Yurt

İzmir Barosu’ndan '10 Aralık' açıklaması: Türkiye’de insan hakları ihlalleri sistematik bir hale gelmiştir

İzmir Barosu, “10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü” dolayısıyla açıklama yaptı. Baro binası önünde yapılan açıklamada konuşan avukat Erdem Oktar, “2024 yılı boyunca insan haklarına yönelik baskılar artarak devam etmiş; bireylerin eşit, özgür ve onurlu bir yaşam sürme hakları ciddi şekilde ihlal edilmiştir. Türkiye’de insan hakları ihlalleri sistematik bir hale gelmiştir” dedi.

(İZMİR) - İzmir Barosu, “10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü” dolayısıyla açıklama yaptı. Baro binası önünde yapılan açıklamada konuşan avukat Erdem Oktar, “2024 yılı boyunca insan haklarına yönelik baskılar artarak devam etmiş; bireylerin eşit, özgür ve onurlu bir yaşam sürme hakları ciddi şekilde ihlal edilmiştir. Türkiye’de insan hakları ihlalleri sistematik bir hale gelmiştir” dedi.

İzmir Barosu, “10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü” kapsamında basın açıklaması yaptı. Baro binası önünde düzenlenen programda, İzmir Barosu adına açıklamayı avukat Erdem Oktar okudu.

“Bireylerin eşit, özgür ve onurlu bir yaşam sürme hakları ciddi şekilde ihlal edilmiştir”

Oktar, mevcut düzende savaşlar ve iç çatışmalar nedeniyle milyonlarca vatandaşın haklarının ihlal edildiğini belirterek şunları söyledi:

“2024 yılı boyunca insan haklarına yönelik baskılar artarak devam etmiş; bireylerin eşit, özgür ve onurlu bir yaşam sürme hakları ciddi şekilde ihlal edilmiştir. Küresel ölçekte otoriter rejimlerin yükselişi, faşist ideolojilerin yaygınlaşması ve mülteci karşıtlığının giderek artması, insan hakları mücadelesini daha da kritik hale getirmiştir. Savaş, çatışma ve ekonomik adaletsizlik nedeniyle milyonlarca insan evlerini terk etmek zorunda kalmış, vardıkları yerlerde onurlu bir yaşam yerine insanlık dışı uygulamalarla karşılaşmıştır. Mültecilerin sınır dışı edilmesi, insanlık dışı koşullarda tutulması ve kırılgan hale getirilmiş gruplara yönelik nefret söylemleri, insan haklarının temel ilkelerini hiçe saymaktadır.”

“Türkiye’de insan hakları ihlalleri sistematik bir hale gelmiştir”

Türkiye’de iktidarın politikalarıyla anayasal güvence altına alınan hakların da ihlal edildiğine dikkat çeken Oktar, şöyle konuştu:

“Türkiye’de insan hakları ihlalleri sistematik bir hale gelmiştir. Kadına yönelik şiddetle mücadelenin simgesi olan 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü sonrasında, hak savunucularına yönelik baskılar artmış; pek çok aktivist gözaltına alınmıştır. Barışçıl toplantı ve gösterilere katılan kişiler, yalnızca seslerini duyurmak isterken ağır idari yaptırımlarla karşılaşmış ve hukuki süreçlerle yıldırılmaya çalışılmıştır. Barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını kullanmak isteyen yurttaşlar, polis müdahaleleriyle engellenmiş; anayasal haklarını savunan kişiler hukuki yaptırımlarla tehdit edilmiştir. Demokratik seçimlerle belirlenmiş belediye başkanlarının yerine kayyım atanması başka bir deyişle halkın iradesinin açıkça gasp edilmesine 2024 yılında da devam edilmiştir. Yerel yönetimlerin seçilmiş temsilcileri üzerindeki baskılar, yalnızca seçme ve seçilme hakkını değil, toplumsal temsilin meşruiyetini de tehdit etmektedir.”

“Türkiye’deki tüm hak ihlallerine karşı kararlılıkla mücadele etmeye devam edeceğiz”

İnsan haklarının korunmasında hukukçulara büyük görev düştüğünü belirten Oktar, şunları kaydetti:

“Devam eden sayısız hak ihlalinin önüne geçmek için verdiğimiz mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz. Çünkü bu alanda umudunu yitirmemesi gereken ve mücadeleyi büyütecek kişiler öncelikle hukukçulardır. İzmir Barosu olarak herkes için onurlu bir yaşamı savunmaya; dil, din, ırk, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği, mezhep, siyasi görüş, etkin köken ve benzeri hiçbir ayrım gözetmeksizin hakların korunması ve geliştirilmesi için dünyada ve Türkiye’deki tüm hak ihlallerine karşı kararlılıkla mücadele etmeye devam edeceğiz.”