Malatya

İTÜ'den Malatya’da depreme dayanıklı “Emine Teyze Evi” pilot projesi

6 Şubat depremlerinde büyük yıkım yaşayan Malatya'nın Doğanşehir ilçesinde İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile Doğanşehir Belediyesi tarafından ortak yürütülen proje kapsamında ilçede ‘Depreme Dayanıklı Toprak Yapı Pilot Çalışması’ yapıldı. Proje koordinatörü İTÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sema Alaçam, “Hızlı, depreme dayanıklı, ekolojik ve ekonomik çözüm sunan sıkıştırılmış toprak yapı, farklı bölgelerde barınma sorununa cevap verebilecek potansiyel taşıyor.

6 Şubat depremlerinde büyük yıkım yaşayan Malatya'nın Doğanşehir ilçesinde İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile Doğanşehir Belediyesi tarafından ortak yürütülen proje kapsamında ilçede ‘Depreme Dayanıklı Toprak Yapı Pilot Çalışması’ yapıldı. Proje koordinatörü İTÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sema Alaçam, “Hızlı, depreme dayanıklı, ekolojik ve ekonomik çözüm sunan sıkıştırılmış toprak yapı, farklı bölgelerde barınma sorununa cevap verebilecek potansiyel taşıyor. Herkesin kendi evini yapabileceği aşamaya getirmeyi planlıyoruz” dedi.

Prof. Dr. Ruhi Kafesçioğlu’nun geliştirdiği ve Prof. Dr. Bilge Işık’ın deprem güvenli yapım tekniğine katkıda bulunduğu sıkıştırılmış toprak tekniğiyle yapılan “Emine Teyze Evi” projesi, deprem sonrasında ortaya çıkan acil barınma sorununa insani, yenilikçi, ekolojik, ekonomik, sürdürülebilir çözümler geliştirilmesi düşüncesiyle hayata geçirildi. Projenin koordinatörlüğünü ise İTÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sema Alaçam üstlendi. Emine Teyze Evi projesinin yapım aşamasına ise Türkiye'nin dört bir yanından mimarlık, iç mimarlık, peyzaj mimarlığı, inşaat mühendisliği, resim ve heykelcilik bölümü öğrencileri ile bu bölümlerden mezun olanlar katkıda bulundu.

Malatya’da depremden en büyük zararı Doğanşehir ilçesinin gördüğünü dile getiren Doğanşehir Belediye Başkanı Mehmet Bayram, proje ile ilgili şunları söyledi:

“Biz Doğanşehirimizi halkımızla ayağa kaldırmak için el birliğiyle mücadeleye devam ediyoruz. En kısa zamanda yaralarımızı sarıp, ayağa kalkacağız. Tabii burada bizi dört ay önce ziyaretimize gelen Sema Hocamız bize böyle bir projeden bahsedince memnuniyetle yanlarında olacağımızı söyledik. Öğrencileriyle beraber gönüllülerin desteğiyle böyle bir yapı ortaya çıktı. Doğanşehir Belediyesi olarak hocamızın yanında durduk. Güzel bir yapının ortaya çıktığını düşünüyoruz. İnşallah bu yapı örnek olur, sıkıştırılmış topraktan depreme dayanıklı şekilde inşa edilen konutları el birliğiyle hocamızla devam ettirmek istiyoruz. Projenin devam etmesini istiyoruz, devam ettireceğiz, belediye olarak imkanlarımızı sunuyoruz. Projenin devam etmesini arzuluyoruz, devam ettireceğiz. Doğanşehir’den de ülkemize örnek olmasını istiyoruz. Ülkemiz deprem bölgesi, o anlamda da örnek olur diye düşünüyoruz.”

"Toprak 5 bin 500 yıllık yapma geleneğimiz"

İstanbul Teknik Üniversitesinde Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sema Alaçam, “Toprağın Aslantepe’den başlayarak en az 5 bin 500 yıllık konut yapma geleneğimiz” olduğunu belirterek şöyle konuştu:

“Şu an dünyanın yapı stokunun üçte biri topraktan yapılmış durumda. Bizim yapı tekniğimiz kerpiç ama bunu modernize ederek deprem sonrası hızlı, ekonomik ve ekolojik çözüm olarak, sıkıştırılmış toprak tekniğiyle pilot çalışma kapsamında ihtiyaç sahibi bir aileye ev yaptık. Öğrencilerimiz, mezunlarımız ve gönüllülerin katılımıyla bunu gerçekleştirdik. Doğanşehir’de yapılan ve ‘Emine Teyze Evi’ ismini verdiğimiz bu proje kapsamında Doğanşehir Belediyesi, ilçedeki okullar planlama ve yapım aşamasına destek verdiler.”

