Haber: Edda SÖNMEZ Kamera: Mehmet ÇALPAR 

(İSTANBUL) - Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanarak yerine kayyum atanmasına karşı CHP’lilerin ilçede başlattığı nöbet sürüyor. Bugünkü nöbette konuşan Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat "Bugün başımıza getirilmeye çalışılan aslında Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün en büyük iki emanetine birden zarar verme operasyonudur. Cumhuriyet’i, demokrasiden uzaklaştırıp, bütün kurumları işlevsiz hale getirip Cumhuriyet’i yok etmeye çalışırken, bir yandan Cumhuriyet Halk Partisi'ni de bunun paydaşı haline getirip, Cumhuriyet Halk Partisi'ne de bir yandan zarar verilmeye çalışılıyor" dedi.

Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’ndaki bugünkü nöbete Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş da katıldı. Nöbetten önce Esenyurt’ta Talatpaşa ve Akevler mahallelerini de ziyaret ederek sorunlar hakkında bilgi alan, talep ve önerileri dinleyen Rıza Akpolat şunları söyledi: 

"Bu ülkeye demokrasiyi getirmek, Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırmak bizim en önemli görevimiz, en önemli sorumluluğumuz"

6 Şubat Depremlerinin Ardından Yargılanma Sürecinde Son Durum 6 Şubat Depremlerinin Ardından Yargılanma Sürecinde Son Durum

"Esenyurt'un STK temsilcileri ve başkanları, Ahmet hocamızın kıymetli ailesi, burada bir demokrasi mücadelesi veriyoruz hep beraber. Bu demokrasi mücadelesi aslında hep ifade ettiğimiz bir konu. Bu demokrasi mücadelesi yüzyıllardır devam eden bir mücadele. Geçmişte de vardı. Bugün de genelde olmaya devam edecek. Bu demokrasi mücadelesiyle ilgili, bu topraklarda birçok açıdan devrimler oldu. İlk büyük devrim 12. yüzyılda Anadolu erenlerinin yaptığı aydınlanma devrimiydi. İkinci büyük devrimi Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet’i ilan ederek yaptı ve o gün Cumhuriyet’i ilan ederken 'Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir' dedi. Ve bunu bize emanet etti, bu ülkenin kadınlarına, gençlerine emanet etti. Ve bu ülkeye demokrasiyi getirmek, Cumhuriyet’i demokrasiyle taçlandırmak bizim en önemli görevimiz, en önemli sorumluluğumuz. Bu mücadeleyi vermeye sonuna kadar devam edeceğiz. İşte bu mücadeleyi verdiğimiz için aslında bugün buradayız ve bunun bir anlamda bedelini ödemek zorunda bırakılıyoruz. Çok kıymetli bir başkanımız Prof. Dr. Sayın Ahmet Özer hem 2011 yılından itibaren Cumhuriyet Halk Partisi'nin üyesi ki ben bunu çok kıymetli buluyorum. Çünkü bugün başımıza getirilmeye çalışılan aslında Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün en büyük iki emanetine birden zarar verme operasyonudur. Cumhuriyet’i, demokrasiden uzaklaştırıp bütün kurumların işlevsiz hale getirip Cumhuriyet’i yok etmeye çalışırken de bir yandan Cumhuriyet Halk Partisi'ni de bunun paydaşı haline getirip, Cumhuriyet Halk Partisi'ne de bir yandan zarar verilmeye çalışılıyor.

"Bu mücadeleyi vermeye devam edeceğiz"

