Gündem

İYİ Parti’den deprem bölgesi ziyareti Dervişoğlu: “Buraya bir pozitif ayrımcılık yapılması kimseye bir şey kaybettirmez"

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, “Mücbir sebepten kaynaklı olarak 3 ay demeseniz de 3 sene deseniz ne olur yani? İnsanlar konteynerde hizmet veriyor, canlarını kaybetmiş. Sen de primini kaybet. Olmasa da olur. Ya da vergiler konusu. Türkiye'de toplanan verginin toplam yüzde birinin karşılığı. Buraya bir pozitif ayrımcılık yapılması kimseye bir şey kaybettirmez” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, “Mücbir sebepten kaynaklı olarak 3 ay demeseniz de 3 sene deseniz ne olur yani? İnsanlar konteynerde hizmet veriyor, canlarını kaybetmiş. Sen de primini kaybet. Olmasa da olur. Ya da vergiler konusu. Türkiye'de toplanan verginin toplam yüzde birinin karşılığı. Buraya bir pozitif ayrımcılık yapılması kimseye bir şey kaybettirmez” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, deprem bölgesi ziyaretleri kapsamında Adıyaman’ın ardından son durak olarak Malatya’ya geçti. Malatya’nın Yeşilyurt ilçesinde basın açıklaması yapan Dervişoğlu, sonrasında Malatya Ticaret ve Sanayi Odası’nı ziyaret etti. Dervişoğlu ve Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu birlikte açıklama yaptı.

Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, yetişmiş personel ve vergi ödemelerinde yaşadıkları sorunları gündeme getirdi:

“Cumhuriyet’le yaşıt olan odamızın bugün 101 yaşında olması geçmiş dönemde Malatya ticaretine aktif bir şekilde yıllar önce yön veren bir oda olduğunun da göstergesi. Seksen bir meclis üyemizle 10 bin 600 üyemizle Malatya'nın en büyük sivil toplum örgütüyüz. Şehrimize karşı sorumluluklarımız var. Bunun bilincindeyiz. Sorumluluklarımızda yerine getirmeye gayret gösteriyoruz.

“100 bin vatandaş 3 bin 500 esnafımız üç kışını konteynırlarda geçirmek zorunda kaldı”

Malumunuz olduğu üzere 6 Şubat'ta asrın felaketi tabir ettiğimiz ciddi bir depremle karşı karşıya geldi illerimizin birçoğu. Bu illerden en çok derin yara alanlardan bir tanesi de Malatya'ydı. Depremin üzerinden 677 gün geçti. Malatya'nın depremin gördüğü zarar rakamlarla sizlerle biraz paylaşmak istiyorum Sayın Genel Başkanım. 35 bin 680 binamız ağır hasar aldı. Bin 700 esnafımız gene aynı şekilde iş yerleri ve ürünleri enkaz altında kaldı. Bununla beraber Malatya'nın 27 bin 506 iş yeri ve ofis kullanılmaz hale geldi. Odamızın 10 bin 600 üyesinin tamamı depremden doğrudan veya dolaylı olarak zarar gördü. İnşaatlar devam ederken yıkımlar da tamamlanmış değilken adeta şehir şantiyeye dönmüş ve 55 bini şehir merkezinde olmak üzere 100 bin vatandaş 3 bin 500 esnafımız üç kışını konteynerlerde geçirmek zorunda kaldı bu süreç içerisinde.

“Birçok nitelikli personelimiz göç etti”

Bizim öngörümüz 200 bin vatandaşımız şehrimizi terk etmiş durumda. Özellikle organize sanayi bölgelerimiz çok şükür depremde çok fazla yara almadı. Ama fabrikalarda çalışan birçok personelimiz nitelikli personelimiz göç verdi. İki OSB'mizde deprem öncesi 42 bin olan personel sayısı şu anda 30 bine düşmüş durumda. Bu da üretim yapan, ihracat yapan firmalarımızın ne denli zorluk içerisine girdiğini bir göstergesidir.

