Haber: Gülara SUBAŞI / Kamera: Berkin GÜLSOY
(ANKARA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından CHP'li altı belediyeye haciz getirilmesine ilişkin olarak, "Ülkenin ekonomisini yönetenler önce bu enflasyonu tek haneli rakamlara indirsinler ve aylık enflasyon rakamları yüzde 1'ler seviyesine gelsin de borçlar yönetilebilir ve çevrilebilir olsun. Mesele gelir elde etmek, mesele gecikmiş borçları tahsil etmek değil. Mesele, ‘CHP’li belediyelerin toplumdaki yüksek kabulünü, nasıl algıyla aşağıya çekebiliriz?’ Bunda başarılı olmaları mümkün değil. Bugün seçim olsa 412 belediyenin üzerine bir 400 belediye daha koyacak kadar güçlü" ifadesini kullandı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, SGK borçları nedeniyle altı belediye için haciz işlemi başlattı. Bakanlık, Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB), İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), İzmir Büyükşehir Belediyesi, Adana Büyükşehir Belediyesi, Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Şişli Belediyesi’nin şirketlerinin hesaplarına bloke koydu. Altı CHP'li belediyeye haciz konulmasına ilişkin ANKA Haber Ajansı'nın sorularını yanıtlayan CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, "Cumhurbaşkanı’nın yapmış olduğu açıklamayla, ‘CHP’li belediyeleri silkeleyin’ sözünün arkasından bunu kendisine bir talimat olarak gören Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, yapması gereken asıl işleri bırakarak ‘CHP'li belediyelere ne yapabilirim? Nasıl bir yöntemle onların elini kolunu bağlayabilirim’ arayışına girdi" dedi. Zeybek, şunları kaydetti:
"İsmini açıklamaktan çekindiğiniz şirketler kimdir"
"Bunun sonucunda belediyelerin bağlı şirketleri ya da iştiraklerinin SGK’ya vergi borcu olanların bankalarda bulunan hesaplarındaki bütün paralara bloke koydular. Ne bulduklarını bilmiyorum. ABB’nin altı şirketi, Adana, Mersin, İBB bir de Şişli Belediyesi var. SGK’nın yaklaşık 4 trilyon liraya yakın sigorta prim geliri var. Bunun içinde belediyelerin borcunun toplamı 96 milyar TL, yani yüzde 2 buçuklar civarında. Bunun üzerinde niçin durulduğunu anlamakta zorluk çekiyorum. SGK, emekli maaşlarını ödemekte ve çalışanlarının ücretlerini ödemekte prim alacaklarını gerekçe gösteriyorsa buradan diğer alamadığı alacakların üzerine gitmesi gerekir. 1 trilyon liraya yakın tahsil edilmemiş alacağın içinde belediyelerin payı 100 milyar liraysa, 900 milyar lira nerede? Niçin onların üzerine gitmiyorsunuz? Hangi kamu kurumları var bunun içinde. Hangi özel şirketler var? İsmini açıklamaktan çekindiğiniz şirketler kimdir? Neden onları koruyorsunuz?
"Biz adalet istiyoruz"
SGK’ya çok ciddi borcu olan AKP'li belediyelerin bırakın hesaplarına haciz koymayı, onlara yatırım teşvikleri vererek, Çevre Bakanlığı üzerinden birtakım çevreyle ilgili fonları doğrudan onlara aktararak, araç gereç destekleri vererek bir de destek veriyorsunuz. Biz adalet istiyoruz. Belediyelerimizin SGK’ya olan borçlarının ödenmesiyle ilgili geçmişte olduğu gibi yapılandırmaya ihtiyaç var. Vergi gelirlerinin içindeki belli bir oran belediyelere aktarılıyor. Vergi gelirlerinde azalma var. Devlet vergi gelirlerini toplamıyor. Tahakkuk ve tahsilat oranında düşme var. Bu düşmeden kaynaklanarak gelirler azalınca belediyelere aktarılan paylar azalıyor. Gelirlerin azaldığı bir dönemde geçmiş dönemin borçlarını tahsil etmek için icrai işlem yapıyorsunuz. Geçmiş dönem borçlarını ödemeye çalışan belediyelerimiz, aylık yüzde 4 buçukluk faiz oranıyla borcun kendisi de durduğu yerde sürekli yuvarlanıyor ve yavrulanıyor.
