Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, TBMM Genel Kurulu'nda; "Yerel seçimlerden sonra, yönetimleri değişen belediye çalışanlarından Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı’mıza; sendikalardan ve işçilerden; toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulanmaması, toplu işçi çıkarılması, sendikal özgürlüklerin engellenmesi, mobbing/eşitlik ilkesine aykırılık hususlarında ihbar başvuruları intikal etmiştir" dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçeleri görüşülüyor. Yürütme adına Genel Kurul'a hitap eden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: 

"Bütçeler, mali çizelge olmanın yanı sıra, sosyal ve ekonomik hedeflerimizi belirleyen önemli yol haritalarıdır. Bizler bu bütçeyi hazırlarken, sadece bugünü değil, Türkiye'nin yarınlarını, çocuklarımızın geleceğini düşünerek hareket ediyoruz. Bu doğrultuda hazırladığımız 2025 yılı bütçesi de, halkımızın huzur ve refahını artıracak; aynı zamanda ülkemizin sosyal adalet ve ekonomik kalkınma hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayacak güçlü bir temel oluşturacaktır.

"Türkiye’nin de çalışma hayatını ve sosyal güvenlik sistemini yeniden tasarlama gerekliliği var"

Bugün tüm ülkeler, çalışma hayatında dijitalleşme ve yapay zekanın getirdiği yenilikleri deneyimlemektedir. Uzaktan çalışma modelleri ve esnek çalışma saatleri, çalışma hayatında geleneksel iş yapma biçimlerini hızla değiştirmektedir. Artık sadece şehirlerde değil, dünyanın herhangi bir yerinde çalışmak mümkün hale gelmiş ve işgücü, coğrafi sınırların ötesine geçmiştir. Ancak bu dönüşüm, beraberinde yeni zorlukları da getirmektedir. Çalışan haklarının korunması, uzaktan çalışma düzenlemelerinin adil bir zemine oturtulması ve dijitalleşmenin getirdiği işsizlik risklerinin yönetilmesi gibi konular, tüm dünyanın gündemindedir. Sosyal güvenlik sistemleri de bu yeni döneme uyum sağlama çabası içerisindedir. Birçok ülke; yaşlanan nüfus, artan sağlık maliyetleri ve ekonomik belirsizliklerle mücadele ederken, sosyal güvenlik sistemlerini daha sürdürülebilir ve kapsayıcı hale getirmek için reformlar gerçekleştirmektedir. Bu küresel tablo, Türkiye’nin de çalışma hayatını ve sosyal güvenlik sistemini yeniden tasarlama, geleceğin iş gücünü bu yeni dünyaya hazırlama gerekliliğini açıkça ortaya koymaktadır.

"İstihdam, bazı illerimizde deprem öncesindeki seviyelerin üzerine çıkmıştır"

Asrın felaketinin hemen ardından, bölgedeki işverenlerimizi ve çalışanlarımızı korumak için hızla harekete geçerek kapsamlı önlemleri hayata geçirdik. Toplamda 21 milyar lirayı aşan bir bütçe ile; çalışanlarımızın işlerini kaybetmemesi adına Kısa Çalışma Ödeneği’ni; Kısa çalışmadan veya işsizlik ödeneğinden faydalanamayan vatandaşlarımız için Nakdi Ücret Desteği’ni devreye aldık. Bölgede önemli kamu hizmetlerinin, aksamadan sürdürülmesi amacıyla yaklaşık 66 bin kişilik Toplum Yararına Program bütçesini tahsis ettik. Bu ve sayamadığım onlarca çalışmamız sayesinde, depremden en fazla etkilenen 11 ilde, toparlanmanın hızlı bir şekilde sağlandığını görmekteyiz. 2022 Aralık ayında, bu illerde sigortalı çalışan işçi sayısı; 1 milyon 889 bin olarak kaydedilmişken; 2024 yılının Eylül ayı itibarıyla, bu sayı; 1 milyon 872 bin seviyesine ulaşmıştır. İstihdamımız, bazı illerimizde deprem öncesindeki seviyelerin üzerine çıkmıştır. Ayrıca, komisyonda da ifade ettiğim gibi; 2025 yılı bütçemiz kapsamında, depremden etkilenen 4 il ve 2 ilçemizde; 10 bin ilave TYP kontenjanı tahsis etmiş bulunuyoruz.