“En önemli ihtiyacımız nakit desteği”

En önemli ihtiyacımız nakit desteği, iş dünyası olarak bir piyasanın daralmasından kaynaklı bir de depremi yaşayan iş dünyasındaki birçok insanımız nakit paraya ihtiyaç çok ciddi anlamda duyuyor. Faizlerin uzun vadeli kredi paketlerinin devreye sokulmasını bekliyoruz özellikle deprem bölgeleri için. Ekonominin ve sosyal hayatın canlanması için atılan adımları görmezden gelemeyiz ama yeterli mi derseniz elbette ki değil. Daha kapsayıcı ve gerçekçi desteklere ihtiyacımız var. Deprem devam ediyor. Son bir ay içerisinde özellikle Malatya fay hatlarının bir çoğunu arazi yapısının içerisinde barındırdığı için ciddi artçılarla sallanmaya devam ediyor. Bu depremin etkilerini hâlâ üzerimizden atmazken, burada iş yerleri teslim edilen bir tane yokken ve buradaki artçılar devam ederken bu mücbir sebep süresinin bir şekilde bitirilmesini çok iş dünyası olarak, ticaret sanayi odası olarak sağlıklı bulmuyoruz. Çünkü birçok firmamızın iflasın eşiğine gelebileceğini buradan bir kez daha iletmek istiyorum. 22 ayda biriken vergi borçları, SGK ve Bağ-kur prim borçları ödeyebilecek gücümüz yok. Binlerce firmamızın iflasını, altyapısını hazırlamamamız gerekir.“

“İnsanlar canlarını kaybetmiş. Sen de primini kaybet”

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ise yaşanan sorunları gündeme taşıyacağını belirterek yetkililerin tek bir kalemle sorunları çözebileceğini söyledi.

Dervişoğlu şunları söyledi:

“Gördüğüm şu yaralar henüz sarılmamış. Milletin beklentisi sorunların behemehal çözülmesi ama beklentiye cevap verecek sonuçlar elde edilmemiş. Sancı büyük görülen o. Verilen taahhütlerin ancak yüzde 10-15’i gerçekleştirilmiş.

Ben bütün bunları hem TBMM’nde milletvekilleri tarafından dile getirilmesi için çaba sarf edeceğim, kanun teklifi, soru önergeleri verilmesine gayret edeceğim. Bu derdin çözümüne katkı sağlamak açısından da sürekli güncellenmesini teşvik edeceğim. Çözmekle mükellef olanların bir eylem planı hazırlamalarını ve çözüm yolunda adımlar atmalarını sağlamaya çalışacağım.

Bu dert büyük bir dert, bize büyük acılar yaşatan bir dert. Bunun çözülebilmesi açısından da öncelikli düzenlemelere ihtiyaç var. Bu işler hakikaten çok kolay. Şu kalemi çıkarıp ne imzalar attılar. Bu kalemin hiç olmazsa onlar tarafından bir kere doğru bir biçimde kullanılmasını bekliyorum. Yapacaklarına dair inancım çok güçlü olmasa bile bunun yapılabilmesinin temini için elimden gelen bütün mücadeleyi vereceğim. Üç beş kişinin milyarlarca liralık borcunu silen kalemin imzası bir kere de millet için, Malatyalı, Maraşlı, Adıyamanlı ve Hataylı için kullanılsın.

Sorunlarınızı doğru bir üslupla, uygun bir tonla dile getireceğim sözünü veriyorum. Bu noktayı nazardan baktığınızda bana güvenebilirsiniz sizleri sıkıntıya sokmayacak bir biçimde bunun ifade edilmesi lazım. Yani sıkıntıdan kastım da şu dert devam ederse sıkıntı devam eder. O sıkıntıyı ortadan kaldıracak bir dil ve üslup kullanarak bu ifade edilmeli. İşte şu çok basit bir meseledir. Bir imzayla hallolan bir meseledir yani. Mücbir sebepten kaynaklı olarak 3 ay demeseniz de 3 sene deseniz ne olur yani? İnsanlar konteynerde hizmet veriyor, canlarını kaybetmiş. Sen de primini kaybet. Olmasa da olur. Ya da vergiler konusu. Türkiye'de toplanan verginin toplam yüzde birinin karşılığı. Buraya bir pozitif ayrımcılık yapılması kimseye bir şey kaybettirmez. Kamu bankalarından özellikle yatırımları teşvik edecek ve ticaret hayatının devamını temin edebilecek, faizsiz uzun vadeli kredi vermekte bir zorluk yok. Yani buna kimse de bir şey demez. Çünkü bu toplum depremden kaynaklı ya da doğal afetlerden kaynaklı sorunların çözülebilmesi için birçok şeye vergi koyulmasına bile hoşgörüyle yaklaşan bir toplum. Ama biz o toplanan vergileri ne için toplandığından hareket etmiyoruz zaman zaman. Başka amaçlarla da kullanılıyor o vergiler. Vergiler yerli yerine kullansın. Bölge halkının sorunları çözülsün. Bölge yeniden canlandırılsın. Zannediyoruz ki binaları teslim edince depremin yaralarını sarmış olacağız. Beton, demir, çimento yeterli değil çözüm için. Bu iş için sosyal planlamalar da yapılması lazım. Vatandaşın yaralarının sarılması için doğru adımların atılması lazım.”