CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, TBMM Genel Kurulu'ndaki Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçesi görüşmelerinde, emekli aylıklarını bugünkü sefalet düzeyine getirenin iktidar olduğunu vurgulayarak, ''5510 Sayılı Kanunu, İsrail hükümeti çıkarmadı. Aylık bağlama oranını yüzde 35’e Esad rejimi getirmedi. Büyümeden verilen refah payını bizi kıskanan Alman Hans yüzde 30’a düşürmedi. Hepsinde iktidarınızın imzası var. Memur emeklilerini kronik yoksulluk seviyesine getirdiniz'' diye konuştu.
TBMM Genel Kurulunda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçeleri görüşülüyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın bütçesi görüşmelerinde söz alan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, Asgari ücretin Tespit Komisyonu tarafından değil, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından belirlendiğini belirterek, asgari ücretin hangi enflasyona göre belirleneceğini sordu. Taşcıer'in açıkalamalarından öne çıkanlar şöyle:
"‘Türkiye yüzyılı, emeğin yüzyılı’ diyorsunuz. Tam da asgari ücret tespit ayındayız. Türkiye’de asgari ücretle çalışanların oranı yüzde 50. Siz her ne kadar bu rakamın abartıldığını söyleseniz de Cumhurbaşkanı Yardımcınız bile size inanmıyor olacak ki, bu rakamın yüzde 42 olduğunu söylüyor.
Türkiye, Cumurbaşkanı Yardımcısı'nın söylediği doğrultuda Avrupa genelinde yüzde 9, Almanya’da yüzde 6 olan oranıyla Avrupa’nın en büyük asgari ücret ülkesi. Asgari ücreti genel ücrete dönüştürdünüz. Diğer maaşları da yanına çekerek milyonları sefalette eşitlediniz. Bu yüzden bir ay boyunca herkes asgari ücreti konuşacak ama asgari ücreti belirlemekle görevli tespit komisyonu bu rakamı konuşmayacak çünkü komisyon antidemokratik. İktidarın tahakkümü altında ve cümle âlem biliyor ki kararı Genel Başkanınız belirleyecek.
''Merkez Bankası ve TÜİK ülkenin en büyük bahis kurumu''
Malum Türkiye'de bahis yasak ama iki kurum var ki, Merkez Bankası ve TÜİK ülkenin en büyük bahis kurumu. Merkez Bankası, 13 yıldır enflasyon üzerine adeta yazı tura atıyor. Muhtemelen her seferinde para dik geliyor ki bir türlü enflasyon hesabını tutturamadı. TÜİK ise makyajlı verilerle halkın cebinden çalıyor ama kimsenin yargılandığını görmedik. Siz ısrarla tüm paydaşları memnun edecek bir asgari ücret belirleneceğini söylüyorsunuz; OVP’deki yüzde 17’lik TÜİK enflasyonuna göre mi, Merkez Bankası’nın yüzde 44 hedef enflasyonuna göre mi, yüzde 104 olan Hanehalkı enflasyonuna göre mi, yüzde 67 olan emeklinin enflasyonuna göre mi yoksa ‘anlayış bekleyen’ Genel Başkanınızı mutlu edecek bir enflasyonla mı asgari ücreti belirleyeceksiniz?
''5510 Sayılı Kanunu, İsrail hükümeti çıkarmadı. Aylık bağlama oranını yüzde 35’e Esad rejimi getirmedi''
1 Ocak’tan bugüne 349 gün geçti. Asgari ücretlinin alım gücü en az 5 bin 100 lira indi. Mutfağından 31 kilo dana eti, 92 kilo tavuk eti, 930 adet ekmek; çocukların kursağından 3 bin 9 yumurta, 620 litre süt eksildi. Sonuç ortada, vatandaşın mutfağında et değil, dert kaynıyor. Emekliler için diyorsunuz ki ‘22 yılda aylıklarına rekor artış yaptık.’ Sayın Bakan, 2002’de asgari ücretin yüzde 30 üzerinde olan en düşük emekli aylığı bugün yüzde 27 altında. Emeklileri yoksulluğun yanına bile yanaşamaz hale getirdiniz. En düşük emekli aylığı, yoksulluk sınırının yüzde 81 altında kaldı. Yetmedi, 2024’ü dalga geçer gibi emekli yılı ilan ettiniz. Yurtlarda bedava tatil, şehirlerarası otobüs biletiyle emeklilere dilenci muamelesi yaptınız. Oysa emekli aylıklarını bugünkü sefalet düzeyine getiren sizsiniz. 5510 Sayılı Kanunu, İsrail hükümeti çıkarmadı. Aylık bağlama oranını yüzde 35’e Esad rejimi getirmedi. Büyümeden verilen refah payını bizi kıskanan Alman Hans yüzde 30’a düşürmedi. Hepsinde iktidarınızın imzası var. Memur emeklilerini kronik yoksulluk seviyesine getirdiniz. Erdoğan, Mayıs 2023’te seyyanen artış talimatı vermişti. 19 ay geçti, emekli her ay 14 bin 500 lira eksik aylık alıyor.
