(TBMM) - TBMM Genel Kurulu’nda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde konuşan MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter, "Nükleer enerji üretim teknolojisine sahip olmak önemli bir öncelik. Şu anda inşa halinde olan ve Türkiye'nin umutlarını yeşerten Akkuyu Nükleer Santrali aynı zamanda bir milat. Dört ünitenin 2028 yılı sonuna kadar faaliyete geçmesi planlanıyor. Santral, elektrik ihtiyacının yüzde 10'unu tek başına karşılayacak. Hali hazırda 31 ülkede 415 nükleer santral bulunuyor. Türkiye, nükleer santralde de rekabetçi bir üstünlüğe sahip" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçeleri görüşülüyor.MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili İzzet Ulvi Yönter'in konuşmasında öne çıkanlar şöyle:
"Enerji, son bir buçuk asırdan beri küresel ve bölgesel hesapların, heveslerin, hegemonya mücadelelerinin ağırlık merkezi olmuştur. Enerjiye erişimdeki adaletsiz tablo pek çok çatışmanın gerekçesi ve başlıca motivasyon noktası olmuştur.
Egemen devletlerin lehine gelişen hakimiyet, haksızlık ve hukuksuzluk ülkeler arasındaki karşılıklı ilişkileri ahlaki ve hukuki temelden tamamen koparmıştır. Zaman değişse de, medeniyet ve milletler mücadelesi değişiklik göstermemiştir. Yeni yüzyılda ülkemizin hedeflerinden birisi de enerjide bağımlılık düzeyini azaltarak bağımsızlık tescilinin yapılmasıdır. Bölgemizde ortaya çıkan büyük ya da küçük çaplı krizler her seferinde enerji arz güvenliğinin önemini ispat etmiştir.
"Ödemiş olduğu enerji faturası 70 milyar dolar civarında"
Türk ve Türkiye yüzyılı hedefleri kapsamında enerji alanında tam bağımsızlık iradesinin sivrilmesi çok ama çok ileri bir hamledir. Ekolojik dengeyi dikkate alan temiz ve yenilenebilir enerjide iddialı olmak gelecek nesillerimizi de güvenceye alacaktır. 2023 yılında ülkemizin ödemiş olduğu enerji faturası 70 milyar dolar civarındadır. Bu enerji faturasının dış ticaret açığında ne kadar önemli bir pay olduğunu biliyorsunuz. Buna rağmen Türkiye ekonomisinin büyüme ve kalkınma istikametinde istikrarlı ilerleyişi takdire şayandır.
Madenden petrol ve doğal gaza, rüzgardan güneş enerjisine kadar hemen hemen her alanda sahip olduğumuz potansiyel gücü kullanarak Türkiye'mizin enerjide tam bağımsız lige taşınacağından eminiz. Enerji, çatışma ve savaşların konusu olmaktan çıkmalıdır. Enerji, barışa, dostluğa hizmet etmelidir. Türkiye'nin gayreti de buna yöneliktir. Ülkemizin gelecek on yıllık zaman zarfında yenilenebilir enerjide 108 milyar dolar yatırıma ihtiyacı olduğu anlaşılmaktadır. Türkiye'nin enerji talebi son 20 yılda müessir şekilde yükselmiştir. Enerji çeşitliliğini arttırmak, enerjide dışa bağımlılığı azaltacak bir seçenek olarak önümüzdedir. Türkiye'nin elektrik tüketiminin üçte biri yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilmektedir. Enerjide kendi kendimize yetebilmemiz çok önemlidir.
"Gabar'da iş var, istihdam var, umut var, kardeşlik var"
Gaber'da silahlar patlamıyor, Gabar'da iş var, istihdam var, umut var, kardeşlik var. Bu sayede yerin altındaki doğal kaynak yerin üstüne yaşayanlar tarafından çıkartılıp aynı zamanda geleceğin inşasında kullanılıyor. Bu çok önemli bir gelişme. 2020 yılında Karadeniz'de Türkiye'nin en büyük doğal gaz keşfi yapıldı. Gönül ister ki bütün hanelerimizin doğal gaz ihtiyacı kendi milli kaynaklarımızdan karşılansın.
Nükleer enerji üretim teknolojisine sahip olmak önemli bir öncelik. Şu anda inşa halinde olan ve Türkiye'nin umutlarını yeşerten Akkuyu Nükleer Santrali aynı zamanda bir milat. Dört ünitenin 2028 yılı sonuna kadar faaliyete geçmesi planlanıyor. Santral, elektrik ihtiyacının yüzde 10'unu tek başına karşılayacak. Halihazırda 31 ülkede 415 nükleer santral bulunuyor. Türkiye, nükleer santralde de rekabetçi bir üstünlüğe sahip."