(TBMM) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, Ulaştıma ve Altyapı Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçesi görüşmelerinde iktidarın ihalelerde usulsüzlük yaptığını savunarak, "Ankara-Sivas yüksek hızlı tren hattında seyahat süresi 1 saat 50 dakikaya düşecekti, şu anda 3,5 saat sürüyor. Çünkü hattın bir bölümünde hala sertifikasyon alınamadı. Bu hattı doğa koşullarına uygun yapmayan Cengiz’e, Kolin’e, Limak’a ne yaptınız? Bakanlık koridorlarında siz onlara değil, onlar size hesap soruyor. İhale şartnamelerini sizin bürokratlarınız değil, onların CEO’ları hazırlıyor" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçeleri görüşülüyor. CHP Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bütçesine ilişkin söz alarak bakanlığın otoyolkarayolu, havayolu, demiryolu ihalelerini eliştirdi. Vatandaşların kimlik bilgilerinin sızdırılmasına da tepki gösteren Karasu, sanal ortamdaki denetimsizlikle ilgili konuştu. Karasu, şunları kaydetti:
"CHP iktidarı kurulduğunda ilk hesabın sorulacağı bakanlık, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’dır"
"Ulaştırma Bakanlığı deyince vatandaşlarımızın aklına; karayolları, demiryolları, havayolları, denizyolu, internet ve haberleşme geliyor. Ama biz, 22 yıllık AKP iktidarlarındaki her Ulaştırma Bakanlığı bütçesinde; 5’li çeteleri, 44 şanslı şirketi, silinen vergileri, verilen taahhütleri konuşuyoruz. O nedenle, vatandaşın her bir kuruşunun hesabını sormak siyasi sorumluluğumuzdur. Bunun hesabını vermek sorumluluğunuzdadır. Bugüne kadar vermediniz, biliyorum ki bugün de vermeyeceksiniz. Ama vatandaşın önüne sandık gelip CHP iktidarı kurulduğunda ilk hesabın sorulacağı bakanlık, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’dır.
"Yağan ilk karda, yollar çileye dönüşüyor, insanlar yollarda esir kalıyor"
Bugün 3 bin 796 kilometre otoyolumuz var. 2023 hedefiniz neydi? 7 bin 500 kilometre. Şimdi 2028 hedefiniz dahi 4 bin 330 kilometre. Ne oldu, 2023 hedeflerine? Yine bölünmüş yol hedefiniz 36 bin 500 kilometreydi. Şimdi 2028 hedefiniz, 2023’ün tam 5 bin 250 kilometre gerisinde. Anadolu’daki ilçe yollarından, köy yollarından hiç bahsetmiyorum bile. Orada durum evlere şenlik. Yağan ilk karda, yollar çileye dönüşüyor. İnsanlar yollarda esir kalıyor.
2023’te hızlı tren hattımız 10 bin kilometre olacaktı. 2024 yılı sonunda 2 bin 251 kilometre demiryolu hattımız var. Demiryolu demişken; bu 2 bin 251 kilometrenin içinde Ankara-Sivas yüksek hızlı tren hattı da var. Seyahat süresi 1 saat 50 dakikaya düşecekti, şu anda 3,5 saat sürüyor. Çünkü hattın bir bölümünde hala sertifikasyon alınamadı. Onun dışında hat açıldı, yağan yağmurda iki sefer rayların altı boşaldı. İhaleye çıktınız, ihalenin adı “Ankara Sivas Hızlı Tren Hattını Doğa Koşullarına Uygun Hale Getirme” ihalesi. Adını Yüksek Hızlı Tren koyuyorsunuz ama hattın altyapısına bakıyoruz, bildiğimiz kara tren. 4 milyarlık ihaleleri kime verdiniz? Hattı yapan Cengiz-Kolin-Limak’ın alt taşeronuna. Peki bu hattı, doğa koşullarına uygun yapmayan Cengiz’e, Kolin’e, Limak’a ne yaptınız? Hiç hesap sorabildiniz mi? Gerçi, bakanlık koridorlarında siz onlara değil, onlar size hesap soruyor. İhale şartnamelerini sizin bürokratlarınız değil, onların CEO’ları hazırlıyor.