"ABB her ay 250 milyon lira borç ödüyor, borcun faizi 280 milyon lira"
ABB her ay 250 milyon lira SGK’ya geçmiş dönem borçlarını öderken borcun faizi 280 milyon lira. Yani böyle bir yöntemle, böyle bir ekonomik anlayışla, ekonominin bu biçimiyle beceriksizlerin elinde olduğu dönemde; hangi belediye bu borçlarını azaltabilir ya da ödeyerek sıfıra çıkarabilir? O nedenle iktidarın bir an önce Meclis kapanmadan SGK ya da diğer vergi borçlarıyla ilgili hızlı bir yapılandırma yapması, kamu kurumları niteliğinde olan belediyeler, bağlı şirketler ve iştiraklerin anaparalarının belli vadeye yayılması ve faizlerinin silinmesiyle biz bu borç yükünü yönetebiliriz.
"Bunun temel sebebi, CHP’li belediyelerin ilk dokuz aylık karnesinin çok yüksek gelmesi"
Bunun temel sebebi şu: CHP’li belediyelerin ilk dokuz aylık karnesi çok yüksek geldi. Bugün seçim olsa CHP'nin yüzde 47’ler seviyesinde yerel yönetimlerde başarılı olacağını, kazanmış olduğumuz 412 belediyenin üzerine bir 400 tane daha belki belediye koyacağımız gerçeği ortada. AK Parti de bunu biliyor. Cumhurbaşkanı da bunun farkında. AKP'nin yönetici kadroları farkında. ‘CHP'li belediyeleri siyaseten iş göremez hale getirelim, yaptıkları bu sosyal belediyecilik, halkçı ve kamucu, toplumcu yönetim anlayışına uygun kaynaklarını kısıtlayarak bunların başarısını engelleyelim’ takdiri güdüyorlar. Biz belediye başkanlarımızla sürekli ve düzenli toplantılar yapıyoruz. Geçtiğimiz günlerde tüm belediye başkanlarımız Ankara’daydı. ‘Tasarruf edeceksiniz. Daha ucuza mal etmenin yolunu bulacaksınız. Yeni gelir kaynakları yaratacaksınız. Ama halka özellikle de yoksul, emekçi, dar gelirli ve dezavantajlı gruplara yaptığımız yardımlara, yatırımlara, kaynak aktarmalara devam edeceksiniz’ talimatını ilettik. O nedenle bu zorluğun içinden CHP'li belediye başkanlarımız çıkacak. Dayanışma ruhunu geliştirerek, yaptıkları çok başarılı işleri birbiriyle paylaşarak, iyi işlerin diğerleri tarafından belediyelerimizin yapmasını sağlayarak biz sıkıntılı dönemin içinden çıkacağız.
"SGK borçlarından asla korkmuyoruz çünkü biz ülkenin yönetimine talibiz"
Çünkü bizim temel bir hedefimiz var. Belediyelerde başardıklarımızı örnek göstererek ülkenin içinde bulunduğu sıkıntıların çözüm adresinin CHP olduğunu söylüyoruz. 100 milyarlık SGK borçlarından CHP olarak asla korkmuyoruz. Çünkü biz ülkenin yüz milyarlarca dolar dış borcunu, trilyonlarca liralık iç borcunu kapatmaya ve ülkeyi ekonomik anlamda refaha ulaştırmak için ülkenin yönetimine talibiz."
