(TBMM) - CHP Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin, TBMM Genel Kurulu'ndaki bütçe görüşmelerinde; "2025 bütçesinde 1 trilyon 950 milyar faiz ödeyeceğimize yer verilmiş. Anlaşılan o ki 2025’te de faiz lobilerine çalışmaya devam edilecek. Faiz lobileri kazansın diye devleti yöneten AKP, vatandaşın sofrasına oturacak, vatandaşla birlikte yiyecek, içecek ve hesabı ödemeden kalkacak. Bu düzen bu anlamıyla tam bir harami düzenidir. CHP’li belediyelere borç yüzünden haciz koyuyorlar. Parayı kendileri yedi, kasayı kendileri boşalttı ‘Borcu CHP’liler ödesin’ diyorlar" şeklinde konuştu.
TBMM Genel Kurulu'nda 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin maddelerinin görüşmeleri devam ediyor. Teklifin 4. maddesine ilişkin partisi adına söz alan CHP Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin, 'büyüme' gerekçesiyle bütçenin açık vermesini eleştirdi. Vergi yükünün yoksul halka yüklendiğini ve SGK borçlarıyla birlikte CHP'li belediyelerin hizmet vermesinin engellendiğini söyleyen Aytekin şöyle konuştu:
"Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçildiğinden beri devletin üzerinde bir hayalet dolaşıyor. Türkiye siyasetinde bir görünmez el var, ona ‘beyefendi’ diyorlar. ‘Beyefendi öyle istiyor, beyefendiyi kızdırmayalım...’ Arkamızda ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ yazıyor ve bizler milletin seçtiği temsilcileriyiz. Lafa gelince ‘Milli irade’ diye nara atanlar, milletin Meclis’ine bütçeyi sunmaya gelmekten aciz. Cumhurbaşkanı Yardımcısı bir bürokrat, bürokrat Meclis’e gelip Cumhurbaşkanlığı bütçesini sunuyor, bütçenin sahibi Meclis’ten kaçıyor. Yardımcısı da bütçeyi sunarken ‘bütçe açığı vermemizin temel nedeni depremdir’ dedi. 22 yıldır bütçe yapıyorsunuz, 22 yıldır açık var.
"Mehmet Şimşek, mali disiplin adı altında vatandaşın sırtına bindi"
Bütçenin 4 temel ilkesi var. Birincisi tahmin, bütçedeki rakamlar tahminidir. İkincisi tahdit, bütçe belirli bir dönem için hazırlanır ve uygulanır. Üçüncüsü tevzin, bütçenin denkliğini ifade eder. Dördüncüsü tasdik, bütçe uygulamaya girmeden önce oylanır. Tüm dünyada ekonomi, vergi ve kamu maliyesi çalışanlar, hatta fakültede bu dersleri giriş seviyesinde alanlar bunu bilir. Denk bütçe yaklaşımı, klasik bir yaklaşım olarak savunulsa da siz ve sizin gibi düşünenler açık vererek ülkenin büyüyeceğini ifade ederler. Buna literatürde ‘bütçe açığı kumarı’ denir. Bu kumarda masada oturan Mehmet Şimşek’se ne olur? Mali disiplin adı altında vatandaşın sırtına biner.
"‘Vergici Mehmet’ vergiyi en alttakilere yüklüyo, keyfini en üsttekilerle sürdürüyor"
Dünya literatüründe ‘vergi istismarı’ diye bir kavram vardır. Mehmet Şimşek ise literatüre ‘vergi ile istismar’ diye bir kavram kazandırdı. Hanehalkı geliri ülke ortalamasının üzerindeki kitlelerin tüketim malzemelerine ek vergi yükleri getirerek, bunu da dolaylı vergilerle yaparak harcama sorunlarına kaynak yaratmak. Bunu yaparken de ülkenin ortalama değerlerini sömürerek kitleleri bu konuda istismar etmek. Asgari ücret, ortalama ücret olmuş ama ‘yerli otomobil yaptık!’ Emekliler açlık sınırında can veriyor ama ‘Suriye’de Esad düştü!’ ‘Vergici Mehmet’ vergiyi en alttakilere yüklüyor, keyfini en üsttekilerle sürdürüyor.
"2025’te de faiz lobilerine çalışmaya devam edilecek"
2025 bütçesinde 1 trilyon 950 milyar faiz ödeyeceğimize yer verilmiş. Günlük 5.5 milyar faiz. Anlaşılan o ki 2025’te de faiz lobilerine çalışmaya devam edilecek. Bu parayı; Ulus Meydanı’ndaki emeklinin sırtındaki cekete koyduğu vergiden, Beyoğlu’nda kahve içen gençten, Bursa’da Kent Meydanı’ndaki lokantanın vergisinden bulacak. Faiz lobileri kazansın diye devleti yöneten AKP, vatandaşın sofrasına oturacak, vatandaşla birlikte yiyecek, içecek ve hesabı ödemeden kalkacak. Bu düzen bu anlamıyla tam bir harami düzenidir. CHP’li belediyelere borç yüzünden haciz koyuyorlar. Parayı kendileri yedi, kasayı kendileri boşalttı ‘Borcu CHP’liler ödesin’ diyorlar."