(TBMM) - Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, TBMM Kadına Karşı Şiddet ve Ayrımcılığı Araştırma Komisyonu’nda bakanlığının kadına şiddetle mücadele kapsamında yaptıkları çalışmalara ilişkin sunum yaptı. Tekin, ''Milli Eğitim Bakanlığı olarak kadın nüfusu bakımından güçlü bir aileyiz. Bakanlıkta görev yapan toplam personelimizin yüzde 55.88'i kadın çalışanlardan oluşmaktadır. Öğretmenlerimiz arasında ise bu oran yüzde 62 ile büyük bir çoğunluğu temsil etmektedir'' ifadelerini kullandı.
TBMM Kadına Karşı Şiddet ve Ayrımcılığı Araştırma Komisyonu, AK Parti İstanbul Milletvekili Hulki Cevizoğlu başkanlığında toplandı. Komisyonda Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, bakanlığının kadına şiddetle mücadele kapsamında yapılan çalışmalara ilişkin sunum yaptı.
Komisyon Başkanı AK Parti İstanbul Milletvekili Hulki Cevizoğlu, toplantının açılış konuşmasında kadına şiddetle mücadelede eğitimin önemine dikkat çekerek şunları söyledi:
''Kadına şiddeti ve ayrımcılığı önlemeye yönelik araştırma komisyonumuz toplandı. Bu konuda çeşitli çevrelerden kimlerle konuşacaksınız, kimlerden bilgi alacaksınız, araştırma komisyonu nedir gibi sorular geliyor. Milli Eğitim Bakanlığımız kadına şiddetin önlenmesi konusunda müfredat ve kız çocuklarının eğitimi, anaokulundan, belli bir yaşa kadar uyguladığı müfredat bakımından çok önemli bir fonksiyon icra etmektedir. Kadına yönelik her türlü şiddet ve ayrımcılıkla mücadelede Milli Eğitim Bakanlığı’nın mevcut düzenlemelerini, uygulamada devam eden sorunların tespitini, alınması gereken önlemleri belirlemek amacıyla Sayın Bakan Tekin'i dinleyeceğiz.''
''Kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda eğitim hayati bir rol taşımaktadır''
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, sunumuna başlamadan önce komisyon üyelerine teşekkür ederek kadına şiddeti azaltacak şekilde çalışmaların ve raporların hazırlanmasından memnuniyet duyacağını belirtti. Tekin, şunları söyledi:
''Kadın olmadan aile olmaz''
“Kadın hayatın her alanında toplumun mimarıdır. Kadını şiddetle susturmaya toplum kendi köklerine balta vurmuş demektir. Kadının olmadan aile olmaz, aile olmadan da güçlü toplum olmaz. Güçlü toplum olmadan güçlü devlet inşa edilmesi mümkün değildir. Cumhurbaşkanımızın şu ifadesi her şeyi özetlemektedir; 'Kadına yönelik şiddet adalete, merhamete ve insanlık onuruna ihanettir'. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda eğitim hayati bir rol taşımaktadır. Öncelikle bu meselenin toplumsal huzur ve adaletin korunması açısından uluslararası bir mücadele gerektirdiğini belirtmek isterim.
''Savaşlar ve kriz ortamları, şiddet vakalarının artışını da hızlandırmaktadır''
Yaşadığımız salgın süreci ve dünyanın çeşitli coğrafyalarında süregelen savaşlar ve çatışmalar eşitsizlikleri daha da derinleştirmektedir. Savaşlar ve kriz ortamları, kadınları, çocukları savunmasız bırakırken şiddet vakalarının artışını da hızlandırmaktadır. Filistin'de işgal altındaki topraklarda kadınlar, çocuklarıyla birlikte bombaların gölgesinde hayatta kalmaya çalışırken fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddetin en ağır biçimlerini yaşamaktadır. Benzer şekilde Suriye'de Baas rejimi döneminde kadınlar ve çocuklar işkence ve kötü muameleye maruz kalmıştır.
''Bakanlıkta görev yapan toplam personelimizin yüzde 55.88'i kadın çalışanlardan oluşmaktadır''
Milli Eğitim Bakanlığı olarak üzerimize düşen sorumluluğun farkındayız. Bu doğrultuda çocuklarımızın, öğretmenlerimizin ve eğitim camiamızın tüm bireylerini şiddetten korunmasını sağlamak adına kapsamlı adımlar atıyoruz. Yetişkin eğitimlerinde önemli çalışmalar yürütüyoruz. 2008 yılında başlatılan Ana-Kız Okuldayız Okuma Yazma Kampanyası ile 2018 yılında başlattığımız Okuryazarlık Seferberliği ile okuma yazma oranlarını arttırmak için yoğun bir çaba sarf ettik. Şu an itibariyle yüzde 96'nın üzerinde okur yazarlık oranına erişmiş durumdayız. Milli Eğitim Bakanlığı olarak kadın nüfusu bakımından güçlü bir aileyiz. Bakanlıkta görev yapan toplam personelimizin yüzde 55.88'i kadın çalışanlardan oluşmaktadır. Öğretmenlerimiz arasında ise bu oran yüzde 62 ile büyük bir çoğunluğu temsil etmektedir.”
