgelendirmesi zorunlu hale geliyor

AVRUPA BİRLİĞİ’NİN 2050 YILINDA İKLİM-NÖTR İLK KITA OLMA HEDEFİ DOĞRULTUSUNDA TİCARETE YÖN VERECEK ÖNEMLİ BİR ADIM ATTIĞINI BELİRTEN ASSET GLOBAL LOJİSTİK INTEGRATİON İŞ GELİŞTİRME MÜDÜRÜ HÜSEYİN DİNSEVER, AB’YE İHRAÇ EDİLEN HER ÜRÜN İÇİN KARBON AYAK İZİ BELGELENDİRMESİNİN ZORUNLU HALE GELECEĞİNİ İFADE EDEREK, BU SÜREÇTE TÜRK İHRACATÇILARIN KARŞILAŞABİLECEĞİ RİSKLERE DİKKAT ÇEKTİ.

Avrupa Birliği’nin 2050 yılında iklim-nötr ilk kıta olma hedefi doğrultusunda ticarete yön verecek önemli bir adım attığını belirten Asset Global Lojistik Integration İş Geliştirme Müdürü Hüseyin Dinsever, AB’ye ihraç edilen her ürün için karbon ayak izi belgelendirmesinin zorunlu hale geleceğini ifade ederek, bu süreçte Türk ihracatçıların karşılaşabileceği risklere dikkat çekti.

Avrupa Birliği’nin (AB) Yeşil Mutabakat çerçevesinde uygulamaya koyduğu Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) ile ilgili açıklamalarda bulunan Asset Global Lojistik Integration İş Geliştirme Müdürü Hüseyin Dinsever, bu sürecin Türk ihracatçıları için önemli bir dönüm noktası olduğunu belirtti.

“Karbon salınımını azaltmayan firmalar, AB pazarına rekabet gücünü kaybedebilir”

Firmaların dönüşüme hazırlıklı olması gerektiğini ve lojistik süreçlerinin SKDM çerçevesindeki önemine vurgu yapan Dinsever, “Avrupa Birliği, 2050 yılında iklim-nötr ilk kıta olma hedefi doğrultusunda ticarete yön verecek çok önemli bir adım attı. SKDM, sadece üreticilerin değil, lojistik süreçlerinin de karbon salınımına odaklanan bir sistem. Karbon salınımını azaltmayan firmalar, AB pazarında rekabet gücünü kaybedebilir. Karbon yoğun ürünler ek vergilerle karşılaşırken, bu durum Türk ihracatçılar için maliyet artışlarına neden olacak. AB ithalatçıları, artık sadece kaliteli ürüne değil, çevresel sürdürülebilirlik kriterlerine de öncelik verecek. Lojistik sektörü, SKDM’de doğrudan yer almıyor gibi görünse de aslında üretimden sevkiyata kadar her aşamada karbon salınımı raporlaması talep edilecek. AB sanayicisi, üretimde kullanılan hammaddelerin tedarikinden nihai ürünün teslimine kadar tüm süreçlerin karbon ayak izini görmek istiyor. Biz bu ihtiyacı öngörerek geliştirdiğimiz Optimus yazılımımızla lojistik süreçlerinden kaynaklanan karbon salınımını ölçme ve raporlama hizmeti sunuyoruz. Bu, Türkiye’de bir ilk ve şu an firmalarımıza gerçek zamanlı çözümler üretiyoruz” dedi.

“Doğaya olan sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz”

Optimus yazılımıyla ilgili bilgi veren Hüseyin Dinsever, “Bu yazılım sayesinde geminin model yılı, motor hacmi ve deniz mili gibi verilerle karbon salınımını ölçebiliyoruz. Aynı zamanda konteyner tipine göre karbon salınımı raporlayarak sanayicimizin AB standartlarına uygun belge sunmasına destek oluyoruz. Bunun yanı sıra, dağıtım ağımızda elektrikli araçları devreye almayı planlıyoruz ve veri transferini tamamen kağıtsız hale getirerek doğaya olan sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz. SKDM, sadece ticari bir zorunluluk değil, aynı zamanda çevre ve insan için bir sorumluluk. Türk ihracatçıları olarak bu süreçte karbon ayak izimizi küçültmek, AB pazarında kalıcı olmanın anahtarı. Biz her zaman sanayicimizin yanındayız ve sürdürülebilir ticaret için gereken tüm desteği sağlamaya devam edeceğiz” diye konuştu.