(İSTANBUL) - İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, CMK ücretlerinin avukatların yaşam şartlarını yükseltecek şekilde belirlenmesi gerektiğini belirterek, "Biz bugünkü eylemle aslında bir yola çıkıyoruz. Yola çıkışımız burada 9 Ekim günü İstanbul Barosu Genç Avukatlar Merkezi tarafından başlatılan eylemin, bütün Türkiye'de başlatılan çalışmaların, dayanışmanın, eylemlerin Ankara'ya taşınması ve bütçe görüşmeleri sonuçlanıncaya kadar avukatların, avukat haysiyetine yaraşır bir yaşam şartına kavuşmaları için asgari olan anayasal haklarının verilmesi mücadelesidir" dedi. Kaboğlu tüm avukatları cuma gününe kadar imza vermeye çağırdı.
İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, bir grup avukatla beraber İstanbul Adliyesi önünde CMK ücretlerine ilişkin basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasını İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Ekim Bilal Selimoğlu okudu. Baronun belirlediği CMK ücretinin 48 bin TL olduğuna değinen Selimoğlu şunları söyledi:
"Barolar Birliği'nin belirlediği asgari ücret 48 bin TL'dir
"Gelinen tabloyu çarpıcı bir örnekle izah etmek gerekirse Barolar Birliği tarafından ağır ceza mahkemeleri için belirlenen asgari ücret 48 bin TL'dir. Meslektaşlarımızın bu tutarın da altında iş alması açıkça yasaklanmıştır. Ancak aynı ağır ceza mahkemesine CMK kapsamında müdafi olarak bir meslektaşımız görevlendirildiğinde aynı iş için sadece 7 bin 50 TL takdir edilmektedir. Bu ücret üzerinden ayrıca KDV alınması, dosya takibi için yapılan kırtasiye, yol ve yemek giderleri de hesaba katılınca meslektaşlarımızın emeğinin karşılığı olan seviyenin bir hayli altında ücret aldıkları açıktır.
CMK kapsamında zorunlu müdafiilik yapan meslektaşlarımızın avukatlık haysiyetini yaraşır ücret alması sadece meslektaşlarımızın sorunu değil aynı zamanda tüm yurttaşları ilgilendiren bir konudur. Zorunlu müdafilik bir kamu görevi olup yurttaşların savunma hakkı, adil yargılanma hakkı ve hak arama hürriyetinin de teminatıdır. CMK ücretlerinin sefalet düzeyinde oluşu, yurttaşların savunma hakkını da olumsuz yönde etkilemektedir. Ocak ayında açıklanacak olan 2025 yılı CMK tarifesinin avukatlık haysiyetine yaraşır bir seviyeye ulaşması ve vergiden muaf tutulması talebiyle başta İstanbul Ankara ve İzmir baroları olmak üzere birçok baro ile eş zamanlı olarak imza kampanyası başlatmış durumdayız. Toplayacağımız binlerce imzayı yine tüm barolarla birlikte Adalet Bakanlığına teslim edeceğiz. Yanı sıra CMK yönergesine göre düzenli olarak yapılması gereken CMK bölge toplantıları uzun yıllardır yapılmamaktadır. CMK yapan avukatlar, uygulamada yaşadıkları sorunları tartışabilecek karar alabilecekleri bir araçtan yoksun durumdadırlar.
Ayrıca belirtmek gerekir ki bu tabloya karşı genç avukatlar merkezimiz tarafından 9 Ekim 2024 tarihinden itibaren hafta içi her gün Çağlayan Adliyesi C kapısı önünde günde iki saat süreyle nöbet tutulmuştur. Yaklaşık yetmiş gündür CMK nöbeti de bugün itibariyle sona ermiş bulunmaktadır."
"Savunma özneleri avukatlar asgari olanı istiyorlar"
"Eğer avukat haysiyetli bir yaşam şartlarına sahip değilse mesleğini haysiyetli olarak icra edemez. Edemeyince de yurttaşların hakkını savunamaz." diyen İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ise şunları söyledi:
"Angarya yasağı kuralını CMK'da geçerli kılmak için buradayız. Bu yalnızca İstanbul Barosuna üye olan avukatlar değil bütün Türkiye barolarına üye olan Türkiye avukatlarının haklarını savunmak için buradayız. Çünkü avukat haysiyetini yaraşır bir yaşam standardı aslında sav savunma hüküm üçlüsünde savcı ve yargıç haysiyetini de ilgilendiren bir temel sorun. Bu bakımdan bu sorun bir adil yargılanma sorunudur. Bu sorun düzgün yargılama ve hakkaniyete uygun yargılamanın asgari gereklerini yerine getirme sorunudur. Eğer avukat haysiyetli bir yaşam şartlarına sahip değilse mesleğini haysiyetli olarak icra edemez. Edemeyince de yurttaşların hakkını savunamaz. Bunu savunmak aynı zamanda mahkemede adaleti savunmanın ötesinde toplumda adaleti savunmaktır. İşte savunma özneleri avukatlar bunu yapabilmek için, asgari olanı istiyorlar. Bütçe görüşmelerinin devam ettiği bugünlerde aslında bütçe hakkı bütün yurttaşların hakkıdır. Sosyal devlet gerekleri olarak yurttaşların hakkı olan bütçeden avukatların da adil bir biçimde pay almaları gerekmektedir.
Bütçede yer alan onca lüks harcama, şatafata yönelik harcamalar, fantezi harcamalar aslında Anayasa'ya aykırıdır. Sosyal devlet kuralına aykırıdır, hukuk devletine aykırıdır. Biz bugünkü eylemle aslında bir yola çıkıyoruz. Yola çıkışımız burada 9 Ekim günü İstanbul Barosu Genç Avukatlar Merkezi tarafından başlatılan eylemin, bütün Türkiye'de başlatılan çalışmaların, dayanışmanın, eylemlerin Ankara'ya taşınması ve bütçe görüşmeleri sonuçlanıncaya kadar avukatların avukat haysiyetine yaraşır bir yaşam şartına kavuşmaları için asgari olan anayasal haklarının verilmesi mücadelesidir. Bu bakımdan bizim İstanbul Barosu'nun genç avukatlar merkezi üyelerini, nöbetleri için kutluyorum ve bütün İstanbul Barosu'na üye bütün avukatları bu mücadelemize katkıda bulunmaya çağırıyoruz. Türkiye'de İstanbul Barosu'nun büyüklüğüne yaraşır imza sayısıyla Ankara'ya gidebilmek için bütün avukat arkadaşların, meslektaşlarımızın imzasını talep ediyoruz. Bugünden cuma gününe kadar zamanımız var."