Ankara 20. İdare Mahkemesi, bir notere verilen uyarma cezasının iptali istemiyle açılan davada, Noterlik Kanunu'nun 126. maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğunu ileri sürerek iptal isteminde bulundu. İptal isteminde, hangi eylemlerin disiplin cezasıyla cezalandırılacağının açık ve net olmadığı, yeterli hukuki güvenceyi sağlamadığı ifade edildi.
Anayasa Mahkemesi (AYM), noterlere verilebilecek disiplin cezaları hakkında düzenlemeler içeren Noterlik Kanunu'nun “Meslekin vakar ve onuruna aykırı eylem ve hareketlerde bulunanlarla, görevlerini yapmayan veya kusurlu olarak yapan yahut da görevinin gerektirdiği güveni sarsıcı hareketlerde bulunan noterler hakkında, noterlik hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesi amacı ile durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre aşağıdaki maddede olduğu yazılı disiplin cezaları uygulanır” hükmünü düzenleyen 125. maddesi ile “uyarma, kınama, para cezası, geçici olarak işten çıkarma ve meslekten çıkarma” cezalarını düzenleyen 126. maddesini iptal etti. İptal kararı, 9 ay sonra yürürlüğe girecek.
"Açıklanan nedenlerle kural Anayasa'nın 2. maddesine aykırıdır, iptali gerekir"
Kararın gerekçesinde, Türk Eczacılar Birliği Kanunu'ndaki benzer bir düzenlemenin 2021 yılında iptal edildiği hatırlatılarak "Bu kapsamda anılan kısımda eczacılar hakkında disiplin cezası uygulanabilecek haller sayılmakla ve disiplin cezaları da gösterilmekle birlikte maddede sayılan disiplin suç ve cezaları arasında yeterli bağlantının kurulamadığı, bu çerçevede disiplin cezasını gerektiren eylemin gerçekleşmesi durumunda fiil ve hareketin niteliğine göre disiplin cezalarının verilebileceği öngörülmekle birlikte bu ölçütün disiplin cezasının muhatapları açısından yeterli bir hukuki güvence sağlamadığı belirtilmiştir" denildi.
Bir diğer gerekçede ise "Anılan kararda Anayasa Mahkemesi haysiyet divanına tanınan yetkinin somut olayın özelliklerine, eylemin ağırlığına, oluşan zararın büyüklüğüne göre kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olarak kullanılmasını sağlamanın yanında işlenen disiplinsizlik eylemi ile tayin edilen disiplin cezası arasında adil bir dengenin gözetilmesini temin edecek gerekli ve yeterli mekanizmaların kurulmadığı, verilecek disiplin cezaları bakımından keyfi yorum ve uygulamalara karşı hukuki güvencenin sağlanmadığı sonucuna varmıştır" ifadelerine yer verildi.
Söz konusu itirazın kural bakımından Anayasa Mahkemesi'nin anılan kararından ayrılmayı gerektirir bir durum bulunmadığı ifade edilen kararda "Açıklanan nedenlerle kural Anayasa'nın 2. maddesine aykırıdır, iptali gerekir" denildi.