Bunu çok iyi anlamak, bunu çok iyi algılamak gerekir. Dolayısıyla bugün burada olup mücadele etmek, bugün bu mücadelede bulunmak, bu sahada olmak bize teslim edilen en büyük iki emaneti korumak anlamına da geliyor. O yüzden bugün buradayız ve bu mücadeleyi vermeye devam edeceğiz. Ben hocamızla çok kısa bir mesai geçirmemize rağmen hocamızın neden buna maruz bırakıldığını hemen birkaç cümleyle söyleyeyim. Bir çırpıda, gelir gelmez üç tane park açtı. İstiklal ve Akçaburgaz mahallelerinde doksan beş bin ton asfalt, yüz on iki bin metrekare parke taşı döşendi. Günde on beş bin kişiye ücretsiz yemek dağıtımı amacıyla üç adet aş evi açıldı. Altı ayrı mahallede de hazırlığı yapıldı. Yaklaşık 20 tane okulun tadilatı, tamiratı, badanası ve boyası yapıldı. On bir metrekarelik bir parkın temeli atıldı. Yine dokuz tane kreş yapılırken toplam kırk yılda hemen iki tane kreşi açtı ama on iki tane kreş hazırlığını tamamladı. Yüz yüze yani katılımcı demokrasiden bahsediyoruz, çok önemli bir örnek; 3 bin 844 dört vatandaşla görüşme yapıldı ve istihdam ofislerinde ve Esenyurt'un katma değerini de kullanarak bin 197 kişi iş sahibi yapıldı. Yine mesleki eğitim verildi. 11 bin 143 Esenyurtlu kadına bu imkan sağlanıyor mahallelerde, farklı kategorilerde. Kadınların ürettikleri ürünlerin sergilendiği kadın ve galerileri açıldı. Yedi gezi, dört etkinlik, 792 kursiyere, 292  çocuğa keyifli anlar yaşatıldı. Bu alanların tamamında. Psikolojik destekler sunuldu. Öğrencilere kırtasiye desteği verildi. 130 öğretmen eşliğinde çocuklarımıza ücretsiz kurslar verildi ve hepimizin de takip ettiği ulusal medyada çok önemli bir kültür sanat etkinliği, bir kardeşlik festivali düzenlendi. Aslında bütün bunları bir araya getirdiğimizde 6 ay içerisinde Ahmet Hocamızın neden tutsak edildiğinin resmidir bu yaptıkları. Tablo ortada, tablo çok net.

"İddianame var mı? Yok. İddianame hazırlığı var mı? Yok"

Sabaha karşı saat. 05.00’de evinden yatağından, yatak odasından hukuksuzca alıp götürülen bir belediye başkanıdır ki biz hepimiz belediye başkanıyız. Göreve gelirken gideriz, bizden istenen evrakları tamamlarız. Başvurumuzu yaparız. Bir aksaklık varsa bize denir ki siz aday olamazsınız. Biz de gider o aksaklığı gidermeye çalışır. Onun hukuksal mücadelesini veririz. Maalesef belediye başkan adayı olurken bunların hiçbiri konuşulmamış, sorulmamış, tartışılmamış, belediye başkanı olmuş ve rekor bir oyla belediye başkanı olmuş. Bir milyonun üstünde bir nüfuslu yerde ki birçok büyük şehirden de fazla nüfusu var. Burada görevini çok hızlı bir şekilde yerine getirmeye çalışmış. Peki suçu ne? Bilmiyoruz. İddianame var mı? Yok. İddianame hazırlığı var mı? Yok. Konu paylaşılıyor mu? Paylaşılmıyor. Ne olduğunu bilmiyoruz. Sadece değişik yayın organlarında dinlediğimiz, üstü kapalı ifadeler korkutmaya yönelik birtakım söylemler. Biz bunu yaşadık. Biz 2019 yılında ilk girdiğimiz seçimde Ekrem Başkanın ilk girdiği seçiminde oylar çalındı diyerek seçim iptal edildi ve ikinci tekrar seçimde 13 bin oydan sekiz yüz beş bin oya çıkan farkı yaşadık ve 2024 de bu farkın nerelere ulaştığını gördü. Bu sonuç değişmeyecek. Bu sonuç asla değişmeyecek.

"Kamusal hizmetleri de yerine getirmeye sonuna kadar devam edeceğiz. Bundan bir adım bile geri adım atmayacağız"

Biz bu demokrasi mücadelesini vermeye, bulunduğumuz yerlerde, yönettiğimiz yerlerde, vatandaşlarımızın gerçek sorunlarına, gerçek çözümler üretmeye biz nerede sorun varsa orada olmaya, siyasi alanda ihtiyaç varsa orada olmaya, demokrasi mücadelesi vermek gerekiyorsa o alanda olmaya ve kamusal hizmetleri de yerine getirmeye sonuna kadar devam edeceğiz. Bundan bir adım bile geri adım atmayacağız. Ve bu mücadeleye paydaş olan, bu mücadeleye yoldaş olan şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Ben bu partide beş sene ilçe başkanlığı yaptım, gençlik kolları yöneticiliği yaptım, il yöneticiliği yaptım. Sürecimin başından itibaren benim gözle gördüğüm ve bugün bu alanda da çok net gördüğüm özellikle kadınlara, kadın yoldaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Soğuk demeden gece gündüz partinin bütün çalışmalarını yerine getirmek ve bu mücadele alanlarının hak mücadele alanlarının tamamında bulunmak gerçekten başka bir irade istiyor. Ben sizlerin bu iradesinin önünde saygıyla, sevgiyle eğiliyorum ve bu tutsaklığın bir an önce bitmesini diliyorum. Ahmet Hocamızla beraber başlattığı, devam ettireceği projelerin yanında yoldaş olacağız, devam edeceğiz. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımızla beraber 2019 yılından itibaren Esenyurt'ta yapmış olduğu hizmetler, katkılar ortadadır. Bunu katbekat arttırarak devam edeceğiz."

