Yurt

Yüreğir Belediye Başkanı Demirçalı'dan Adana Şehir Hastanesi'ni işleten şirkete "Emlak Vergisi" tepkisi: ”Yüreğir’in hakkını kimseye yedirmeyiz”

Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı, Adana Şehir Hastanesi'ni işleten şirketin 2018 yılından bu yana Emlak Vergisi ödemediğini belirterek, “Bugüne kadar gerektiğinde boğazından kesip vergisini ödeyen Yüreğirli vatandaşın günahı nedir? Neden onlar vergi öderken devlete ait arsa üzerinden milyonlarca gelir elde eden şirket vergi ödememektedir? Yüreğir’in hakkını kimseye yedirmeyiz. Vergi borcu namus borcudur” dedi.

(ADANA) - Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı, Adana Şehir Hastanesi'ni işleten şirketin 2018 yılından bu yana Emlak Vergisi ödemediğini belirterek, “Bugüne kadar gerektiğinde boğazından kesip vergisini ödeyen Yüreğirli vatandaşın günahı nedir? Neden onlar vergi öderken devlete ait arsa üzerinden milyonlarca gelir elde eden şirket vergi ödememektedir? Yüreğir’in hakkını kimseye yedirmeyiz. Vergi borcu namus borcudur” dedi.

Adana Şehir Hastanesi'ni işleten şirketten alacakları ile ilgili açıklama yapan Başkan Demirçalı, şunları söyledi:

“Göreve geldiğimiz günden bugüne Yüreğir’imiz ve Yüreğir halkımız için var gücümüz ile tüm ekibimizle birlikte çalışmaktayız. Belediyeyi yaklaşık 1,1 milyar TL borç ile devraldık. Söz konusu borcun bizim hacmimizdeki bir ilçe için çok büyük bir rakam olduğu tartışmasızdır. Kurum olarak oluşturduğumuz mali disiplin sayesinde devraldığımız borçların büyük bir kısmını ödemiş ve aksatmadan ödemeye de devam etmekteyiz. Yüreğir halkının bugüne kadar mahrum bırakıldığı yerel hizmetleri herhangi bir sekteye uğratmaksızın, vatandaş odaklı, sosyal belediyecilik anlayışı çerçevesinde günden güne geliştirdiğimiz projelerimiz ve kamusal hizmetlerimiz ile Yüreğirlimize ulaştırmanın gururunu taşımaktayız. Bu kapsamda yasaların belirlediği sınırlar çerçevesinde Belediye'miz mevcut kamu gelirlerinin tespiti, tahsili ve artırılmasına yönelik kurumumuz bünyesinde çalışmalar başlatılmıştır. Gelirler Şube Müdürlüğü'müzce başlatılan incelemeler neticesinde Adana Şehir Hastanesi’ni, Yap-İşlet-Devret modeli ile işleten ADN PPP Sağlık Yatırımları A.Ş.'nin yasalar çerçevesinde Emlak Vergisi vermesi gerekirken, adı geçen şirketin bildirimde bulunmayıp yıllarca vergi ödemediği, Yüreğir Belediyesince önceki dönemde herhangi bir tahsil işleminin de gerçekleştirilmediği tespit edilmiştir. 2018 yılından beri vergi ödemesi gerekirken vergi ödemeyen şirket hakkında gerekli idari işlemler başlatılmış şirkete vergi ceza ihbarnameleri düzenlenerek tebliğ edilmiştir. Halen yatağa aç giren çocukların bulunduğu, asgari ücretli ailelerinin ise kıt imkanlarından ayırarak, boğazlarından kısarak vergilerini ödediği Yüreğir’de, adeta özel hastane gibi hizmet veren, hasta vatandaşımızdan ek ödeme adı altında yüklü miktarda paralar kazanan, yine çok sayıda ticari işletme üzerinden gelir elde eden, yerli ve yabancı ortaklı konsorsiyumdan oluşan şirketin vergi ödemesi gerekirken ödememesi ve Belediye tarafından bu konuda idari ve hukuki sürecin işletilmemesi en basit tabiriyle Yüreğirliye hakarettir, tüyü bitmemiş yetimin hakkına tecavüzdür.

“40 milyon 396 bin alacağımız var”

Kanun hükümleri bu kadar açık iken adı geçen şirket vergi ödeme yükümlülüğünden kurtulmak veya geciktirmek amacıyla Belediyemizce tebliğ edilen faiz ve ferileri hariç toplam 40 milyon 396 bin 922 TL tutarındaki vergi ceza ihbarnamesinin iptali için Adana 2.Vergi Mahkemesi’ne açtığı dava ile konuyu yargıya taşımıştır. Yasal süreç Hukuk İşleri Müdürlüğü’müzce titizlikle takip edilmektedir. Emlak Vergisi Kanunu’nun açık hükümlerine rağmen vergi cezasının iptali için açılan davayı anlamak mümkün değildir. Nitekim birebir benzerlik gösteren Mersin Şehir Hastanesi emlak vergi borcunu konu alan davada, Mersin 2. Vergi Mahkemesi’nce vergi yükümlülüğünün yüklenici şirkete ait olduğuna karar verilmiş, anılan karar istinaf incelemesi üzerine Adana Bölge İdare Mahkemesince de onanmıştır.”

