Gündem

Polis memuru Hakan Telli’nin şehit edilmesiyle ilgili davada bir sanık tahliye edildi

Kağıthane'de polis memuru Hakan Telli’nin şehit edildiği, bir polis memurunun ise ağır yaralandığı silahlı saldırıya ilişkin 51 sanıklı davanın görülmesine devam edildi. Ara kararını açıklayan mahkeme, tutuklu sanık Görkem Doğan’ın tahliyesine karar verdi. 

Haber:Gaye Şeyma CAN

(İİSTANBUL) - Kağıthane'de polis memuru Hakan Telli’nin şehit edildiği, bir polis memurunun ise ağır yaralandığı silahlı saldırıya ilişkin 51 sanıklı davanın görülmesine devam edildi. Ara kararını açıklayan mahkeme, tutuklu sanık Görkem Doğan’ın tahliyesine karar verdi. 

Kağıthane’de 25 Ağustos 2023’te uyuşturucu ticareti yapıldığı ihbarı üzerine bir adrese düzenlenen operasyonda açılan ateş sonucu polis memuru Hakan Telli şehit olmuş, polis memuru A.Y.Ç. ise ağır yaralanmıştı. Olayla ilgili açılan davada 51 sanığın yargılanmasına İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar hazır bulundu. 2’si başka suçtan tutuklu 4 sanık, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Duruşmaya tarafların avukatları da katıldı.

“Örgüte üye değilim”

Duruşmaya SEGBİS yöntemiyle bağlanan tutuklu sanık Cüneyt Sarıova, “Bir buçuk yıldır tutukluyum. Tanımadığım, ismini duymadığım bir kişinin örgütüne üye olduğum söyleniyor. Böyle bir şey söz konusu değildir. Evimde kokain bulunmuştu, onu da aldığım yer bellidir. Tahliyemi talep ediyorum” dedi.

“Tek suçum, adrese sipariş götürmemdir”

Savunmasında önceki beyanlarını tekrar ettiğini belirten ve duruşmaya SEGBİS aracılığıyla bağlanan tutuklu sanık Görkem Doğan, “Olayı tüm gerçekliği ile anlattım. Benim o gün tek suçum, arkadaşımın söylediği adrese sipariş götürmemdir. Beni bu adrese Kadir Taşdemir yönlendirmiştir. Tahliyemi talep ediyorum” diye konuştu. Savunma yapan sanık avukatları, müvekkillerinin tahliye ve beraatlarını talep etti.

Duruşma salonunda görüntü çeken sanık hakkında suç duyurusu ve 3 gün disiplin hapis cezası

Duruşma sırasında tutuksuz sanık Burak Bolay'ın salonda fotoğraf çektiğini tespit eden mahkeme başkanı "Jandarmanın yanında mı oturmak istiyorsun” diye sordu. Sanık Bolay, “Elim değdi, yanlışlıkla çektim” dedi. Bunun üzerine mahkeme heyeti, sanık hakkında ‘duruşma düzenini bozma’ ve ‘duruşma salonu içerisinde görüntü alma’ suçlarından 3 gün disiplin hapsi cezası verilmesine ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.

"Mahkemenin seyrini değiştirecek belgeler var”

Tutuklu sanık Ozan Anacur, “Duruşmaya huzurunuzda katılmak istiyorum. Elimde mahkemenin seyrini değiştirecek çok önemli bazı belgeler var. Elimdeki belgelerin araştırılması için belgeleri vereceğim” dedi. 

Bir sanık tahliye edildi

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanık Görkem Doğan’ın tahliyesine karar verdi. Mahkeme, diğer tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına, tutuksuz sanıkların ise adli kontrol tedbirlerinin devamına da karar vererek, duruşmayı erteledi.

İddianamede 4 kişi hakkında 107 yıldan 146 yıla kadar hapis cezası istenmişti

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, şüpheliler Ozan Anucur, Sinan Anucur, Serhat Anucur ve Yılmaz Burak’ın ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’, ‘kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürme’, ‘kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs’, ‘uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama’, ‘izinsiz olarak ateşli silah ve mermileri ülkeye sokma, imal etme, nakletme ve satma’, ‘resmi belgede sahtecilik’, 4 kişiye karşı ‘kasten öldürmeye teşebbüs’, ‘mala zarar verme’, ‘görevi yaptırmamak için direnme’ suçlarından ayrı ayrı 107’şer yıl 4’er aydan 146’şar yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

İddianamede 47 şüphelinin ise ‘suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma’, ‘izinsiz olarak ateşli silah ve mermileri ülkeye sokma imal etme, nakletme ve satma’, ‘uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama’, ‘parada sahtecilik’, ‘suç delillerini yok etme’, ‘mala zarar verme’, ’kasten öldürmeye teşebbüs’, ‘resmi belgede sahtecilik’, ‘sayı ve nitelik bakımından vahim olan silah veya mermilerin satın alınması, taşınması ve bulundurulması’ suçlarından ayrı ayrı 5’er yıldan 97’şer yıla kadar hapis cezasına çarptırılması da istendi.