Haber: Hande Öztürk
(ANKARA) - Terör örgütü Heyet Tahrir Şam'ın (HTŞ) lideri Ebu Muhammed El Colani, Suriye'nin nüfusunun yarısının ülke dışında olduğunu belirterek, "İnsanları, komşu ülkelerden, Türkiye ve Avrupa'dan geri getirmemiz gerekiyor" dedi. Pek çok Avrupa ülkesi, 9 Aralık'ta Suriye'den gelen sığınma başvurularının incelenmesini askıya almıştı. Batı medyası, Avrupa'ya uyum sağlayamayan ya da makul bir süre içinde iş bulamayan Suriyelilerin, geri dönmeye zorlanabileceğini iddia etti.
Terör örgütü Heyet Tahrir Şam'ın (HTŞ) lideri Ebu Muhammed El Colani, HTŞ'nin öncülüğündeki muhaliflerin Suriye'nin başkenti Şam'ın kontrolünü ele geçirmesi ve Beşar Esad’ı hükümetini devirmesinden bu yana ilk kez yabancı basına konuştu. Colani, İngiltere merkezli Times gazetesine verdiği röportajda, Şam'ın düştüğü günün akşamı Suriye'den ayrılarak Rusya'ya sığınan Beşar Esad yönetimi döneminde getirilen yaptırımların kaldırılması için Batılı ülkelere çağrıda bulundu.
HTŞ lideri Colani, "Kendilerine güvence vermek için aralarında Hıristiyan ve Dürzi cemaatlerinin de olduğu azınlık gruplarının liderleriyle görüştüğünü ve rejimin işkencelerine katılan, ellerinde kan olan kişiler hariç olmak üzere tüm Suriyeliler için af uygulanacağını" söyledi. "Temel endişesinin şu an için biraz uzak görünen seçimler öncesinde ülkede istikrarı sağlamak ve ülkeyi yeniden inşa etmek olduğunu söyleyen" Colani, ülke nüfusunun yarısının Suriye dışında olduğunu ve çoğunun belgelerinin bulunmadığını belirtti. Colani, "İnsanları, komşu ülkelerden, Türkiye ve Avrupa'dan geri getirmemiz gerekiyor" dedi.
"Önceliklerimizden biri, Batılı ülkeleri HTŞ'yi ‘terör listesinden’ çıkarmaya ikna etmek”
Colani, "önceliklerinden birinin ABD ve İngiltere de dahil olmak üzere Batılı ülkeleri kendisini ve HTŞ'yi ‘terör listesinden’ çıkarmaya ikna etmek olduğunu" söyledi. Colani, "Ülkedeki Hıristiyanlar, Dürziler ve Aleviler de dahil azınlıklara baskı ve zulümle karşı karşıya kalmayacakları konusunda güvence vermeye çalışacağını" ifade etti. Esad yönetimindeki isimler hariç herkesin aftan yararlanacağını belirten Colani, Batı'yı Esad döneminde uygulanan yaptırımları kaldırmaya çağırdı.Colani, "Bu kısıtlamaların Suriye'nin toparlanmasını engellediğini ve artık haklı olmadığını" savundu.
Kaja Kallas: "Kapsayıcı bir politika izlemesi konusunda güvence verene kadar kısıtlamalar kaldırılmayacak"
AB Dış Politika Şefi Kaja Kallas, Brüksel'deki AB Dışişleri Bakanları Toplantısı öncesinde yaptığı konuşmada, Suriye'deki yeni hükümetin azınlıklara zarar verilmemesi, kadın haklarının korunması ve daha kapsayıcı bir politika izlemesi konularında güvence verene kadar AB'nin Suriye'ye ilişkin kısıtlamalarının kaldırılmayacağını vurgulamıştı.
Avrupa ülkeleri, Suriyelilerin sığınma başvurularını askıya aldı
Öte yandan, Suriye’deki son gelişmeler Avrupa’daki Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri dönüp dönmemeleri konusunda da pek çok tartışmaya neden oldu. Çok sayıda Avrupa ülkesi, Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri dönmesi için adım attı. Almanya, Fransa, Norveç, Danimarka, Hollanda, İngiltere, İsviçre, Belçika, İsveç ve Yunanistan 9 Aralık'ta Suriye'den gelen sığınma başvurularının incelenmesini askıya aldıklarını açıkladı. Avusturya ise, halihazırda sığınma hakkı verilmiş olan Suriyeliler için bir “geri gönderme ve sınır dışı etme programı” hazırladığını duyurdu. Aşırı sağcı partiler ise mültecilerin sınır dışı edilmesine ilişkin siyasi ve hukuki tartışmaları yeniden başlattı.