Demirçalı, Adana Şehir Hastanesi'ni işleten şirket ile aralarındaki yargı sürecinin yakından takip edildiğini, göreve geldikleri ilk günden beri “şeffaflık” ilkesiyle hareket ettiklerini sözlerine ekleyerek, yargı sürecine ilişkin şu bilgileri verdi:

“Yüreğir ilçesi Köprülü Mahallesi, 11706 ada 15 ve 16 parselde tapuda kayıtlı bulunan arsa vasıflı taşınmazlar, Maliye Hazinesi adına kayıtlı iken, Sağlık Bakanlığı'nca uygulanan bir Kamu-Özel Şirket Ortaklığı Programı çerçevesinde imzalanan proje sözleşmesi gereğince tapuda taşınmazların tapu kayıtları üzerinde, yüklenici şirket ADN PPP Sağlık Yatırımları A.Ş. lehine 28 yıl süre ile taşınmazdan bağımsız ve sürekli nitelikte bir üst hakkı tesis edilmiştir. Tapuya kayden tesis edilen bu üst hakkı ile 6428 Sayılı Sağlık Bakanlığınca Kamu Özel İşbirliği Modeli ile Tesis Yaptırılması, Yenilenmesi ve Hizmet Alınması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ve Uygulama Yönetmeliği çerçevesinde, Adana Entegre Sağlık Kampüsü’nün oluşturulmasına yönelik olarak finansman, tasarım, inşaat işlerinin yapılması, belirli hizmetlerin sağlanması ve ticari alanların işletilmesi konularında yapılan ihaleyi kazanan konsorsiyumun oluşturduğu yüklenici ADN PPP Sağlık Yatırımları A.Ş. lehine iş ve işlemler tesis edilmiş, ayrıcalıklar tanınmıştır. Tesis edilen bu üst hakkı gereğince her iki parsel üzerinde binalar inşa edilmiştir. Bina inşaatları 14 Eylül 2017 tarihinde tamamlanarak faaliyete başlamıştır. Bahsi geçen parsellerden biri hastane ve poliklinik olarak, diğeri ise ticaret/iş merkezi olarak faaliyetlerini devam ettirmektedir. Yani Maliye Hazinesi’ne ait arsa üzerindeki binalar bahsi geçen şirket tarafından yapılmış ve hali hazırda kullanılmaya, işletilmeye ve kiraya verilmeye devam edilmektedir. Güncel tapu kaydına göre, üst hakkına dayalı olarak ADN PPP Sağlık Yatırım A.Ş, şehir hastanesi binası, poliklinikler ve ticari alanlardan oluşan binaların tamamının maliki olarak görülmektedir.

“Emlak Vergisi kanunu hükümleri uygulanmalı”

1319 Sayılı Emlak Vergisi Kanunu 1. maddesi ‘Türkiye sınırları içerisinde bulunan binalar bu kanun hükümlerine göre Bina Vergisi’ne tabidir’ denilmektedir. Yine 1319 Sayılı Kanunun 3. maddesinde yer alan Bina Vergisi’ni, binanın maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa binaya malik gibi tasarruf edenler öder’ hükmü ile bina vergisi ödemesi gereken mükellefin kim olduğu tereddüte mahal vermeyecek şekilde belirtilmiştir. Mevzuat hükümleri, tapu kaydı, proje sözleşmesi gereği ‘üst hakkı’ ile tanınan ayrıcalık sebebiyle şehir hastanesi kompleksinde yer alan binaların tamamını malik sıfatıyla kullanan ADN PPP Sağlık Yatırımları A.Ş.’nin Yüreğir Belediyesi'ne emlak vergisi ödemesi gerektiği açıktır. Kaldı ki yıllardır hiçbir hizmet bedeli alınmaksızın Belediye olarak çok sayıda personelimiz ve hizmet aracımız ile Şehir Hastanesi'ne aksatmaksızın kamu hizmeti götürülmektedir. Anılan şirketin içerisinde olduğu konsorsiyumun, Bursa, Elazığ, Yozgat, Gaziantep Şehir Hastaneleri başta olmak üzere başka şehir hastanelerinin inşaat ve işletilmesini de benzer şekilde yüklenici firma olarak devraldığı bilinmektedir. Yargıya intikal etmiş dava ile ilgili olarak yargıyı etkilememek adına yorum yapılmasının doğru olmadığını düşünsem de adı geçen şirketin süreci uzatmak için yoğun çaba sarf etmesinin arkasında hangi düşünce yattığını anlamakta zorluk çekiyorum.

“Vergi borcu namus borcudur”

‘Vergi borcu namus borcudur’ anlayışıyla bugüne kadar gerektiğinde boğazından kesip vergisini ödeyen Yüreğirli vatandaşın günahı nedir? Neden onlar vergi öderken devlete ait arsa üzerinden milyonlarca gelir elde eden şirket vergi ödememektedir? Neye güvenmektedir? Yatağa aç giren her bir çocuğun babasının omuzlarındaki ağırlığı kalbinde en derinden hisseden bir baba, Yüreğirli bir kardeşiniz, bir belediye başkanınız olarak, Yüreğirlinin hakkını her bir kuruşuna kadar korumak adına sürecin yakından takipçisi olacağım.”