Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Genel Başkanı Ergün Atalay, "Enflasyon için düşük asgari ücretin gerektiği söyleniyor. Asgari ücretin enflasyonla ilgili olmadığını özellikle 2024 yılında yaşadık ve gördük. Asgari ücret hiç artmadı ama enflasyon artmaya devam ediyor” dedi.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun toplanmasına sayılı günler kala Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Konfederasyonun Genel Merkezinde Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) üyeleri ve ekonomi muhabirleriyle bir araya geldi. Atalay, burada asgari ücret, vergi dilimleri ve çalışma hayatıyla ilgili gündemdeki konuları değerlendirdi.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun üyelerine ilişkin konuşan Atalay, Komisyon’nun 15 kişiden oluştuğunu belirterek, “Burada 5 işçi, 5 işveren ve 5 kişi de hükümet yetkilisi var. Hükümetten Çalışma Genel Müdürü, İşçi Sağlığı Genel Müdürü, TÜİK Temsilcisi, Hazine ve Maliye Bakanlığı temsilcisi ve Ticaret Bakanlığı temsilcileri var. 5 tane de işveren temsilcisi var. Bizden de 5 arkadaşımız katılıyor” diye konuştu.

“Asgari ücretin hedeflenen enflasyonla veya gerçekleşen enflasyonla belirlenmesi benim kafama yatmıyor”

Atalay, kamuoyunda yer alan ve asgari ücretin hedeflenen enflasyon üzerinden mi yoksa gerçekleşen enflasyon üzerinden mi belirlenmesi gerektiği tartışmalarına ilişkin, “TÜİK’in verilerine ne kamuoyu ne de ben güveniyorum. Oradaki arkadaşlarımıza haksızlık yapmak istemiyorum. 2 binin üzerinde yetişmiş eleman var ama ben bu verileri markette pazarda hiç göremiyorum. Hiç kimse de hissetmiyor. Çıkıp etin fiyatı bu kadar, yumurtanın fiyatı bu kadar oldu diye konuşacak bir durumda değilim. Herkes neyin ne olduğunu yaşıyor. TÜİK’teki arkadaşlarımız da bunu yaşıyor fakat onların hesabıyla bizim hesabımız tutmuyor. O yüzden gerçekleşen enflasyonmuş, 2025 enflasyonuymuş, ikisi de benim kafama yatmıyor” açıklamasında bulundu.

“Rakam açıklayacaksam adamları konu mankeni gibi oraya koymanın anlamı yok”

Asgari ücret sürecini bizzat kendisinin yaşadığını belirten Atalay, “Bana diyorlar ki rakam açıkla. Komisyon Başkanı ve üyeleri burada. Onlar yazacaklar ve imzalayacaklar. Ramazan Bey de bunu getirecek ve Başkanlar Kurulu’na ileteceğiz. Aksi takdirde adamları konu mankeni gibi oraya koymanın anlamı yok. Komisyonda bir de gazeteci var, gazeteciye sorun bakın neler oluyor, nasıl oluyor diye. Onlar yaşadıklarını ve yaşayamadıklarını açıklayacaklar, geçinemediklerini açıklayacaklar ve komisyon başkanına verecekler. Komisyon Başkanı Ramazan Ağar sembol olarak orada duruyor. Normalde 4 arkadaşımızın yazdıklarını ülkeyi yönetenlere götürecek” diye aktardı.

“2024 yılında asgari ücret artmadı fakat enflasyon arttı”

Asgari ücretin enflasyonu tetiklediğine ilişkin algıların olduğunu dile getiren Atalay, “Enflasyon için düşük asgari ücretin gerektiği söyleniyor. Asgari ücretin enflasyonla ilgili olmadığını özellikle 2024 yılında yaşadık ve gördük. Asgari ücret enflasyona sebep olmadığını siz de ben de ülkeyi yönetenler de gördü. Asgari ücret hiç artmadı ama enflasyon artmaya devam ediyor. Bu canlı bir örnek” dedi.

“Vergi dilimlerinin iyileştirilmesi, asgari ücret komisyonumuzun çalışmalarına olumlu veya olumsuz etkilemez”

Ücretlilerin gelir vergilerinde iyileştirme yapılması konusunda hükümetin çalışmalara başlayacağı iddialarına da yanıt veren Atalay, “Bu inşallah ete kemiğe bürünür ve böyle bir şey yaşanır. Vergiyle ilgili bir düzenlemeye bu ülkenin ve işçilerin ihtiyacı var. Bununla ilgili ne yapılıyorsa yapılsın ama bizim asgari ücret komisyonumuzun çalışmalarına olumlu veya olumsuz yansıyacağını düşünmüyorum. Ama bununla ilgili çalışmayı önce bir görelim. Asgari ücretliye bir katkı sağlar mı, çünkü vergi dışı asgari ücretliler buna bir bakalım, kestirip atmayalım” ifadelerine yer verdi.

"İnsan gibi yaşayacak, nefes alacak bir ücret tespit edilmeli”

Atalay, MÜSİAD’ın yüzde 25’lik asgari ücret önerisine ilişkin, “Bununla ilgili ne yüzde 25’i ne de yüzde 50’yi konuşurum. Burada geçinebileceğimiz, insan olmaya yakışır bir ücreti komisyonumuz önümüzdeki günlerde tespit etsin. Söylenmesi gereken şeyleri söylesinler sonra ben de TÜRK-İŞ Başkanı olarak gerekenleri söylerim. O dediklerine hiç kafam yatmıyor benim” tepkisini gösterdi.

“Rakam açıklarsak işveren ve hükümetin elini güçlendiriyoruz”

TBMM önünde  "Halk için Bütçe, Demokratik Türkiye" konulu açıklamaya polis izin vermedi TBMM önünde "Halk için Bütçe, Demokratik Türkiye" konulu açıklamaya polis izin vermedi

Atalay, neden bir rakam açıklamadığına ilişkin sorulan sorulara ise, “Biz rakam söylersek, hükümet ve işveren beraber oluyorlar ve ‘Türk-İŞ bir rakam açıkladı bunun altına inmez, istedikleri gibi hareket ediyorlar’ diyorlar. Bu şekilde onların elini güçlendiriyoruz. Onun için zamanı geldi mi rakam açıklarız fakat şu an rakam söylemenin bir anlamı yok. 5 aydır rakam konuşuyoruz bunun kime ne faydası var? Kiralara zamlar gelmeye devam ediyor. Hatta rakam açıklamadık diye bazı televizyonlar bizi tenkit ediyor. Şimdi ben burada bir rakam açıklarım ondan sonra hükümetin elini güçlendiririz” değerlendirmesinde bulundu.

“3 kuruş için malını mülkünü alıp yurt dışına götürmenin bir manası yok”

Türkiye’de asgari ücret seviyesini gerekçe göstererek fabrikalarını asgari ücretin daha düşük olduğu ülkelere taşıyanları da eleştiren Atalay, "Türkiye’nin belli firmaları sağa sola gitmeye devam ediyorlar. Gittikleri yerlerde 100 dolara, 150 dolara insanları çalıştırıyorlar. Orada köle pazarı var. Aynısını bu ülkede uygulayamazsınız. Türkiye’de köle pazarı dün de olmadı, bugün de olamaz, olmaması da gerekiyor. Bu ülkeden 3 kuruş için malını mülkünü alıp yurt dışına götürmenin bir manası yok" şeklinde konuştu.

Kaynak: iha