(TBMM) - CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, bütçe görüşmelerinde; “Diyelim ki İsrail topraklarımıza göz dikiyor ve 3. dünya savaşı riski var. Öyleyse neden başka ülkelerin müzeye kaldırdığı silah sistemlerini envanterimizde tutmaya devam ediyoruz? Size birkaç örnek vereyim; geçen hafta Isparta’da düşen helikopter 68 yaşında. ABD 2004'te kullanmayı bıraktı. Son 18 yılda 7 kere düştü 28 şehit verdik. Bu helikopter hala envanterimizde en çok bulunan ikinci helikopter türü" dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda, Cumhurbaşkanlığı ve bağlı kuruluşlarının 2025 yılı bütçeleri görüşülüyor. CHP grubu adına söz alan Antalya Milletvekili Aykut Kaya, şunları söyledi:
"Bu kurum dezenformasyon yayma merkezi haline gelmiştir"
"Devlet Arşivleri Başkanlığı'nı bir kurum olarak ele almak, bütçesini etkin bir şekilde kullanıp kullanmadığını tartışmak mümkün. Bugün asıl ihtiyacımız olan arşivi bir kavram olarak ele almak. Zira arşivler geçmişin sessiz tanıklarıdır. Bir devletin arşivi güçlü değilse hafızası zayıftır. Hafızası zayıf olan devletler hataları tekrar etmeye mahkumdur. AK Parti'nin 22 yıllık iktidar dönemi ilk seçim beyannamesindeki 3Y ile mücadele taahhüdü ile başlamıştı. Oysa tüm bu iktidar süreci 3Y ile mücadele değil 3Y'nin yani yolsuzluğun, yoksulluğun, yasakların iktidarın istediği şekilde kurumsallaşması şeklinde olmuştur. Bu iktidar döneminde yalanın kurumsallaşmasının zaten bir kurum olarak adı da bulunmaktadır; İletişim Başkanlığı. Dezenformasyonla mücadele için kurulan bu kurum dezenformasyon yayma merkezi haline gelmiştir. Bu kuruma da 2025'te harcasın diye 6,2 milyar lira ödenek ayrılmıştır.
"Silkeleyince o kök halktan kopar mı zannediyorsunuz?"
Yoksulluk da form değiştirmiştir. AK Parti'nin ekonomi programları bile yoksuldan alıp zengine veren bir forma dönüşmüş ama hep 'önce benim zenginim daha zengin olsun' tutumu da değişmemiştir. Zengin sayısı değişmezken bunların servet artışında Dünya lideri olmamız da tam olarak bundandır. Arşivler unutmaz, Sayın Erdoğan'ın 'one minute' çıkışını hala hatırlıyoruz. Bu çıkıştan sonra Sayın Erdoğan ne demişti; 'benim sözüm moderatöre' demişti. Ama asıl yasama ve yürütme koltuklarını işgal eden tüm iktidar bileşenlerine 'one minute' demek gerekmiyor mu? Sizin yaptığınız liyakatsiz atamalara, usulsüz ihalelerinize, yoksuldan alıp zengine vermenize 'one minute' diyoruz. Belediyeleri 'silkeleme' düşüncesini bırakın da kendinizi silkeleyin. Halka hizmet eden belediyeleri silkeleyerek meyveleri kendi hanenize toplamak istediğiniz aşikar ama o ağaç halkın kökünden besleniyor. Silkeleyince o kök halktan kopar mı zannediyorsunuz?"
"Amerikalılar modernizasyonu bilmiyor mu?"
CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı ise şu ifadelere yer verdi:
"Belirsizliklerle dolu ve çok katmanlı dinamiklerle şekillenen bir dünya sınırı içindeyiz. Dışişleri Bakanımızın, Milli Savunma Bakanımızın dilinden 3. dünya savaşı ifadesi düşmüyor. Cumhurbaşkanı hiçbir somut gerekçe sunmadan 'İsrail topraklarımıza göz dikecek' diyor'. Meclis'te toplantı yapıyoruz ama ortaya herhangi bir somut kriter konulduğunu görmüyoruz. Diyelim ki İsrail topraklarımıza göz dikiyor ve 3. Dünya Savaşı riski var. Öyleyse neden başka ülkelerin müzeye kaldırdığı silah sistemlerini envanterimizde tutmaya devam ediyoruz? Size birkaç örnek vereyim; geçen hafta Isparta'da düşen helikopter 68 yaşında. ABD 2004'te kullanmayı bıraktı. Son 18 yılda 7 kere düştü 28 şehit verdik. Bu helikopter hala envanterimizde en çok bulunan ikinci helikopter türü. 'Modernizasyon diye bir şey var' diyeceksiniz. Modernizasyon diye bir şeyin olduğunu bu silahları üreten Amerikalıların bilmediğini varsayarak söyleyeceksiniz. Amerikalılar modernizasyonu bilmiyor mu? Biliyor ama 24 sene önce, 30 sene önce envanterden çıkartmış ve o defteri kapatmış.
"Yerli ve milliden ziyade harekat bağımsızlığı önemlidir"
Yerlilik ve millilik diye övünüyorsunuz. Bu çok kıymetli ama ben size gözden kaçırdığınız noktayı söyleyeyim. Bir savaş aracı yüzde 80 ya da 90 yerli ve milli olabilir ama öyle kritik bir alt sistemde dışa bağımlı olursunuz ki onu ve onu öyle yerine koyamıyorsunuzdur ki o parça olmadığında o silah sistemini kullanamazsınız. Dolayısıyla yerli ve milliden ziyade harekat bağımsızlığı önemlidir. Dışa bağımlı olduğunuz yüzde 20, yerli ve milli olan yüzde 80'e tahakküm ediyorsa tüm sistemimiz kilitlenebilir. İşte Altay tankı. Elimizde bu tankı hareket ettirecek güçte yerli bir motor olmadığından uzun zamandır bu proje sekteye uğruyor."