Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 3 Temmuz 2020’de Sakarya’nın Hendek ilçesindeki Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nda meydana gelen ve 7 işçinin hayatını kaybetmesine, 100’ü aşkın işçinin de yaralanmasına neden olan patlamaya yönelik davada verilen kararı bozarak dosyayı Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Tutuklu sanık Yaşar Coşkun'un eylemlerini "bilinçli taksirle öldürme" olarak değerlendirdiği davada Yargıtay, "olası kastla öldürme" suçundan cezalandırılmasını istedi. Diğer sanıklar Asiye Angın, Ahmet Çağırıcı, Erşan Öztürk ve Aslı Düzgün'ün ise "bilinçli taksirle öldürme" suçundan yargılanmalarını istedi.
Sakarya’nın Hendek ilçesindeki Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nda 3 Temmuz 2020’de meydana gelen patlamada 7 işçi hayatını kaybederken 100’ü aşkın işçi de yaralandı. Daha sonra fabrikada kalan malların taşınması sırasında meydana gelen patlamada da 3 asker hayatını kaybetti. Ardından başlayan yargılama sürecinde Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 28 Şubat 2022 tarihindeki karar duruşmasında; sanıklar Ali Rıza Ergenç Coşkun ve Yaşar Coşkun ‘Bilinçli taksirle öldürme’ suçundan 16 yıl 3 ay, Fabrika Müdürü Hasan Ali Velioğlu hakkında ‘Bilinçli taksirle öldürme’ suçundan 12 yıl 6 ay, diğer sanıklar da 6 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Sanık Hasan Ali Velioğlu hakkında ise tutuklulukta geçirdiği süre göz önüne alınarak tahliye kararı verildi.
Mahkemenin kararı isninafa taşındı. İstinaf ise ilk derece mahkemesinin kararındaki sanık Yaşar Coşkun hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmaması ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin hukuka aykırılıkların düzeltilerek istinaf başvurularının esastan reddine karar vermişti. Dosya kapsamında sadece Yaşar Coşkun tutuklu bulunuyor.
7 defa kapatma cezası
İstinafın ardından karar Yargıtay’a taşındı. Yargıtay 12. Ceza Dairesi ise söz konusu olayın yaşandığı fabrikada daha önce gerçekleşen iş kazalarına, idari denetim ve cezalarına değindi. Yargıtay kararında, 17 Ağustos 2009’da bir işçinin ölümüne neden olan patlamaya, 29 Eylül 2009’da meydana gelen patlama sonucunda bir işçinin ölümüne, 22 Kasım 2010’da fabrikada çıkan yangına, 11 Şubat 2011’de meydana gelen patlamaya, 14 Aralık 2014’te meydana gelen patlama sonucunda bir işçinin ölümüne dikkat çekildi. Ayrıca bahse konu firmaya ilgili 2007-2012 yılları arasındaki ruhsat döneminde tüzük hükümlerine aykırı davranmaktan 7 adet ceza uygulandığı, bu cezaların 6’sının kapatma olduğu kaydedildi. 2017-2020 arasında ise 16 adet ceza aldığı bildirildi.
"Olası kastla öldürme suçu"
Tutuklu sanık Yaşar Coşkun'un eylemlerini "bilinçli taksirle öldürme" olarak değerlendirdiği davada Yargıtay, sanığın aynı fabrikada meydana gelen patlamalara ve uyarılara rağmen güvenli çalışmayı sağlamak üzere gerekli organizasyonu yapmadığı, gerekli güvenlik önlemlerini almayarak işçileri tehlikeye attığı ve patlama tehlikesine karşı mevzuatta öngörülen önlemler alınmadığı takdirde ölümlü ya da ölümlü ve yaralanmalı olayların gerçekleşebileceğini öngördüğü halde, patlama riskinin gerçekleşmesini engellemeye yönelik etkili ve yeterli tedbir almayıp, aksine usule aykırı ve izinsiz olarak barut üretimi ve depolanması, ruhsatsız yapılar inşa edilmesi gibi eksik, hatalı ve tehlikeli çalışma yöntemine devamla ve dolayısıyla ‘olursa olsun’ düşüncesiyle gerçekleşen muhtemel neticeye kayıtsız kalarak hareketini sürdürmek suretiyle muhtemel neticeyi kabullenmesi nedeniyle sübut bulan eyleminin ölen sayısınca olası kastla öldürme ve mağdurların yaralanmalarının niteliğine göre her bir mağdur ve/veya şikâyetçi mağdur sayısınca "olası kastla öldürme" suçundan cezalandırılması gerektiğine karar verdi.
Diğer sanıklar Asiye Angın, Ahmet Çağırıcı, Erşan Öztürk ve Aslı Düzgün'ün eylemleri "basit taksirle öldürme" verilen cezanın “iş yerinde süreklilik arz edecek şekilde iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine aykırı nitelikte bir çalışma düzeni bulunduğunu bilmelerine rağmen kendilerine yüklenen yükümlülükleri yerine getirmeyip, bu güvenliksiz ortamda işçilerin çalışmalarına göz yumarak gerçekleşmesini istemedikleri ancak öngördükleri sonucun meydana gelmesini engelleyecek şekilde objektif özen yükümlülüğüne uygun davranmamaları nedeniyle sübut bulan eylemlerinin bilinçli taksirle öldürme suçunu oluşturduğu gözetilmeden, dosyada mevcut delil durumuna uygun düşmeyen yetersiz gerekçelerle basit taksirle öldürme suçundan hükümler kurularak, suç vasfında yanılgıya düşülmesi” gerekçesiyle "bilinçli taksirle öldürme" suçundan yargılanmaları gerektiğini belirtti. Sanıklar, güvenlik eksikliği ve işçilerin hayatını riske atan çalışma düzenine göz yummakla suçlandı.
Dosya, yeniden incelenmek ve belirtilen hataların düzeltilmesi için Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.