HABER: Osman BEKAR
(MANİSA)- Soma ilçesinde yaşayan emekliler, maaşlarıyla geçinemediklerinden yakındı. Emekli bir vatandaş, “Eti kurbandan kurbana görüyoruz. Eskiden denilirdi ki kurban kredi ile kesilmez. Biz emeklilerin yüzde 99'u kredi çekiyoruz, bankadan kurban alıyoruz” dedi. Bir başka emekli ise “Tostçuluk yapıyorum. Yaşım 76, ben bu işi yapmaya mecburum. Aldığım emekli maaşıyla geçinmemiz mümkün değil” diye konuştu.
2025 yılında asgari ücretin ne kadar olacağı merakla beklenirken, ANKA Haber Ajansı olarak, Manisa'nın Soma ilçesinde asgari ücretli çalışanlara ve emeklilere geçim durumlarını sorduk.
Emekli aylığının en az 35 bin TL olması gerektiğini belirten bir emekli, "Ben emekliyim. 12 bin 500 lira emekli maaşı alıyorum. Bu maaş yetmiyor. Emekli maaşının en az 35 bin lira olması gerekiyor. Şu anda hiçbir yere gitmiyorum, peynir yerine lor alabiliyorum. Kasap çok pahalı, fiyatlar 600-700 lira" ifadelerini kullandı.
"Bizim için kasap bir hayal"
Bir başka emekli, "Emekliyim ama maaşımı söylemek istemiyorum. Zor geçiniyorum. Her şey ortada. Alım gücü düştü, devletin vergileri arttı. İnsanların üzerindeki ekonomik baskı artıyor. Maaşların insanların insanca yaşayabileceği bir seviyeye ulaşması gerekiyor. Bizim için kasap bir hayal. Her şey çok pahalı. Yılbaşı gelince, insanlar yine hayal kırıklığına uğrayabilir" dedi.
"Yaşım 76, ben bu işi yapmaya mecburum. Bu paralarla geçinmemiz mümkün değil"
Geçinemediği için çalışmak zorunda kaldığını söyleyen emekli de, "Tostçuluk yapıyorum. Yaşım 76, ben bu işi yapmaya mecburum. Bu paralarla geçinmemiz mümkün değil. Şu anda aldığım emekli maaşı 13-14 bin lira. Bu parayla geçinmek mümkün değil. Onun için çalışmak zorundayım. Ticaret bitmiştir. Bir çocuk cebinden 20 lira çıkarıyorsa demek ki o baba da para yok. Parası olmayıp da bana yalvarıyor, 'karnım aç' diye. Yapacak bir şeyimiz yok. Çalışmak zorundayız. Emekli maaşımız 25 bin liradan aşağı olmamalı. İnsanlar kira veriyor. Bugün elektrik parası, yarın su parası. Allah sabır versin, Allah yardımcımız olsun. Sıkıntılı günler. Bu durum devam edecek gibi" dedi.
"Çarşı pazar yanıyor"
Asgari ücretin 30-35 bin lira arasında olması gerektiğini savunan bir vatandaş, "Asgari ücret en az 30 - 35 bin arasında olmalı. Başka türlü yetmez. Onların tuzu kuru, çarşıya pazara gitmiyorlar. Çarşı pazar yanıyor. Ne sebze alınabiliyor ne meyve. En düşük 25 bin lira olması lazım. 2 bin 750 emeklinin veya asgari ücretlinin maaşı gidiyormuş saraya. Başka diyecek bir şey yok" diye konuştu.
"Emekli maaşını kesinlikle 30 bin seviyesine çekmeleri lazım"
Emekli maaşının 30 bin lira olması gerektiğini savunan bir emekli, "Emekliyim. 28 bin üzeri alıyorum. Şu an için bu para ile geçiniyoruz ama, hayat şartları benim için değil benden sonrası için çok zor. 12 bin 500 lira emekli maaşı alıp da 10 bin lira kira verip geçinmeye çalışan insanlar var. Onun için devletin ve hükümetin yapması gereken, adımları derhal atması lazım. Emekli maaşını kesinlikle 30 bin seviyesine çekmeleri lazım. Asgari ücretin en kötü ihtimalle 28 bin liraya getirilmesi lazım. Bundan dolayı herkes mağdur. Ekonomik şartlar zaten belli, bozuk. Şu anda Türkiye'nin gidişatı gerçekten çok zor. Hükümet el atmalı" ifadelerini kullandı.
"Eti kurbandan kurbana görüyoruz"
Başka bir emekli eskiden kurban kesiminin ibadet için yapılıp komşulara dağıtıldığını ancak şimdi dolaplarda saklanarak 1 yıl gıda stoku olarak kullanıldığını belirterek, şunları söyledi:
"Emekliyim, yaklaşık 27-28 bin lira alıyorum. Her şeye yüzde 100 zam yapılırken bize yapılan yüzde 20-25 zamlarla nasıl geçineceğiz? Marketlerde fiyatlar günlük değişiyor. Her şey günlük değişiyor. Enflasyon açıklanıyor, inanmıyoruz. Markete pazara gittiğimizde fiyatlara bakıyoruz, bize verilene bakıyoruz. Kendimiz ayarlama yapıyoruz. Geçinmek mümkün değil. Eti kurbandan kurbana görüyoruz. Kıyıda köşede para bırakabilirsek, kredi çekebilirsek kurban alıyoruz. Eskiden kurbanlar ibadet için yapılır, konu komşuya dağıtılırdı. Şimdi ise kurbanlar kesilip dolaplara konuluyor, 1 yıl gıda olarak tüketiliyor. İnsanların gücü ona yetiyor. Eskiden denilirdi ki kurban kredi ile kesilmez. Biz emeklilerin yüzde 99'u kredi çekiyoruz, bankadan kurban alıyoruz. Mümkün değil, peşin para ile alma şansımız yok."
"Vatandaşları açlığa ve karın tokluğuna mahkum ediyorlar"
Bağımsız Maden İş Sendikası Genel Başkanı Gökay Çakır, maden işçilerine gereken değerin verilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Şu anda Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde asgari ücret konuşuluyor. Biz de Bağımsız Maden İş Sendikası olarak, Türkiye'deki işçi sınıfının yüzde 45'inin asgari ücretle çalıştığını çok iyi biliyoruz. Açlık sınırının altında, yoksulluk sınırının altında bu vatandaşları açlığa ve karın tokluğuna mahkum ediyorlar. Asgari ücretin bana göre 35 bin lira olması lazım. Madendeki işçiler asgari ücret maaşı alıyor. Türkiye standartlarına göre yetmiyor. Madenciler, kelle torbada kefen cepte geziyorlar. Yerin 7 kat altına iniyorlar. Bu mesleği yapmak her babayiğidin harcı değil. Madencilere, işçilere hak ettiği değeri verelim" dedi.
"Çocuklarıma çalışmadığım için harçlık veremiyorum"
Banka kredileriyle geçindiğini belirten işsiz vatandaş, "Şu anda işsizim. Bankaların kredileriyle, ek hesaplarla geçiniyorum. Bu ay bankaya ödeme yapamadım. Yevmiye işlerine gidiyorum. Yetmiyor. Zeytin toplamaya, inşaatlara gidiyorum. Çocuklarım okuyor, biri lisede biri ortaokulda. Çocuklarıma çalışmadığım için harçlık veremiyorum. Verdiğim zaman da 50 lira 100 lira arasında değişiyor. Her şey çok yükseldi" ifadelerini kullandı.