(ANKARA) - CHP, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda değişiklik yapan kanunun iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) dava açtı. CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, "Bu düzenleme, küresel ölçekte e-ticaret yapan firmalara, yerel ve ulusal ölçekte çalışan firmalarımız aleyhine olmak üzere toplamda 60 ila 70 milyar TL düzeyinde daha az ticaret lisansı ücreti ödeme durumu getiriyor. Peki bu memleketin Meclis’i yerel ve ulusal ölçekli firmaları mı koruyacak, yoksa küresel ölçekteki firmalara rekabeti bozucu nitelikte adalete aykırı çıkar sağlamayla mı uğraşacak" ifadesini kullandı.
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, 7529 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne dava açtı. Günaydın başvurunun ardından AYM önünde yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:
“Bugün, 30 Ekim 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Anayasa’ya aykırı hükümlerinin yürütmesinin durdurulması öncelikle ve her halükarda iptali için AYM’ye dilekçemizi sunmuş bulunuyoruz CHP Grubu olarak. Geçenlerde TBMM’de bütçe konuşmasında Ticaret Bakanı Ömer Bolat, bu yasayı çıkarttıkları için övünüyordu. Peki nedir bu düzenleme? Elektronik ticarette aracı hizmet sağlayıcılarının elektronik ticaret lisansı ücreti ödemeleri gerekiyor. Bunun için 2022’de bir yasa çıkartılmıştı. Bu yasa oy birliğiyle çıkartılmıştı. Ve bu aracı hizmet sağlayıcı şirketlerin bir takvim yılı içerisinde sağladıkları net işlem tutarı hacmi uyarınca adil bir ücretleme kararı verilmiş ve kanun bu şekilde düzenlenmişti.
"Yerel ve ulusal ölçekte çalışan firmalarımız aleyhine daha az ticaret lisansı ücreti ödeme durumu getiriyor”
Ne oldu da aradan iki yıl geçtikten sonra AKP bunun tam tersine bir düzenlemeyi TBMM’den tüm muhalefet partilerinin haklı itirazlarına rağmen geçirdi. Şimdi geçirdiklerinin ne olduğunu anlatalım: ‘Eğer elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcı aynı zamanda yatırım ve ihracat yapıyorsa 2024 yılı için bu yatırım ve ihracat tutarının dört katını, 2025’te üç katını, 2026 ve izleyen yıllarda iki katını, bir takvim yılı içerisinde yapacağı toplam işlem hacminden düşecek ve ticaret lisansı ücretini buna göre ödeyecek. Bu biraz karmaşık olabilir. Bu açıkçası şöyle: Küresel ölçekte e-ticaret yapan firmalara, yerel ve ulusal ölçekte çalışan firmalarımız aleyhine olmak üzere toplamda 60 ila 70 milyar TL düzeyinde daha az ticaret lisansı ücreti ödeme durumu getiriyor. Peki bu memleketin Meclis’i yerel ve ulusal ölçekli firmaları mı koruyacak, yoksa küresel ölçekteki firmalara rekabeti bozucu nitelikte adalete aykırı çıkar sağlamayla mı uğraşacak? Kuşkusuz böyle bir düzlemi TBMM için uygun bir çalışma ekseni olarak tanımlamak mümkün değildir.
"Ticaretin rekabete, adalete, Türkiye'nin çıkarlarına uygun yürümesini savunuyoruz"
Komisyonlarda ve Genel Kurul’da yapılan tüm itirazlara rağmen bu düzenlemeyi getirdiler. Biz de bu düzenlemeyi AYM’ye getireceğimizi ifade etmiştik. CHP her zaman halkın yanında, yerel ve ulusal ölçekte adil adaletle çalışan firmalarımızın yanında. Dolayısıyla ticaretin biz rekabete uygun, adalete uygun yürümesini, Türkiye'nin çıkarlarına uygun yürümesini savunuyoruz. Bu ilkemiz uyarınca AYM dilekçemizi sunmuş olduk. Bunun yanında bunu da bir torba kanunu niteliğine dönüştürdüler. Samsun ilinin Tekkeköy ilçesinde kurulacak bir organize sanayi bölgesinin devletin hüküm ve tasarrufu altında olması gerekirken üçüncü şahıslara devrine yönelik düzenlemeyi benzer şekilde AYM’ye getiriyoruz ve nihayet e-ticaretin ilke ve kurallarını yönetmeliğe bırakan, kanunla düzenlemeyen ve böylece her türlü sürprizi açık bırakan yasa hükmünü de AYM’ye taşımış bulunuyoruz. Gördüğünüz gibi CHP halk için çalışmaya, adalet için çalışmaya devam ediyor.”