CHP İstanbul Milletvekili Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş ise şunları söyledi:

"Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özen'in selamını getirdim"

"Buraya çok selam getirdim. Dün Artvin'deydim. İl danışma kurulumuzu yaptık. İl Başkanımız, İlçe Başkanlarımız, belediye başkanlarımızın tamamı Ahmet Özer Başkanıma selamlarını gönderdiler. Sizlere selamlarını gönderdiler. Artvin'den selam getirdim size. Parlamentoda bu bütçeyle mücadele etmeye devam ediyoruz. Bu bütçe halkın mücadelesi değil. Milletvekili arkadaşlarımızın hepsi görevliler milletvekili arkadaşlarımızın genel başkan yardımcılarımızın ve Genel Başkanımızın selamlarını getirdim. Ve bugün sabah Silivri'deydim. O yüzden de biraz geç kaldım. Esenyurt belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer'in selamını getirdim. Ahmet Özer Başkanı çok moralli, çok çalışan bir halde gördüm. Aktaracağım şimdi. Ama aynı zamanda Ahmet Başkan birlikte Hatay Milletvekili Şerafettin Can Atalay'ın selamını getirdim. Dostumuz, arkadaşımız Doktor Tayfun Kahraman'ın selamını getirdim. Osman Kavala'nın selamını getirdim. Selçuk Kozağaçlı'nın selamını getirdim. Her birisi burada direnen arkadaşlarımıza, örgütlerimize yüksek sesle 'meydana selam, direnişe devam' dediler.

"45 günde elle tutulur, gözle, görülür hiçbir somut delil konulamadığını gördük"

Burada İlçe Başkanımız tüm örgütümüz İstanbul'un büyük dayanışmasıyla, Türkiye'nin büyük dayanışmasıyla çok uzun zamandır mücadele veriyoruz. Prof. Dr. Ahmet Özer'in sabaha karşı büyük bir algı operasyonuyla utanmazca hanesine saldırılarak elinden alındığını gördük. Geride kalan 45 günde elle tutulur, gözle, görülür hiçbir somut delil konulamadığını gördük. Konulamadığı için gizli tanık icadı gördük. Gizli tanık da yetmediği için 45 gündür bir iddianame yazılamadığını gördük. 200 sanıklık davalara dört günde iddianame yazmakla övünenlerin 45 günde hiçbir şey yazmadıklarını, yazamadıklarını gördük. Burada biraz önce sevgili başkanım partimizin her kademesinde de hizmet vermiş olan Rıza Akpolat başkanım çok detaylı bir şekilde Ahmet Başkanın icraatlarını, yaptıklarını anlattı. Sorun aslında burada Prof. Dr. Ahmet Özer çok kısa bir sürede  Türkiye'nin en büyük ilçesinin sorunlarını çözmeye başlamıştı ve halkın büyük desteğiyle birlikte inanılmaz bir yol almıştı. Belki de iktidar sahiplerinin hiç beklemedikleri kadar hızlı bir yol. 

"Seçilmiş başkan göreve gelinceye kadar mücadelemiz devam edecektir"

Asıl sorun bu dolayısıyla Esenyurt halkının hakkının gasp edilmesidir. Asıl mesele budur. Ve mücadelemizin ana odağı da budur. Esenyurt'un seçtiği belediye başkanı göreve gelinceye kadar Esenyurt halkından aldığı destek ve aldığı yetki kendisi tarafından kullanılana kadar mücadelemiz devam edecektir. Bu böyle bilinsin. Hiç vazgeçmeyeceğiz bundan."

Kaynak: anka