"İşsiz sayımız, 3,1 milyon olarak kaydedilmiş ve işsizlik oranı yüzde 8,8 seviyesine gerilemiştir"

Ekim ayı itibarıyla; iş gücümüz, son bir yılda; 1 milyon 232 bin artış göstererek; 36,1 milyon seviyesine ulaşmıştır. İstihdamımız, aynı dönemde; 1 milyon 31 bin artarak; 33 milyon kişiye yükselmiştir. İşsiz sayımız, 3,1 milyon olarak kaydedilmiş ve işsizlik oranı yüzde 8,8 seviyesine gerilemiştir. Son 18 aydır tek hanelerde seyreden işsizlik oranımız, Orta Vadeli Program hedefleriyle tam uyum içinde ilerlemektedir. Önümüzdeki üç yıllık süreçte, istihdamı, yıllık ortalama 758 bin kişi artırmayı ve iş gücüne katılma oranlarında beklenen artışa rağmen işsizlik oranını kalıcı olarak tek haneli seviyelere çekmeyi hedefliyoruz. 

Gazeteci Özlem Gürses'in avukatı Furkan Kamalak: Adalet bir gün herkese lazım olacak Gazeteci Özlem Gürses'in avukatı Furkan Kamalak: Adalet bir gün herkese lazım olacak

"İş Pozitif Programı ile 2024 yılında 750 bin kadını istihdama kazandırdık"

Kadın istihdamında önemli projeler gerçekleştirdik: Kadın İstihdamında Pozitif Ayrımcılık Projesi, Her Meslekte Kadın Eli Projesi ve diğer projelerle; kadınların çalışma hayatındaki yerini güçlendirdik. İş Pozitif Programı ile 2024 yılında 750 bin kadını istihdama kazandırdık. Bu yıl, işgücüne katılamayan kesimleri, çalışma hayatına entegre etmek için devreye aldığımız İşgücü Uyum Programı ile kadınlar, gençler, engelliler ve öğrencilerden oluşan 120 bin kişiyi istihdama teşvik ettik. Ayrıca, Hane Bazlı İstihdam Destek Sistemi ile her ailede en az bir kişinin çalışmasını hedefliyoruz.

"Asgari ücreti belirleme sürecinde dengeli bir çözüm için kararlılıkla çalışıyoruz"

Asgari ücret, sadece çalışanlarımızın yaşam standartlarını belirlemekle kalmayıp aynı zamanda sosyal adaletin ve ekonomik büyümenin sağlanmasında da kritik bir öneme sahiptir. Bakanlık olarak bu gerçeğin bilinciyle hareket ediyor, asgari ücretin, hem çalışanlarımız hem de işverenlerimiz için dengeli bir şekilde belirlenmesini sağlamak için azami gayreti gösteriyoruz.

2025 yılında geçerli olacak asgari ücreti belirleme sürecinde de, çalışanlarımızın refahını artırırken, işverenlerimizin rekabet gücünü koruyacak dengeli bir çözüm için kararlılıkla çalışıyoruz. Şimdiden, alınacak kararın ülkemize, işverenlerimize ve çalışanlarımıza hayırlı olmasını temenni ediyor, komisyon çalışmalarının başarıyla sonuçlanmasını diliyorum.

"Kamu görevlilerimizin alım gücünü koruma yönündeki kararlılığımız sürecektir"

Kamu görevlilerimizin mali ve sosyal haklarını güçlendirmek, refah seviyelerini artırmak ve emeklerinin karşılığını almalarını sağlamak, Bakanlık olarak öncelikli hedeflerimiz arasında yer almaktadır. Bu kapsamda, kamu görevlilerine 2024 ve 2025 yıllarını kapsayan; 7. Dönem Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararı ile tarihi nitelikte artışlar sağladık. 2024 yılında; Kamu görevlilerimize ve emeklilerimize; yüzde 15 artı yüzde 10 oranında zam yapılmış, buna ek olarak enflasyon farkları da maaşlara yansıtılmıştır. 