Esad'ın 8 Aralık’ta devrilmesinin ardından birçok Avrupa ülkesi, Suriyelilerin sığınma taleplerini işleme koymazken, Avrupa ülkelerindeki pek çok Suriyeli mülteci, Suriye'deki son durumu, kendileri için "belirsiz" olarak tanımlıyor ve ülkelerine geri dönmeleri konusunda "yeterince güvenli" bulmuyor.
13 yıldan bu yana Avrupa’ya yerleşen 1.5 milyondan fazla Suriyeli var
Suriye iç savaşının başladığı 2011'den bu yana Avrupa’ya yerleşen 1.5 milyondan fazla Suriyeli bulunuyor. Almanya’da 712 binden fazla Suriyeli, mülteci statüsünde ikamet ederken; Almanya, aynı zamanda Avrupa'nın en büyük Suriyeli diasporasına sahip. Alman muhafazakâr Milletvekili Jens Spahn, geçtiğimiz günlerde Alman kanalına verdiği bir demeçte, ülkelerine geri dönmeleri için kendilerine devlet desteği sunulması gerektiğini söyleyerek, kişi başına bin avro tutarında bir yer değiştirme ikramiyesi verilmesi gerektiğinden ve devletin onlara uçak tahsis edebileceğinden bahsetti.
Konuyla ilgili tartışmalar sürerken bir Alman hizmet sendikası olan Verdi'nin başkanı Frank Werneke ise, geniş çaplı bir geri dönüş çabasına karşı uyarıda bulundu. Bakanların "duruma soğukkanlılıkla yaklaşmalarını" umduğunu belirten Werneke, Suriye'deki geçiş hükümetinin öncelikle ülkedeki çok sayıda etnik ve dini grubun ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak, "mümkün olan en demokratik koşulları" oluşturmasının önemli olduğunu söyledi.
Fransa: Mevcut iltica dosyaları askıya alınacak
Fransa İçişleri Bakanlığı, “Suriye'den gelen mevcut iltica dosyalarının askıya alınması üzerinde çalışıyoruz" dedi. Sığınma başvuruları, bakanlığın yetkisi altında olmayan Fransız Mültecileri ve Vatansız Kişileri Koruma Ofisi (OFPRA) tarafından işleme alındığı bilinirken, OFPRA Direktörü Julien Boucher, "Suriye'de hızla değişen durumu büyük bir dikkatle takip ediyoruz ve bu durum bazı kararları ertelememize neden olabilir" dedi.
Fransa Göçmenlik ve Entegrasyon Ofisi'ne (OFII) göre, Fransa'da şu anda reşit olmayanlar da dahil olmak üzere toplamda 80 bin Suriyeli mülteci bulunuyor. Fransız medyasına konuşan Suriyeli mülteciler, evlerine dönmeyi düşünmek için henüz çok erken olduğunu söyledi ve Avrupa'da yeni bir hayata başladıklarını, tekrar yerlerinden edilmek istemediklerini belirtti.
Batı medyası: "Suriyeliler, geri dönmeye zorlanabilir"
Batı medyasında yer alan haberlerde, "Avrupa hükümetlerinin, Esad'ın devrilmesiyle birlikte kamuoyunda yüksek göç oranlarıyla ilgili artan huzursuzluğu gidermek için bir fırsat yakaladığı" belirtiliyor. Buna göre, Batı medyasının aktarılan haberlere göre, Avrupa'ya uyum sağlayamayan ya da makul bir süre içinde iş bulamayan Suriyeliler, geri dönmeye zorlanabilir.
Avrupa Birliği İltica Ajansı'na (EUAA) göre, 9 Aralık’taki sığınma başvurularının askıya alma sürecinden önce ekim ayı sonunda, AB ülkelerinde Suriyelilere ait 108 binden fazla sığınma başvurusu halihazırda beklemedeydi.