Genel

Dünya Engelliler Günü’ne özel farkındalık söyleşisi

Beylikdüzü’nde 3 Aralık Engelliler Günü çerçevesinde Selim ve Kerim Altınok kardeşleri ağırladı. Başarı hikayelerini anlatan görme engelli kardeşler, engelli ailelerine de çağrıda bulunarak, "Korumacı davranmayın. Bırakın çocuklarınız evden çıksınlar, buraya belediyeye gelsinler. Bizim zamanımızda bu imkanlar yoktu" dedi.

Beylikdüzü’nde 3 Aralık Engelliler Günü çerçevesinde Selim ve Kerim Altınok kardeşleri ağırladı. Başarı hikayelerini anlatan görme engelli kardeşler, engelli ailelerine de çağrıda bulunarak, "Korumacı davranmayın. Bırakın çocuklarınız evden çıksınlar, buraya belediyeye gelsinler. Bizim zamanımızda bu imkanlar yoktu" dedi.

Beylikdüzü Belediyesi 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla görme engelli kardeşler Selim ve Kerim Altınok’u ağırladı. “Engelli camiasının Selim ve Kerim ağabeyi” olarak tanınan ünlü ikizler; Türkiye Sakatlar Derneği Beylikdüzü Şube Başkanı Ahmet Bağbekleyen’in moderatörlüğünde düzenlenen “Ayaküstü Sohbetler”de, hukukçuluktan müzisyenliğe, yayıncılıktan sporculuğa kadar varan 60 yıllık başarı hikayelerini anlattı. Bu vesileyle engelli bireylerin ailelerine önemli tavsiyelerde bulundu.

“Bizi mutlu eden engelliler için yaptıklarımızdır”

Bağbekleyen’in sorusu üzerine Dünya Satranç Şampiyonu Rus Anatoli Karpov’la berabere kaldığı maçı da anlatan Selim Altınok, “Mesela sormasaydın o maçı anlatmazdım. Çünkü bizi asıl mutlu eden bu bireysel başarılarımız değil, engelli kardeşlerimiz için yaptıklarımızdır. Mesela körler okullarına dağıttığımız kabartmalı satranç kitabıdır. Bu sayede satranç öğrenen bir genç 20 yaşında Türkiye şampiyonu oldu. Mesela Kerim bir odaya kapandı, 1.5 sene hiç çıkmadan bir eğitim seti hazırladı. Bize bugün köylerden e-postalar geliyor, sayemizde bilgisayar öğrenebildikleri için bize teşekkür ediyorlar” ifadelerine yer verdi.

“Asla aşırı korumacı davranmayın”

Engellilerin sosyal hayata katılımı konusunda aileleri de cesaretlendiren Selim Altınok, konuşmasını tamamlarken şunları söyledi:

“Asla aşırı korumacı davranmayın. Evden çıksınlar, buraya belediyeye gelsinler. Bizim zamanımızda böyle imkânlar yoktu. Bu imkânları iyi kullansınlar. Bugün mutluysak, bu mutluluğumuzu gençken kazandığımız yeteneklere borçluyuz. Müzik, satranç, insanlara bir şeyler verebilmek; siz de çocuklarınıza bu imkânları sağlayın.”