Gündem

Güven oylaması: Almanya siyasetinde tarihi gün kapıda

Almanya siyaseti, önümüzdeki pazartesi günü Federal Meclis'te gerçekleşecek tarihi güvenoyu oylamasıyla önemli bir dönemeçten geçecek. Almanya Başbakanı Olaf Scholz'un sunduğu güvenoyu talebi, ülkenin siyasetinde yeni bir dönemin başlangıcı olabilir.

(BERLİN) - Almanya siyaseti, önümüzdeki pazartesi günü Federal Meclis'te gerçekleşecek tarihi güvenoyu oylamasıyla önemli bir dönemeçten geçecek. Almanya Başbakanı Olaf Scholz'un sunduğu güvenoyu talebi, ülkenin siyasetinde yeni bir dönemin başlangıcı olabilir.

Almanya siyasetinde hem Başbakan Olaf Scholz hükümeti hem de ülkenin geleceği açısından büyük bir öneme sahip olan güven oylaması Pazartesi günü gerçekleşecek. Almanya Başbakanı Scholz, dün yaptığı açıklamada, güven oylaması talebine ilişkin olarak, "Bununla erken genel seçimlerin önünü açmak istiyorum. Pazartesi günü, başvurumla ilgili ayrıntılı gerekçelerimi açıklayacağım. Meclis üyeleri, önerdiğim yolu izlerse, Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier'e pazartesi öğleden sonra meclisin feshedilmesini önereceğim" dedi. Federal Meclis’in alacağı karar, Almanya’nın siyasi rotasını ve hükümet yapısını belirleyecek.

Almanya Federal SPD Milletvekili Macit Karaahmetoğlu güven oylamasına ilişkin basın bildirisi yayınladı. Scholz’un bu hamlesinin "siyasi sorumluluğun bir gereği" olduğunu belirten Karaahmetoğlu, bildiride "Başbakan Scholz, Federal Meclis’te güvenoyu arayarak sorumluluk duygusunu ortaya koyuyor" ifadelerine yer verdi.

Alman Anayasası ve güvenoyu süreci

Almanya Anayasası’nın 68. maddesi uyarınca, bir başbakanın güvenoyu talep etmesi, yalnızca özel ve kritik durumlarda başvurulan bir yöntem. Federal Cumhuriyet’in 73 yıllık tarihindeki bu yöntem, şu ana dek yalnızca beş kez uygulandı.

Alman siyasi tarihindeki güvenoyu oylamalarında kazanmak ve kaybetmek gibi iki farklı strateji dikkat çekiyor.

Destek Sağlama Amacı: 1982’de Helmut Schmidt ve 2001’de Gerhard Schröder, parlamentodaki desteklerini pekiştirmek için güvenoyu kazanmayı hedefleyerek bunda başarılı olmuşlardı.

Seçim Yolu Açma Amacı: 1972’de Willy Brandt, 1982’de Helmut Kohl ve 2005’te Gerhard Schröder, erken seçimlerin önünü açmak için güvenoyunu kaybetmeyi amaçlamışlardı. Başbakan Olaf Scholz’un stratejisi de bu ikinci duruma benzerlik gösteriyor.

Scholz'un Stratejisi ve Koalisyon Krizi

Başbakan Scholz, koalisyon ortağı FDP’nin hükümetten çekilmesiyle SPD ve Yeşiller’in parlamentoda çoğunluğu kaybetmesi üzerine, güvenoyu talep etti. Scholz, bu adımla Federal Cumhurbaşkanı’ndan parlamentoyu feshetmesini istemeyi planlıyor. Bu durum, 23 Şubat 2025’te yapılması planlanan erken genel seçimlerin önünü açabilir.

Seçim sürecine kadar Federal Meclis mevcut yapısıyla çalışmayı sürdürecek ve Başbakan Scholz ile bakanları geçici hükümet olarak görev yapmaya devam edecek.