Gazze’ye savaşmaya gitmek için çıktığı yolda Suriye’de tutuklanan ve 14 ay cezaevinde kalan Manisalı genç ailesine kavuştu. Gözyaşları içinde gerçekleşen büyük buluşmada anne Sultan Arslan oğlu Engin Arslan’ın elini biran olsun bırakmazken, 14 aydır çeşitli işkencelere maruz kalan genç ise yaşadıklarını anlatırken, "Allah için ben bu yola çıktım, yine olsa hiç düşünmeden giderim" dedi.

İsrail’in zulmü altındaki Gazze’deki savaşa katılmak üzere geçen yıl ekim ayında Manisa’nın Saruhanlı ilçesinden yola çıkan ve Suriye’den geçerken Esed Rejimi tarafından tutuklanarak 14 aydır Şam Adra Hapishanesinde tutulan Engin Arslan (30), AK Parti Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Bahadır Yenişehirlioğlu’nun girişimleriyle memleketine dönerek ailesine kavuştu.

Suriye Milli Ordusu’nun hapishanedeki mahkumları serbest bırakmasıyla birlikte Şam’da tutulduğu Adra Cezaevinden özgürlüğüne kavuşan Arslan, Türkiye’ye giriş yaptıktan sonra Gaziantep’te babası Metin Arslan, AK Parti Saruhanlı İlçe Başkanı Şerif Eroğlu ve Belediye Meclisi Üyesi İbrahim Erselvi tarafından karşılanarak Saruhanlı’ya getirildi.

Evlerinin önünde annesi Sultan Arslan, kardeşleri ve akrabaları tarafından karşılanan Engin Arslan, burada ailesi ile sarılarak hasret giderdi.

Cezaevinde yaşadıklarını anlattı

Hasret giderdikten sonra Suriye’de yaşadıklarını anlatan Engin Arslan, "Zorluklar ve işkence vardı, yeme içme ve hijyen sıkıntısı vardı. Aileme olan hasret beni zorladı, onlara ulaşamamak haber verememek, yaşadığımı bilip bilmediklerinden korkuyordum. Ağlamasınlar yaşadığımı bilsinler istiyordum. Bir daha olsa yine giderim, hiç düşünmeden, ben Allah için gittim, benim için güzel bir duygu" dedi.

Tutuklanma süreci ve cezaevinde yaşadıklarını anlattı

'Ayık Yaşamlar' belgeselinin üçüncü bölümü yayınlandı 'Ayık Yaşamlar' belgeselinin üçüncü bölümü yayınlandı

Türkiye’den Suriye’ye geçtikten sonra nasıl yakalandığını anlatan Arslan, karnı acıktığı için bir ekmek fırınından alışveriş yapmak için üzerinde başka para olmadığı için Türk lirası uzattığında durumundan şüphelenen fırıncının iş yerinde oturmasını söyleyerek kendisini ihbar ettiğini anlattı. Bunun üzerine iş yerine gelen askerlerce yakalanıp sorgulandığını kaydeden Arslan, ajanlıkla suçlanıp cezaevine atıldığını söyledi. Gelen askerlerin durumunu sorup ifadesini aldıktan sonra kendisini Türk tarafına teslim edeceğini düşündüğünü ancak olayların tam tersi bir şekilde gerçekleştiğini anlattı. Tutuklandıktan 4 ay sonra mahkemeye çıkarıldığını ve beraat etmesine rağmen cezaevinde tutulmaya devam ettiğini söyledi. Cezaevi şartlarını da anlatan Arslan, "Yerde battaniyenin üzerinde yatıyorduk. 45 kişilik koğuşta 95 kişi vardı. Üst üste yatanlar vardı, ekmek küçük bir parça, bir gün bulgur, pilav, iki kaşık yemek düşüyor. Akşam yemeği, domates patates, güneş yoktu, gökyüzü görünüyordu ama güneş görünmüyordu. 3 kez işkence gördüm, demir bir sopa ile yere yatırıp dışarı çıkardılar, dışarda falakaya yatırıp, ayaklarına sırtına vuruyorlar. Koluna kafasına neresine denk gelirse. Kolu kırılan, kafası, burnu kırılan, kafası yarılan var" diye konuştu. Cezaevinde toplam bine yakın erkek, 250’ye yakın da kadın vardı. Muhalifler gelince kadınlar tekbir getiriyordu. Silah sesleri duyduktan sonra, Sonra kapıların kilidini kırıyormuş muhalifler, kapıları kırılınca herkes çıkmaya başladı. Bin kişi birden çıkınca koridorda bir izdiham yaşandı. Türkler buraya gelsin diye bir çağrı duydum, 6-7 kişi buluştuk, sonra bir Kilisli abi vardı, dışarda silah sesleri devam ediyordu. Muhalif birisi bize yardımcı oldu, bizi güvenli bir eve götürdü. Oradaki ağabey sağ olsun bizi misafir etti.

"Yaradan’ıma binlerce şükürler olsun"

Oğluna kavuşmanın hasretiyle elini biran olsun bırakmayan gözü yaşlı anne Sultan Arslan artık hasretin bittiğini ve mutluluk gözyaşı döktüğünü anlatarak şunları söyledi: "Dualarım kabul oldu, Allah’ım bana evladımı bağışladı, çok mutluyum, sapa sağlam geldi. Yaradan’ıma binlerce şükürler olsun. Gerisi boş."

Oğlu için her türlü girişimde bulunan ve oğluna kavuşmanın mutluluğunu yaşayan Baba Metin Arslan ise oğlunun hayatından hiçbir zaman umudunu kesmediğini belirterek, "Hep Allah’a dua ettik, kavuşmayı beklerken gelemeyecek diye kalbimi hiç çürütmedim. Her gün akşam hanımla konuşurduk, kalbimden hiçbir zaman dönmeyeceğini düşünmedim. Çünkü devletimiz vardı arkasında. Bu süreçte bizlere yardımcı olan Cumhurbaşkanımızdan, Dışişleri Bakanlığımıza, AK Parti Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu’ndan ilçe başkanımıza kadar herkese teşekkür ederim" diyerek mutluluğunu paylaştı.

Kaynak: iha