(ANKARA) - Filistin kökenli 9 Amerikan vatandaşı, İsrail'in saldırıları sonucu Gazze'de mahsur kalan ABD vatandaşı Filistinlileri kurtarmadığı gerekçesiyle dün ABD hükümetine dava açtı. Bu dava, ABD vatandaşı Filistinlilerin ABD’ye açtıkları ikinci dava oldu.

Davacılar, ABD Dışişleri Bakanlığı'nı Filistin kökenli Amerikalıları savaş bölgesinde terk etiklerini ve benzer durumlarda farklı kökenlerden Amerikalıları “derhal” tahliye etmek ve korumak için gösterdiği çabayı göstermediklerini iddia ederek, bakanlığı kendilerine karşı ayrımcılık yapmakla suçladı. Dava, Amerikan İslam İlişkileri Konseyi ve Avukat Maria Kari tarafından duyuruldu ve ABD Illinois Kuzey Bölgesi Bölge Mahkemesi'nde açıldı.

Bu dava, Filistinli ailelerin, 17 Aralık Salı günü Washington'un İsrail ordusuna verdiği destek nedeniyle ABD Dışişleri Bakanlığı'na dava açmasının ardından ABD hükümetine karşı açılan ikinci dava oldu.

Davada Biden, Blinken ve Austin davalı olarak gösterildi

Dava dilekçesinde, davacıların “Federal hükümetin Filistinli olmayan Amerikalılara sağladığı normal ve tipik tahliye çabalarından” mahrum bırakılarak, ABD Anayasası uyarınca eşit korunma haklarının ihlal edildiği iddia edildi. ABD hükümetinin vatandaşlarını Afganistan, Lübnan ve Sudan gibi çatışma bölgelerinden tahliye ettiği benzer örneklerden bahsedilen dava dilekçesinde, görevi 20 Ocak’ta sona erecek ABD Başkanı Joe Biden, Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Savunma Bakanı Lloyd Austin davalı olarak gösterildi.

Miller: “Dünyadaki Amerikan vatandaşlarının emniyet ve güvenliği, en önemli önceliğimiz”

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, bakanlığın devam eden davalar hakkında yorum yapmadığını söylerken, dünyanın dört bir yanındaki Amerikan vatandaşlarının emniyet ve güvenliğinin “en önemli öncelik” olduğunu da belirtti. Miller, ABD'nin Gazze de dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki güvenli olmayan bölgelerden Amerikalıları tahliye ettiğini söyledi.

Gazze Sağlık Bakanlığına göre, İsrail, 45 binden fazla insanın ölümüne neden oldu ve İsrail’ yönelik “soykırım ve savaş suçu” işlediğine ilişkin suçlamalara da yol açtı. İsrail ise bu suçlamaları reddetti. İsrail'in hava saldırıları, Gazze'nin 2 milyon 300 binlik nüfusunun neredeyse tamamını yerinden ederken açlık ve sağlık krizlerine neden oldu.

ABD hükümetinin, Ayşenur Ezgi Eygi’nin öldürülmesine tepkisi tekrar gündemde

Filistinli Amerikalıların, ABD hükümetine “Federal hükümetin Filistinli olmayan Amerikalılara sağladığı normal ve tipik tahliye çabalarından” mahrum bırakıldıklarını iddia ederek açtıkları bu dava, Batı Şeria'da düzenlenen bir protesto sırasında İsrail tarafından öldürülen Türk asıllı ABD vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi’nin ölümünü tekrar gündeme getirdi. Biden, Eygi'nin öldürülmesine ilişkin sadece üzüntülerini dile getirmiş, Blinken da Eygi'nin ölümüyle ilgili bilgilerin toplanıp konuyla ilgili harekete geçileceğini söylemekle yetinmişti. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Sean Savett, Washington'ın "Bir Amerikan vatandaşının trajik ölümünden derinden rahatsızlık duyduğunu" belirtirken, olayla ilgili daha fazla bilgi almak ve soruşturma talep etmek için İsrail hükümetine ulaşıldığını aktarmıştı.

Ancak Biden, Hamas’ın Gazze'de bulunan rehinelerden İsrail asıllı ABD vatandaşı olan Hersh Goldberg-Polin'in Hamas tarafından öldürülmesine ilişkin, “Hiç şüpheniz olmasın, Hamas liderleri bu suçların bedelini ödeyecek” diyerek sert bir tepki göstermişti. ABD medyasında yer alan haberlerde, ABD hükümetinin, farklı etnik grup, inanç ve kökene sahip vatandaşları arasında ayrım yaptığına ilişkin yorumlar yer aldı. 

 

Özgür  Karabat:" Süreç Siyasi Olduğu Kadar Tüm Basına Verilen Gözdağıdır" Özgür  Karabat:" Süreç Siyasi Olduğu Kadar Tüm Basına Verilen Gözdağıdır"

 

Kaynak: anka