Böylece; Ocak ayında yüzde 49,25, Temmuz ayında ise yüzde 19,31 oranında artış sağlanmıştır. Bu artışlarla birlikte, en düşük devlet memuru aylığı, 2024 yılı Temmuz ayında 39 bin 177 liraya yükselmiştir. Bu başarı, hükümetimizin kamu çalışanlarına yönelik duyarlılığını açıkça ortaya koymaktadır. 2025 yılı için kamu görevlilerimiz ve emeklilerimize yüzde 6 artı yüzde 5 oranında zam yapılması karara bağlanmıştır. Enflasyon farklarının yüksek olması durumunda, farkın maaşlara eklenmesiyle kamu görevlilerimizin alım gücünü koruma yönündeki kararlılığımız sürecektir. 2025 yılında gerçekleştireceğimiz toplu sözleşme görüşmeleriyle, 2026 ve 2027 yıllarını kapsayacak şekilde; kamu görevlilerimizin mali ve sosyal haklarını yeniden masaya yatıracağız. İnşallah, 2025 yılında da tüm tarafların mutabık kalacağı sonuçlara ulaşmayı hedefliyoruz.

"Yerel seçimlerden sonra belediye çalışanlarından; TİS hükümlerinin uygulanmaması, toplu işçi çıkarılması ihbarlar intikal etti"

Sendikal hak ve özgürlüklere ilişkin olarak tüm sendikalarımızı destekliyor ve bu kapsamda sendikalaşma oranının artırılmasına önem veriyoruz. 2013 yılında, yüzde 9,21 seviyelerinde olan, işçi sendikalaşma oranı; 2024 yılı itibarıyla yüzde 14,80 seviyelerine yükselmiştir. Kamu görevlilerinde ise; 2002 yılında yüzde 47,94 olan sendikalaşma oranı; 2024 yılında yüzde 75,18 seviyelerine çıkmıştır. Sendikal haklara ve çalışan haklarına yönelik aykırılıklarda Bakanlık olarak devreye giriyoruz. 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerden sonra, yönetimleri değişen belediye çalışanlarından Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı’mıza; sendikalardan ve işçilerden; toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulanmaması, toplu işçi çıkarılması, sendikal özgürlüklerin engellenmesi, mobbing/eşitlik ilkesine aykırılık hususlarında ihbar/şikâyet başvuruları intikal etmiştir. Yapılan incelemelerde; Van, Iğdır belediyeleri başta olmak üzere ve bunlara bağlı iştirakleri hakkında toplam 26 milyon lira idari para cezası uygulanması adımı atılmıştır. Tespit edilen ve mevzuata aykırılıklardan konusu suç teşkil eden hususlar ile ilgili olarak Cumhuriyet Savcılıkları’na suç duyurusunda bulunulmuştur.

"Yılbaşında emeklilerimizin aylıklarında, kanuni düzenlemeler uyarınca gereken artışlar yapılacaktır"

En düşük emekli aylığı; 2024 Ocak ayında 10 bin lira, Temmuz ayında 12 bin 500 liraya yükseltilmiştir. 2024 Yılı Emekliler Yılı ‘Türkiye Yüzyılının Emektarları Projemizde; kamu kurumlarımız başta olmak üzere sosyal paydaşlarımızın işbirliğinde  emeklilerimize sosyal, kültürel, akademik refah alanlarında çok sayıda faaliyet gerçekleştirdik. Yılbaşında emeklilerimizin aylıklarında, kanuni düzenlemeler uyarınca gereken artışlar yapılacaktır.

"Belediyelerin prim borcu, yaklaşık 160 milyara yükselmiştir"

Kapsamlı ve sürdürülebilir sosyal güvenlik sistemi için SGK'nın prim gelirlerinin tahsilatı bizim için oldukça önemlidir. Bu yılın ilk aylarında açıkladığımda belediyelerin toplam 96 milyar liralık prim borcu vardı. Bugünkü prim borcu, yaklaşık 160 milyara yükselmiştir. SGK’nın, 2024’ün ilk dokuz ayındaki prim geliri ise; 2 trilyon 15 milyar liradır. Süresinde ödenmeyip icraya intikal ettirilmek suretiyle; çoğunluğu; özel sektör işverenlerinden olmak üzere 11 aylık sürede yaklaşık 46.6 milyar lira tahsilat gerçekleştirilmiştir. Bu tahsilatın 11 milyar 750 milyonluk kısmı belediye prim borçlarıdır. Geri ödeme kapsamındaki ilaç sayısı, 2000’li yıllarda 3.986 iken, 2024 Kasım sonu itibarıyla 8.845’e yükselmiştir."

Kaynak: anka