Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, TBMM Genel Kurulu'nda bütçe görüşmelerinde yenidoğan çetesine ilişkin, "Bu insanlıktan nasibini almamışlar çetesi bizim gayretimizle Sağlık Müdürlüğü, Emniyet Teşkilatı ile yargı mercileri arasında koordineli bir çalışmayla çökertildi. Konuyu adli bir operasyona dönüştüren biziz. Bakmayın siz bugün birilerinin operasyon yapıldıktan altı ay sonra çıkıp sanki konuyu kendileri ortaya çıkartmış gibi sözde kahramanlık yapanlara. Madem ellerinde bilgi belge vardı, iddianame yayınlanana kadar akılları neredeydi, bu bilgileri neden sakladılar" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçeleri görüşülüyor. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, konuşması sırasında muhalefet milletvekilleri tarafından protesto edildi. Yenidoğan çetesi nedeniyle tepki gösterilen Bakan Memişoğlu'nun konuşması sık sık kesilirken, muhalefet milletvekilleri sıra kapaklarına vurarak "istifa" sloganı attı.
Milletvekillerinin tepkileri arasında konuşmasını yapan Memişoğlu, şunları söyledi:
"Türkiye'de bir günde 2 milyon 800 bin muayene, 18 binden fazla ameliyat, 500 binden fazla radyolojik görüntüleme hizmeti gerçekleştiriyoruz. Her gün 3 milyondan fazla vatandaşımıza sağlık hizmeti veriyoruz. Bütün dünyada yaşlanan nüfus, kronik hastalıklar, sağlık personeli yetersizliği, sağlık sistemlerine yetersiz yatırım gibi nedenlerle sağlık hizmetlerinin sunumunda ciddi sorunlar yaşanıyor. Avrupa'nın bir çok ülkesinde sağlık hizmetine erişmek için, ameliyat olabilmek için aylarca, yıllarca bekleniliyor. Avrupa’nın ne kadar kötü durumda olduğunu anlatmak için söylemiyorum. Türkiye’nin sağlık hizmetlerinin ne kadar kapsayıcı ve erişilebilir durumda olduğunun anlaşılabilmesi için ifade ediyorum. Zorluklarla karşı karşıya kaldığımız zamanlar oluyor. Ancak hem ülkemizin nüfus büyüklüğü ve günlük sağlık kapasitemiz dikkate alındığında dünyada örnek alınan bir noktada olduğumuzu ifade ediyorum.
'Son 22 yılda sağlık altyapı yatırımlarımıza büyük önem verdik'
Tüm hizmetleri sunarken de kaynaklarımızı son derece verimli olarak kullanıyoruz. OECD ve Avrupa Komisyonu raporlarında sağlık harcamalarına göre sağlık hizmetlerinden en üst düzeyde memnuniyet elde eden ülke özelliğimizi koruyoruz. Sağlık ailemiz her geçen gün güçleniyor. 2002 yılında toplam 379 bin sağlık çalışanımız vardı. Bugün bu sayı 1.5 milyonu aştı. 92 bin olan hekim sayımız bugün itibarıylae 222 bin. 2002 yılında 114 bin ebe ve hemşireyle hizmet verirken, bugün 327 bin ebe ve hemşire ile hizmet vermekteyiz. Son 22 yılda sağlık altyapı yatırımlarımıza büyük önem verdik. Türkiye Yüzyılı’nın fiziki şaheserleri olan şehir hastanelerini vizyonunu hayata geçirdik. Hastanelerimizin ortalama yaşı 49 yıldı. Son 22 senede hastanelerimizin yüzde 80’ini yeniledik veya yeniden inşa ettik. Hastanelerimizin ortalama yaşını 13 yıla kadar düşürdük. Mevcutta sahip olduğumuz 172 bin yatak kapasitemizin 144 binini AK Parti döneminde yenilenen hastanelerimizle elde ettik. Yataklı servislerimizde çok önemli bir dönüşüm gerçekleştirdik. 8-10 hastanın kaldığı, tuvalet-banyosu olmayan sistemi geride bıraktık. Tek ve iki kişilik oda sistemine geçtik.
'Vatandaşlarımız gelişmiş ülkelere göre hekime daha kolay ulaşabiliyor'
Vatandaşlarımız gelişmiş ülkelere göre hekime daha kolay ulaşabiliyor. 37 hafta olarak doğan bebekler prematüre olarak adlandırılır. Dünyada bu şekilde doğan her on bebeğin biri maalesef hayatını kaybediyor. Biz prematüre bebeklerimizin yüzde 95.2’sini hayatta tutmayı başaran sağlık çalışanlarına ve sistemine sahibiz. 2002 yılında 869 yoğun bakım yatağımız varken, biz 25 bine çıkarttık. Acil sağlık hizmetlerinde de adeta çığır atladık. Kara ambulanslarımıza ilaveten envanterimize kazandırdığımız 16 hava aracı ile acil durumlarda vatandaşlarımıza hava ambulans hizmeti vermekteyiz. Sadece 2024 yılında 6.5 milyon vatandaşımızı ambulanslarımızla sağlık tesislerine taşıdık. Bütün bu hizmetleri de vatandaşlarımıza ücretsiz sunduk.