Ev yapımında kullanılan toprak numunelerini bölgeden alıp test yaptıktan sonra kullandıklarını belirten Alaçam, “Bu toprakların kullanılabileceğine ilişkin laboratuvar testi yaptık. Yüzey toprağı olmayacak, 60 santimetreden daha derinde güneş ve bitki görmemiş toprak olacak. Yakın bölgeden belediyenin desteğiyle temin ettiğimiz toprağı eleyerek, 10 birim toprağa 1 birim çimento katarak dayanıklı hale getirdik, çok az su ekleyerek, tokmaklar yardımıyla el yordamıyla yaptık. Toprağın sıkıştırılması daha mekanize uygulamalarla da yapılabiliyor. Sıkıştırarak kalıp içerisinde duvar haline getirdik. Bu kalıp bir saat içerisinde dayanım kazanıyor, bir gün içerisinde de kalıp açılabiliyor. Hızlı ve ekonomik seçenek olarak önümüzde duruyor” diye konuştu.

"İnşasında öğrenciler çalıştı"

Alaçam, inşaata başlanması ve teslim edilmesinin 3 aylık bir süreyi kapsadığını ifade ederek “Ön çalışmalara bir önceki seneden başlamıştık ancak kış şartları nedeniyle çalışmaya ara vermiştik. İnşaata başlamak ile teslim aşamasına gelen süre yaklaşık 3 ay. Gönüllülerin desteğiyle profesyonel destek olmadan 30 günde duvarları tamamladık. 100'ün üzerinde kişinin emeği geçti, içerisinde mezun ettiğimiz öğrenciler ile eğitimine devam eden öğrenciler ve gönüllüler var. Mimarlık ve inşaat mühendisliği değil, peyzaj mimarlığı, iç mimarlık öğrencileri ve Doğanşehir Fen Lisesi ile Şehit Polis Barış Aybek Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri sosyal sorumluluk projesi olarak bir fiil çalıştı” şeklinde konuştu.

"Herkesin kendi evini yapabileceği aşamaya getirmeyi planlıyoruz"

Doğanşehir’de başlattıkları pilot projeyi yaygınlaştırmayı planladıkların aktaran Alaçam, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hızlı, depreme dayanıklı ekolojik ve ekonomik çözüm sunan sıkıştırılmış toprak yapı, hızlıca ölçeklendirilebilir ve farklı bölgelerde barınma sorununa cevap verebilecek potansiyel taşıyor. Biz bu işi herkesin kendi evini kendisinin yapabileceği standartlara nasıl dönüştürebiliriz, önümüzdeki 6 ay içinde hem yönetmeliklerde tanımlama hem de ülkemiz genelinde yapılabilirliğini, hangi aşamada ne kadar uzman desteği gerektiğini standartlara dönüştüreceğiz. Herkesin kendi evini yapabileceği aşamaya getirmeyi planlıyoruz. Yönetmelik, standart çalışması ve ölçeklendirerek farklı bölgelerdeki uygulamasına devam etmeyi planlıyoruz. Buna Doğanşehir öncülük etmiş oldu. Önümüzdeki yıllarda bu tekniğin çok yaygınlaşacağını düşünüyoruz çünkü dünya genelinde özellikle Avrupa’da sürdürülebilir yapı kapsamında çok fazla hibe destek ve teşvik bulunuyor. Biz hem dünya hem de Türkiye genelinde bu tekniğin yaygınlaşacağını düşünüyoruz.” 

"Maddi manevi destek verdiler"

Depremde evini kaybeden depremzede Emine Alagöz, "Maddi manevi destek verdiler. Destek verenlerin hepsine teşekkür ederiz, hepsinin emeğine sağlık. Bana böyle bir şans verdiler.  Depremde evimiz yıkıldı, 11 ay çadırda kaldık. Eşim kemoterapi görüyor. Hocamız öğrencileriyle bize konteyner getirdi, buraya yerleştirdi. Emeği geçen herkese teşekkür ederim” diye konuştu.

Projede şantiye şefi olarak görev yapan Mimar Safiye İncinur Gökçe ise “Türkiye'nin değişik üniversitelerinde 100'den fazla öğrenci ve mezunla burayı yaptık. Çok fazla destek oldular. Bir hafta ve daha uzun süre kalarak destek oldular. Bu projede payları çok büyük” dedi.