(TBMM) - DEM Parti Şırnak Milletvekili Ayşegül Doğan, TBMM Genel Kurulu'ndaki bütçe görüşmelerinde; "İletişim Başkanlığı'nın faaliyetlerine bakınca kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi şöyle dursun, aslında İletişim Başkanlığı kamuoyu algısını iktidar lehine yönetiyor. Eleştirel tüm görüşleri hedef alıyor ve kuruluşundan bu yana da esas hedefi gazeteciler ve gazetecilik faaliyetleri" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda, Cumhurbaşkanlığı ve bağlı kuruluşların 2025 yılı bütçe görüşmeleri devam ediyor. İletişim Başkanlığı bütçesi üzerine söz alan DEM Parti Şırnak Milletvekili Ayşegül Doğan, Başkanlık üzerinden yürütülen dezenformasyon ve algı yönetimini eleştirdi. Doğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Hakikat hiçbir şey, algı her şey"
"İletişim Başkanlığı bütçesine ilişkin konuşmak takdir edersiniz ki kolay bir şey değil. Aslında konuşmamak, protesto etmek gerekiyor. Yapılması gereken şey; susmak, ağzımızı bantlamak, gözümüzü, kulağımızı kapatmak ve protesto etmek İletişim Başkanlığı’nı çünkü İletişim Başkanlığı’nın kuruduğu günden beri yaptığı şey bu. Hiçbir zaman İletişim Başkanı buraya gelmez, komisyona gelmez, doğrudan sorularımıza yanıt vermez her nedense. İletişemeyen birisi nasıl İletişim Başkanlığı yapar o da ayrı mesele.
İletişim Başkanlığı’na bir söylem önerim var: 'Hakikat hiçbir şey, algı her şey.’ İletişim Başkanlığı bunu söylüyor çünkü bunu yapıyor. Bütün performansına bakarak İletişim Başkanlığı’na bunu öneriyoruz.
"İletişim Başkanlığı kamuoyu algısını iktidar lehine yönetiyor"
Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile İletişim Başkanlığı oluşturuldu ve bu kararnamenin üçüncü maddesine göre, ‘Cumhurbaşkanı’nca belirlenecek stratejilerin tespitine, basın mensuplarının çalışmalarını kolaylaştırmak, basının gelişimine ve basın özgürlüğüne katkıda bulunmak, iletişim stratejileri oluşturmak, basın kartı vermek -iptal etmek, olanları toplamak diye değiştirmek gerekiyor bunu- devletin tanıtma faaliyetlerini yerine getirmek.’ Bu faaliyetlere bakınca da kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi şöyle dursun, aslında İletişim Başkanlığı kamuoyu algısını iktidar lehine yönetiyor. Eleştirel tüm görüşleri hedef alıyor ve kuruluşundan bu yana da esas hedefi gazeteciler ve gazetecilik faaliyetleri.
"Bir gazetecinin Salih Müslim’le söyleşi yaptığı için gözaltına alınıp hakkında soruşturma açılması kabul edilemez"
Sınır Tanımayan Gazeteciler’in verilerine göre; ‘2024 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ne göre Türkiye, 180 ülke içinde 158. sırada. Basın mensuplarının çalışmalarını kolaylaştırmaktan bahsediyor amaç olarak. Birkaç gün önce Türkiye’de bir gazeteci PYD lideri Salih Müslim’le yaptığı söyleşiyi kendi Youtube kanalından kaldırmak zorunda kaldı. İki açıdan hepimizi ilgilendiren bir durumla karşı karşıyayız. Bu gazeteci arkadaşımızın kamuoyu bilgilendirmesinde, ‘Hukukçular uyardı. Suçu ve suçluyu övmek olarak değerlendirilebilir, o yüzden yayından kaldırdım’ dedi. Gazetecilik açısından şahane bir iş yapıyor, kamu yararı çünkü ve sesi duyulmasın istenen bir kesimin sesini topluma ulaştırıyor. Bunu yaparak hepimizin bilgi edinme hakkını koruyor. Bir gazetecinin daha önce Dışişleri Bakanı tarafından bu ülkeye davet edilmiş, görüşülmüş, hemen hemen tüm televizyon kanallarında ağırlanmış Salih Müslim’le söyleşi yaptığı için gözaltına alınıp hakkında soruşturma açılması kabul edilemez bir aşama."