'Etlik, Bilkent, Çam ve Sakura'dan başlamak üzere şehir hastanelerinde teknoloji transfer ofisleri kuruyoruz'
Türkiye, sağlığın dijital dönüşümü kapsamında da çok önemli mesafe kat etti. Bugün sadece e-Nabız uygulamasını 76 milyon vatandaşımız aktif olarak kullanıyor. Günlük 1 milyon 300 bin vatandaşımız MHRS uygulamasını aktif olarak kullanarak hastanemizden randevu alabiliyor. İlaç takip sistemimize kayıtlı 12 binden fazla ilaç türü bulunuyor. 35,5 milyar kutu ilacı takip edebiliyoruz. Yeni dönemde ülkemizin büyümesine ve kalkınmasına katkı sağlayacak, marka ve katma değer oluşturacak üreten sağlık modelini devreye alıyoruz. Milli sağlık teknoloji hamlemizin lokomotifi olacak yeni vizyonumuzla fikirden ürüne giden bir ekosistem inşa ediyoruz. AR-GE ve üretim süreçlerini planlıyor, bilgi, deneyim ve finansal destek veriyoruz. Bu amaçla ilk önemli adımı Etlik, Bilkent, Çam ve Sakura'dan başlamak üzere şehir hastanelerinde teknoloji transfer ofisleri kuruyoruz. Bu sayede başta hekimlerimiz olmak üzere uygulamanın içerisinde olan ve ihtiyaçları en iyi şekilde bilen sağlık çalışanlarımızı sürece dahil ediyoruz. Bundan böyle bir fikirle kapımızı çalan her sağlık çalışanımıza patant, hukuki yardım, AR-GE ve finansal destek vereceğiz. Onları sanayicilerle ve üreticilerle buluşturacağız.
Ülkemizin halen ithal etmek durumunda kaldığı tıbbı cihaz ve ilaçlardan en yüksek miktarlarda ve en yüksek bedellerle temin ettiğimiz ürünleri tek tek çalıştık. Buradaki hedefimiz; doğru eşleştirmelerle üniversite, sanayici ve TÜSEB buluşmasını bir an önce sağlayarak dışa bağımlılığımızı minimize etmektir. Tanı ve teşhis ürünleri, tıbbi cihaz ile aşı ve ilaç geliştirme projelerini destekliyoruz. Bu kapsamda verdiğimiz AR-GE desteğini iki katına çıkarıyoruz.
'Vatandaşımızın sağlığa eriştiği ilk kapının aile hekimleri olmasını istiyoruz'
Önceliğimizin koruyucu sağlık hizmeti olması gerektiğine inanıyoruz. Vatandaşımızın sağlığa eriştiği ilk kapının aile hekimleri olmasını istiyoruz. Bu nedenle sağlık sistemi içerisinde aile hekimliğinin daha işlevsel hale getirilmesi için çalışıyoruz. Yeni yönetmelikle hedeflediğimiz tam olarak da budur. İstedik ki aile hekimi ile sağlık sorumluluğunu taşıdığı nüfus arasındaki bağ daha da kuvvetlensin. Vatandaşlarımız aile hekimini tanısın, aile hekimimiz hizmet ettiği komşularını tanısın. İstedik ki, vatandaşımızın sağlığı hastalanmadan korunsun. Biz, görevini yerine getiren aile hekimlerinin mevcutta sahip oldukları maaş ve teşvik ödemelerinde hiçbir suretle kesintiye gitmedik, gitmeyeceğiz. Tam aksine yeni ilave teşvik mekanizmaları getirdik. Aile hekimlerimize verdiğimiz teşvik ödemelerini üç kat arttırdık.
'2025 yılında bin yeni aile sağlığı merkezi açacağız'
Birinci basamak sağlık hizmetlerimizi güçlendirmeye devam edeceğiz. 2025 yılında bin yeni aile sağlığı merkezi açacağız. Mahalle kültürünü yaşatacak ve kurumsal kimliği yansıtacak projeleri hazırladık. Yeni yılla birlikte bunları hızla inşa edeceğiz. Önümüzdeki dönemde yüz sağlıklı hayat merkezini de hizmete almayı hedefliyoruz.
'Yenidoğan çetesi konusunu adli bir operasyona dönüştüren biziz'
Konuyu tüm ayrıntılarıyla Plan ve Bütçe Komisyonu’nda açıklamıştım. Bir kez daha vurgulayacağım; bu insanlıktan nasibini almamışlar çetesi bizim gayretimizle Sağlık Müdürlüğü ve Emniyet Teşkilatı ile yargı mercileri arasında koordineli bir çalışmayla çökertildi. Konuyu adli bir operasyona dönüştüren biziz. Bakmayın siz bugün birilerinin operasyon yapıldıktan altı ay sonra çıkıp sanki konuyu kendileri ortaya çıkartmış gibi sözde kahramanlık yapanlara. Madem ellerinde bilgi belge vardı, iddianame yayınlanana kadar akılları neredeydi, bu bilgileri neden sakladılar? Bir kez daha altını çizelim: Hekimliğin temel misyonu hayatı korumaktır. Meslek ahlakı ve vicdanından zerre taviz vermeyen bir hekimin ölümlere seyirci kalması mümkün değildir. Bu insanlıktan nasiplerini almamışlar çetesine bakarak tüm sağlık sistemini ve çalışanlarını töhmet altında bırakmak vicdansızlık değil midir?"