Gündem

TBMM Genel Kurulu... Umut Akdoğan: "Bu bütçeden 2025 yılında 10 dakikada 37 milyon lira faize para vereceksiniz"

CHP Ankara Millevtekili Umut Akdoğan, bütçe görüşmelerinde; "Ben bu bütçede toplumun huzur ve refahını göremediğim için ve burada bir namus, şeref üzerine yemin ettiğim için 'evet' oyu veremeyeceğim. Soygun çetesi beş, emeklinin cebi boş, vatandaşın derdi aş, iktidarın kalbi taş. Siz memlekette bir ekonomik sorun olduğuna ikna değilsiniz. On dakika içinde bu bütçeden 280 milyon lira para gidecek 2025'te, on dakika içinde 16 bin 480 asgari ücretlinin emeği gidecek, on dakikada 2025 yılında 37 milyon lira faize para vereceksiniz. Biz buna 'evet' demeyiz, geleceğe ilişkin umudumuzu da büyütürüz" dedi.

(TBMM) - CHP Ankara Millevtekili Umut Akdoğan, bütçe görüşmelerinde; "Ben bu bütçede toplumun huzur ve refahını göremediğim için ve burada bir namus, şeref üzerine yemin ettiğim için 'evet' oyu veremeyeceğim. Soygun çetesi beş, emeklinin cebi boş, vatandaşın derdi aş, iktidarın kalbi taş. Siz memlekette bir ekonomik sorun olduğuna ikna değilsiniz. On dakika içinde bu bütçeden 280 milyon lira para gidecek 2025'te, on dakika içinde 16 bin 480 asgari ücretlinin emeği gidecek, on dakikada 2025 yılında 37 milyon lira faize para vereceksiniz. Biz buna 'evet' demeyiz, geleceğe ilişkin umudumuzu da büyütürüz" dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda, 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin maddeleri üzerindeki görüşmeler sürüyor. Teklifin 11. maddesi üzerinde söz alan CHP Ankara Millevtekili Umut Akdoğan, 2025 bütçe kitapçıklarıyla kürsüye gelerek; "Burada anlattıklarınızla, bu topladığınız paralarla, yaptığınız harcamalarla sokağın en ufak bir bağlantısı yok. On dakika konuşacağım, işimiz gücümüz ne, işiniz gücünüz ne, hepsini anlayacaksınız" dedi.

Akdoğan, şöyle devam etti:

"Biz bu bütçeye 'evet' diyemeyiz. Şu kürsüye her birimiz ilk çıktığımızda namusumuz ve şerefimiz üzerine yemin ettik. Bu namusumuz ve şerefimiz üzerine ettiğimiz yeminin içinde birçok şey vardı; hukukun üstünlüğü var, adalet anlayışı var, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliği var ama toplumun huzur ve refahı da var. Ben bu bütçede toplumun huzur ve refahını göremediğim için ve burada bir namus, şeref üzerine yemin ettiğim için bu bütçeye 'evet' oyu veremeyeceğimi ifade ediyorum. Soygun çetesi beş, emeklinin cebi boş, vatandaşın derdi aş, iktidarın kalbi taş. Biz sizinle birlikte oturup bu memleketteki ekonomik sorunları çözemeyiz. Siz memlekette bir ekonomik sorun olduğuna ikna değilsiniz. Ekonomik bir sorun olduğuna inanmıyorsanız akli, inanmıyor gibi yapıyorsanız vicdani bir sorununuz var.

"Bir öğün yemeği öğrencilere çok gördünüz, beslenme çantası yarım"

Bu memlekette çalışan insanların yarısı asgari ücretle çalışıyor, Ocak ayında verdiğiniz asgari ücretin yarısı eridi gitti. Memleketteki insanların yarısının kendine ait bir konutu yok; kendine ait konutu olsun olmasın, yarısının huzuru yok. Lise talebelerinin yarısı liseyi yarıda bırakıyor. Milyonlar bir gün toksa bir gün aç, mideleri yarım. Emekçinin hakkını emeğiyle denkleştiremiyorsunuz, kazancı yarım. Bir öğün yemeği öğrencilere çok gördünüz, beslenme çantası yarım. Her şeyi bıraktınız, bir saat diliminde inat ettiniz, bu memlekette insanların uykusu bile yarım, her şey yarım. Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin temeline koyduğu harç, Atatürk'ün bu cumhuriyetinin temeline koyduğu harcın çimentosu tam; Atatürk'ün ilkeleri, değerleri tam. Bu ülkede yarım kalan ne varsa bunun varı cumhuriyetin mirasıdır; yoğu sizin satıp savdığınızdır.

"Adalet Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı defalarca bu bütçeden pay aldı, bir baro başkanının katilini dokuz senedir bulamadınız"

Biz, burada namus, şeref üzerine, Anayasa'ya sadakat için yemin ettik. Aramızda bir arkadaşımız yok, Can Atalay. Can Atalay'la ilgili Anayasa Mahkemesi karar verdi, Anayasa’nın 152'nci maddesi ortada. Diyor ki Anayasa; yasamayı, yürütmeyi, yargıyı bağlar Anayasa Mahkemesi'nin kararı. Anayasa’nın çok maddesi çiğnendi, bu maddesi bir arkadaşımızın aramızda olmamasıyla çiğnendi, biz bu iş için namus, şeref yemini etmiştik, parlamento olarak ses çıkarmadık. Adalet anlayışı, bu bütçede var. Bu bütçede Adalet Bakanlığı’na da İçişleri Bakanlığı’na da defalarca bütçe vermişiz, milyarlarca. Diyarbakır ilinin barosunun başkanı dokuz sene önce öldürüldü, Adalet Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı defalarca bu bütçeden pay aldı, bir baro başkanının katilini dokuz senedir bulamadınız. Şimdi bakanlar buraya geldi, bizden yetki istiyor; biz bunun neyine yetki verelim Allah'ınızı severseniz!

Egemenliğin kayıtsız ve şartsız milletin olduğu konusunda yemin ettik. Nerede Esenyurt Belediye Başkanı? 1 milyonluk kentin belediye başkanı yok. Cezaevinde Profesör Ahmet Özer. Bu nasıl kabullenilebiliyor? Ahmet Türk, 3 sefer temiz kâğıdı alıyor, 4 kere 'terörist' ilan ediliyor; bu nasıl oluyor? Ovacık'taki Belediye Başkanı niye görevinin başında değil? Tunceli'de, Batman'da, Halfeti'de Belediye Başkanı niye görevinin başında değil? 

"On dakika içinde 16 bin 480 asgari ücretlinin emeği gidecek"

On dakika konuştum... On dakika içinde bu bütçeden 280 milyon lira para gidecek 2025'te, on dakika içinde 16 bin 480 asgari ücretlinin emeği gidecek, on dakikada 2025 yılında 37 milyon lira faize para vereceksiniz. Biz buna 'evet' demeyiz, geleceğe ilişkin umudumuzu da büyütürüz."