"Mücahit olarak yola çıktınız. Önce müteahhit oldunuz. Sonra her şeye müsait"
THY, gecikmeler, iptaller, tarikatlara, cemaatlere sağlanan özel indirimlerle anılıyor. New York Belediye Başkanı’na Amerika'da dava açıldı, Türkiye'de tık yok. Milyarlarca reklam veriliyor? Kime verildi dedim; ses yok. 58 havaalanı yapmaktan bahsediyorsunuz, birçoğundan kuş uçmuyor, kervan geçmiyor, uçak inmiyor. Ot biçme ihalesine çıkıyorsunuz ama garantiler tıkır tıkır ödeniyor. Çukurova Havaalanı’nı 13 yıldan sonra eksikleriyle açtınız. İlk yağmurda çatısı çöktü, otoparkını su bastı. Havaalanını yapan, işleten firmaya 12 yıl garanti verdiniz. Öğreniyoruz ki sadece yolcu garantisi vermemişsiniz. Parayı da Ziraat Bankası’ndan vermişsiniz. Ziraat Bankası’nın çok sayıda şubesi varken neden Bahreyn şubesinden kredi verdiniz? Firma şimdi borçlarını ödemiyor, yeniden yapılandırma istiyor. Bu şirket, Çukurova’da çok sayıda esnafı mağdur etmiş durumda.
Peki, bu işleri DHMİ’de kimler organize ediyor? Hukuksuz hukuk müşaviriniz Ayfer Hanım. Bu havaalanının kontrol amiriyken, havaalanından dükkan alıp dükkanın adını da tam bu anlayışınıza uygun bir biçimde 'Ye ve Uç' koyan Selami Bey. Çukurova yetmedi, başka havaalanında şubeler açsın diye Selami Bey'i Genel Müdür Yardımcısı yaptınız. Yine DHMİ’de öyle liyakatli atamalarınız var ki; Hava Seyrüsefer Dairesi’nin başına bahçe bitkileri mezunu İngilizce belgesi dahi olmayan Sinan Yıldız’ı daire başkanı olarak atadınız. 4 ay önce açık öğretimden mezun olan Tuncay Balcı’ya ülkenin havacılık güvenliğini teslim ettiniz. İlahiyat Mezunu köylünüz Mustafa Akkaya’yı Genel Müdür Yardımcısı yaptınız. Ayrıca, tren-havalimanı bağlantısında, firmanın yapması gereken imalatı firmaya yaptırmayıp bakanlık aracılığıyla Rönesans’a yaptırdınız. Özel jetini çok sevdiğiniz Rönesans’ın kasasına bu iş için tam 20 milyon Euro koydunuz. İktidarınıza mal olan güzel bir söz var: 'Mücahit olarak yola çıktınız. Önce müteahhit oldunuz. Sonra da her şeye müsait.'
Yap-İşlet-Devret projelerini yapan 44 şirket var. Bu şirketlerden 37’si geçen yıl matrah beyan etmemiş. Vergi vermediler ama garantilerini tıkır tıkır aldılar. Son 7 yılda kasalarına tam 384 milyar lira konuldu. Gelecek yıl 202 milyar daha konulacak, önümüzdeki 3 yıl da 678 milyar.
"Cumhurbaşkanı’na hakaret edenlerin peşine düştüğünüz kadar sanal teröristlerin peşine düşmek göreviniz değil mi"
Dünyanın en yavaş internetini, en pahalı fiyattan vatandaşa kullandırıyorsunuz. 2022’de 442 TL, 2023’te 745 TL oldu. Bu yıl 2 bin 350 TL. oldu. Bakan’a göre suçlu kim: TELEKOM. Sayın Bakan; Türk Telokom’u kim özelleştirdi, içini kim boşalttı? Sözde kumar yasak; her gün gençlerimiz kumar borcu yüzünden intihar ediyor. Şimdi 16 yaş sınırından söz ediyorsunuz. Şirketlere mi ceza keseceksiniz, ailelere mi, çocuklara mı? Sanal teröristler, sanal platformlarda cirit atıyor. Daha dün gece PTT’nin HGS uygulamasını hacklendi. Hackerlar, vatandaşı tehdit ediyor. Siz ne yapıyorsunuz? Kimlik bilgilerimiz çalındı ne yaptınız ki buna ne yapacaksınız. Mısır’daki sağır sultan duydu. Ama sizden ve bürokratlarınızdan ses yok. Hırsızlar için susuyorsunuz ama yapılan usulsüzlükleri konuşan gazeteci Fatih Altaylı ile Prof. Dr. Uğur Emek hakkında soruşturma talep ediyorsunuz. 85 milyon vatandaşın ilkokul notundan, karnı ağrıdığında yazdırdığı ilaca kadar verilerinin çalınmasına karşı suskunluk nasıl bir acziyettir? Cumhurbaşkanı’na hakaret edenlerin peşine düştüğünüz kadar sanal teröristlerin peşine düşmek sizin göreviniz değil mi?”