(İZMİR)- Birleşik Emekliler Sendikası ve Emekli Meclisleri Sendikası İzmir Şubesi üyeleri, 2025 yılı bütçesine tepki gösterdi. Emekliler adına açıklama yapan Ömer Atılgan, “Bu bütçe, bizleri daha çok yoksullaştırıp süründürecek, sadece nefes alıp vermemize yetecek sosyal cinayettir” dedi.

Birleşik Emekliler Sendikası ve Emekli Meclisi Sendikası İzmir Şubesi, 2025 yılı bütçesine tepki göstermek için ortak basın açıklaması yaptı.

Konak ilçesinde yapılan açıklamayı sendikalar adına Emekli Meclisi İzmir Şubesi üyesi Ömer Atılgan okudu. Mevcut ktidarın ekonomi politikalarında emeklilerin her geçen gün yoksullaştığını ifade eden Ömer Atılgan, şunları kaydetti:

ANKA Ekonomi Editörü Zülfikar Doğan’ın kaleminden Haftalık Ekonomi Analizi: En büyük holding TMSF’den 22 milyarlık satış ANKA Ekonomi Editörü Zülfikar Doğan’ın kaleminden Haftalık Ekonomi Analizi: En büyük holding TMSF’den 22 milyarlık satış

''AKP iktidarının uyguladığı kamu karşıtı, yandaş ve yanlı ekonomik politikalarla emekliler, emekçiler her gün daha çok yoksullaştırılırken mutlu bir azınlık servetine servet katmaktadır. 2025 yılı bütçesi hazırlanırken ve görüşmeleri sürerken sokaklarda, meydanlarda bu durumu haykırdık. Gelin sokakları, meydanları dolduralım, örgütlü hareket edelim, emekli sendikalarına üye olalım, tek ses olalım, birlik olalım haklarımızı alalım diye çığlıklar attık. Ama örgütlü olmadığımız İçin gücümüz yetmedi. Bizleri yok saydılar.

"Bizlere reva görülen açlık, yoksulluk ve sefaleti reddediyoruz"

2025 yılı bütçesi, toplum için değil uluslararası sermaye kuruluşlarının isteği doğrultusunda hazırlandı. Bu bütçe, bizleri daha çok yoksullaştırıp süründürecek, sadece nefes alıp vermemize yetecek sosyal cinayettir. Bu politikaları uygulayan iktidardan bir beklentimiz kalmadı, kendimiz mücadele etmeden iktidarın bizi göreceği yok. Biz emekliler, yaşamlarının en verimli dönemlerinde mal ve hizmet üreterek ülkenin gelişip kalkınmasına emek verdik. Emekli olunca rahat, huzurlu refah içerisinde yaşamayı düşleyerek hayallerimizi ertelemiş insanlarız. Yıllarca peşin ödediğimiz sigorta pirimlerimizin de amacı buydu. Bugün bizlere reva görülen açlık, yoksulluk ve sefaleti reddediyoruz.

16 milyon 350 bin kişiden oluşan devasa bir kitleyiz. Ülkenin en büyük sosyal gruplarından biriyiz. Fakat güçlü değiliz, çünkü örgütlü değiliz. Bu yüzden de; düşlerimizi çürütüyorlar, özgüvenimizi eritiyorlar, cesaretimizi kııyorlar, kazanmaya değil kaybetmeye katlanmamızı öğretiyorlar, söylemeyi değil, söylenmeyi öğretiyorlar, sorumluluk almak yerine suçlamayı öğretiyorlar. Böyle olduğumuz için bizi yok sayıyorlar, değersizleştiriyorlar hatta utanmadan yük olduğumuzu söylüyorlar. Ama biz emeğiyle emekli olmuş insanlarız. Haklıyız ve hakkımızı istiyoruz. Biz bu bütçeyi kabul etmiyoruz, reddediyoruz.

"Haklı olmamız yetmiyor, güçlü olmamız gerekiyor"

Ne istiyoruz; emekli sendikalarının varlığının kabul edilip, toplu Emekli Sözleşmesi'yle ücretlerimiz belirlenmeli, intibak yasası derhal çıkartılmalı, sağlık katkı payları kaldırılmalı, sağlığa ulaşmak kolaylaştırılmalıdır. Yaşlı bakım evleri, yaşlı konuk evleri ve evde sağlık hizmetlerinin geliştirilip,yaygınlaştırılması banka promosyonları, emekli sendikalarının aktif katılımıyla pazarlıkla belirlenmeli, EYT'de eksiklikler giderilmeli, Sosyal güvenlik kurumları yönetiminde çalışanlarla birlikte emekliler de söz ve karar hakkıyla temsil edilmeli Haklı olmamız yetmiyor, güçlü olmamız gerekiyor, bunun için de sendikalarımızda örgütlü olmamız gerekiyor. Bunu başardığımızda haklarımızı söke söke alırız."

 

Kaynak: anka