"Önce sizden ve sizin bakanlığınızdan silkelemeye başlamanız lazım"
Hakkınızı yemeyelim, çok da yaratıcısınız. Herkesin yıllardır bildiği ama 31 Mart seçimlerine kadar aklına gelmediği SGK prim borçlarını bir anda hatırlayıverdiniz. Oysa Sayıştay, 2023’te tüm belediyelerin kuruma olan borçlarının 72 milyar, yani bütçenin gelirinin sadece yüzde 3’ü olduğunu ifade etti. Siz, geriye kalan yüzde 97’yi bıraktınız, kamu hizmeti gören belediyelerin peşine düştünüz. Sosyal güvenlik sistemimizin mali açıdan sürdürülebilir olduğunu, gelirlerin giderleri karşılama oranının yüzde 95 olduğunu söyleyen sizsiniz. Ne oldu da SGK yandı, bitti? Cevabı SGK’nın Sayıştay raporunda. SGK, 1 yıllık kira sözleşmesi yapmış, rayiç bedeline bakmadan 45 yıl kullanım hakkı vermiş. İcra dosyası 4 milyonu aşmış, sadece yüzde 36’sı tahsil edilmiş. 4 milyar liralık borca karşılık bin 636 taşınmaz alınmış, sadece yüzde 8’i satılmış. Sayın Bakan hani Cumhurbaşkanı diyor ya, ‘muhalefet belediyelerini silkele.’ Önce sizden ve sizin bakanlığınızdan silkelemeye başlamanız lazım.
''Bir bedavacılıktan bahsedeceksek, Düseldorf’a Çalışma Ataşesi olarak atadığınız sınıf arkadaşınızın aşçı oğlundan bahsetmeniz lazım''
Öte taraftan keşke prim borçları kadar affedilen vergileri de dert etseniz. Vazgeçtiğiniz 3 trilyon lirayla 8 milyon 300 bin emekliye 30 bin lira aylık bağlardınız. Ekonomist Erdoğan’ın kendi gibi ekonomist olduğunu öğrendiğimiz oğlu Bilal Erdoğan, ‘EYT’de kandırıldık’ dedi. Bilal Erdoğan’ı kim kandırdı? Sayın Bakan geçen bütçe sunumunda dedi ki, ‘Uzun yıllardır talep edilen EYT’yi karşıladık.’ Sayın Bakan Bilal Erdoğan’ı niye kandırdınız? Kuraldır; 4 yanlış 1 doğruyu götürür. O kadar yanlış yaptınız ki, götürecek doğrunuz kalmadı. Emeklilikte kademeye takılanları yarattınız. Hatanızı telafi edeceğinize, ‘Almanya’da 40 yıl çalışıyorlar 20 yıl emekli kalıyorlar. Nimet külfet olayı’ diyerek yıllarca çalışıp prim ödeyen milyonlarca emekliyi, deyim yerindeyse bedavacı yaptınız. Bir bedavacılıktan bahsedeceksek, Düseldorf’a Çalışma Ataşesi olarak atadığınız sınıf arkadaşınızın aşçı oğlundan bahsetmeniz lazım.
"Yüzsüzlerden alamadığınız vergiyi, geliri olmayan yoksuldan alıyorsunuz"
3 büyük konfederasyon aylardır meydanlardalar. ‘Gelirde, vergide, yaşamda adalet’ diyorlar. Vergi meselesi, milyonlarca ücretliyi ilgilendiren bir memleket meselesidir. Gelir vergisi tarifesinin ilk dilimi 2000 yılında brüt asgari ücretin 20 katıydı. Bugün 5 buçuk katına geriledi. Hadi kuldan utanmıyorsunuz bari Allah’tan korkun. Yüzsüzlerden alamadığınız vergiyi, geliri olmayan yoksuldan alıyorsunuz. Hangi ara adınızdaki adalete bu kadar yabancılaştınız? Çalışma yaşamının en kötü olduğu ülkeler arasındayız. ILO’un kara listesindeyiz. Çünkü iktidarınız darbe hukukuyla gelen yasakları ve kısıtlamaları sürdürüyor. Daha dün Birleşik Metal İş Sendikası’nın anayasal hakkını kullanmasını engellediniz. Aldıkları grev kararını bir kişinin keyfi tutumuyla yasakladınız. Gerekçe olarak da milli güvenlik dediniz. 2003’ten beri grev hakkını yasakladığınız 200 bin işçi kamu güvenliği için sorun değildir. Ancak kendini anayasadan üstün gören tek adam rejimi bir milli güvenlik sorunudur. Biz bu düzen karşısında işçinin, emekçinin yanında durmaya devam edeceğiz.
"833 lira cep harçlığı vererek okul temizlettiğiniz emekçilere bakın, köleliği göreceksiniz"
12 Eylül’den sonra bir ilk yaşandı. DİSK Genel İş Başkanı Remzi Çalışkan sudan sebeplerle tutuklandı. İş ihlalleri, hak gaspları aldı başını gidiyor. Sayın Bakan sizi Twitter’dan duyurduğunuz müjdeler dışında görmek mümkün değil. Fernas’ta yoktunuz. Nallıhan’da yoktunuz. Polonez işçileri Çatalca’da donuyor, açlık grevinden kırılıyor, yine yoksunuz. Haklarını aramak için Ankara’ya yürümek istiyorlar. 6 gün oldu Sayın İçişleri Bakanına da ulaşamadık. Dönmüyor telefonlarımıza. Neden? Çünkü yaptığının anayasaya aykırı olduğunu kendisi de biliyor. İdeolojik tercihle kural haline getirdiğiniz güvencesiz çalışmayla Küresel Kölelik Endeksi’nde Avrupa’da birinci, Dünya’da beşinci sıradayız. 833 lira cep harçlığı vererek okul temizlettiğiniz emekçilere bakın, köleliği göreceksiniz."