“Bunu milletimiz yutmaz”
Zeybek, AK Partili belediyelere borçları nedeniyle yaptırım uygulanmamasına ilişkin olarak, "Temel bir ölçütümüz var bizim: Yönetimde adalet. Nerede bulunursanız bulunun, partinizden ya da diğer partilerden olsun; kurumlar arasında adaleti sağlamak zorundasınız. Toplumda yaşayan 86 milyon insan için adaleti sağlamak zorundasınız. CHP’li belediyelerin toplumsal desteği çok yüksek. Bir daha bu belediyeleri AK Parti’nin kazanma ihtimali yok. O nedenle bugün belediyeleri cezalandırmıyor, cezalandırdıkları milletin ta kendisi. Kendisine oy vermeyen seçmeni belediyelerin kaynaklarını keserek, gelirlerini azaltarak, onları ekonomik anlamda açmaza sürükleyerek yurttaşımızı cezalandırmak istiyorlar. Millet de bunun farkında. Kamuya ait olan okulları, camileri tesisleri, sağlık testlerini, spor alanlarını belli bir bedel karşılığında irat kaydediyorsunuz. Bunun karşılığında belediyenin ilgili şirketlerinin borçlarını siliyorsunuz. Bunu kendi belediyenizde yıllarca yapıyorsunuz. Ama bütün belediyeler, özellikle büyükşehir belediyeleri ve merkezdeki belediyeler CHP’ye geçince de ‘Ben nerede yanlış yaptım’ diyerek kendince bir çıkış yol arıyorsunuz. Bunu milletimiz yutmaz. Yani bu bu kadar küçük oyunları yutmaz" ifadesini kullandı. Zeybek, şunları kaydetti:
"Borçlarımızdan kurtulmak istiyoruz”
"Dün ben hem Mansur Bey ile hem Ekrem Bey ile, Cemil Tugay Bey ile başkanlarımızla, Adana ile, Mersin ile, Şişli Belediyesi ile tüm belediye başkanlarımızla görüştüm. Belediye başkanlarımız, ‘Biz borcu ödemeyiz’ demiyorlar. Ama bizim bu borcu ödeyebilmemiz açısından uygun koşulların sağlanması gerekir. AK Partili belediyelere sağlanan istisnaların, olanakların cüzi bir kısmı bize sağlansa biz bunları belli bir periyot içinde ödeyerek borçlarımızdan kurtulmak istiyoruz. CHP belediyeciliğinin temel özelliği bütçe disiplininin sağlanması, gelir-gider dengesinin sağlıklı seviyeye getirilmesi ve olabildiğince gelir arttırıcı önlemler yapıp sosyal belediyecilik yapacağımız işlerin sayısının arttırılması ve halkın beklentilerini karşılaması konusunda da farklı çalışmalarımız var.
"Mesele gecikmiş borçları tahsil etmek değil”
Bugünkü yüksek enflasyon ve kamunun aldığı borç faizlerinin çok yüksek olması, bu borcun çevrilmesi konusundaki en büyük olumsuzluklardan birini oluşturuyor. Bu hafta sonu bütçe Meclis’ten geçmiş olacak. Bu bütçeyi hazırlayanlar, bu ülkenin ekonomisini yönetenler önce bu enflasyonu tek haneli rakamlara indirsinler ve aylık enflasyon rakamları yüzde 1'ler seviyesine gelsin de borçlar yönetilebilir ve çevrilebilir olsun. Yani ülkenin ekonomisinin bu kadar kötü yönetildiği bir dönemde bütün kurumlar gibi belediyelerin de iştiraklerinin de diğer kamu kurumlarının da ciddi borç sarmalı içinde olduğunu söylemek gerekir. Borçlu olan sadece belediyeler değil. Mesele gelir elde etmek, mesele gecikmiş borçları tahsil etmek değil. Mesele, ‘CHP’li belediyelerin toplumdaki yüksek kabulünü, nasıl algıyla aşağıya çekebiliriz?’ Bunda başarılı olmaları mümkün değil. Çünkü biz ilk dokuz ayı ölçtük, bugün seçim olsa 412 belediyenin üzerine bir 400 belediye daha koyacak kadar güçlü olduğumuzu söylemek isterim."