Bartın

Amasra Maden Faciası davası... Mahkeme, tarafların mütalaaya karşı savunmada bulunması için davayı erteledi

Amasra Maden Faciası Davası’nda savcılık mütalaasını açıkladı. Savcılık mütalaasında Müessese Müdürü Cihat Özdemir, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekçi’nin, İşletme Baş Mühendisi Mehmet Tural’ın ve İş Güvenliği ve Sağlığı Şube Müdürü Volkan Soylu’nun olası kastla öldürme suçu gerekçesiyle 43 kez 20 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istendi.

Amasra Maden Faciası Davası’nda savcılık mütalaasını açıkladı. Savcılık mütalaasında Müessese Müdürü Cihat Özdemir, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekçi’nin, İşletme Baş Mühendisi Mehmet Tural’ın ve İş Güvenliği ve Sağlığı Şube Müdürü Volkan Soylu’nun olası kastla öldürme suçu gerekçesiyle 43 kez 20 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istendi. Savcılık, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına ve adli kontrollerin devamına dair karar verirken, tarafların mütalaaya karşı savunmada bulunması ve  keşif için yeniden değerlendirme yapılması için davayı 20 Ocak Pazartesi saat 10.00 tarihine erteledi.

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesi'ne ait maden ocağında 14 Ekim 2022'de 43 işçinin hayatını kaybettiği, 9 işçinin yaralandığı patlamaya ilişkin 4'ü tutuklu 23 sanığın yargılanmasına davanın onuncu duruşmasıyla devam edildi.

Davanın onuncu duruşması, savcılık makamının esas hakkında mütalaasını sunmasıyla başladı. Savcılık mütalaasında; Müessese Müdürü Cihat Özdemir, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekçi’nin, İşletme Baş Mühendisi Mehmet Tural’ın ve İş Güvenliği ve Sağlığı Şube Müdürü Volkan Soylu hakkında önce TCK'nın 81'inci maddesinde düzenlenen "adam öldürme" fiilinden müebbet hapis cezası istendi. Savcılık daha sonra suçun olası kastla işlendiğine işaret ederek TCK'nın 21'inci maddesinin 2'nci fıkrasının uygulanmasını istedi. Bu madde, müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda 20 yıldan 25 yıla kadar hapis cezasını öngörüyor. Bu durumda 4 sanık hakkında 43 kez 20 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Ayrıca, 4 sanık hakkında seçme ve seçilme haklarından da mahrumiyet talep edildi.

Mütalaanın açıklamasının ardından duruşma, taraf avukatlarının esas hakkındaki savunmalarıyla devam etti. Duruşmada söz alan taraf avukatları mütalaaya ilişkin beyanda bulunmak için ek süre talep etti.

"Sanıklar tehlikeli koşullarda üretime devam etmek için hileye başvuruyor"

Müşteki avukatı Derviş Emre Aydın, sanıklara dair beyanlar için süre talebinde bulundu. Aydın, "Sanıklar aspiratörün mevcut ocak açıklığını havalandırmaya yetmediğini biliyorlar. Fakat önlem almak yerine tehlikeyi arttıracak hareketler yapıyorlar. İşletme projesinde olan -350 kota ve hatta projede olmayan daha alt kotlara iniyorlar. Tehlikeyi arttırıyorlar. Teftiş Kurulu raporunda 4 metrekare olarak gösterilen kısımların gerçekte 12 metrekare olduğu ortaya konuyor. Sanıklar tehlikeli koşullarda üretime devam etmek ve hava hızını yüksek göstermek için hileye başvuruyorlar. Bu olası kastı ağırlaştıran bir unsur. Metan sensörlerinin mevzuat gereği tavana yerleştirilmesi gerekirken sensörler sanıklar tarafından yerleri değiştiriliyor" diye konuştu.

"Sanıkların cezalandırılmasını istiyoruz"

Yaşamını yitiren madencilerin ailelerinin avukatı Evren İşler de mütalaaya karşı savunma yapmak için süre talep etti. İşler, "Bu aşamaya kadar ısrarla vurguladığımız iki eksik hala devam ediyor. Keşfin hala yapılmamış olması. ATİM’den gelen verilerin güvenilirliğine de güvenmiyoruz. Sanıkların cezalandırılmasını istiyoruz" dedi.

"Birçok kişinin canı yanacak demişti"

Duruşmaya verilen on dakika aranın ardından maden ocağı patlamasında ağır yaralanan İzzet Ak söz aldı. Ak, mahkeme salonuna tekerlekli sandalyede geldi. Ak, “Levent Bey, işçi yanlısı bir mühendisti. Katliamdan 6 ay önce -320’deki projeye izin vermek istemediğini söylemişti. ‘Birçok kişinin canı yanacak’ demişti. ‘Onayım yok ama mecburum’ demişti. Allah’tan korkusu varsa doğruları söylesin. Kendisi duvarları yumrukluyordu, bu olaylara izin vermemem gerekiyor diye. Selçuk Ekmekçi de hala üretim baskısı yok’ diyor. Bunu nasıl söyleyebilir? O kadar işçinin canı ucuz mu?” dedi.

Elektromekanik başmühendisi olarak görev yapan sanık Serkan Özdoğan ve İş güvenliği uzmanı Hidayet Gökdere başta olmak üzere tutuksuz yargılanan sanıklar söz alarak, üzerlerine atılı suçları kabul etmeyerek beraatlerini talep etti. Bu esnada salonda bulunan madenci yakınları sanıklara bağırarak tepki gösterdi.

Tutuklu işletme baş mühendisi: "Havalandırma kusuru benim görev tanımımda yok"

Tutuklu bulunan sanık Volkan Soylu, tahliyesini ve beraatini talep etti. Bir diğer tutuklu sanık İşletme Baş Mühendisi Mehmet Tural ise "Biz yazılı savunmalarımızı yaptık. Görev tanımımda olmayan bir sürü şeyden sorumlu tutuluyorum ben. Ben yedi buçuk ay baş mühendislik yaptım. Benim yöneticilik vasfım yok. Ben talimatı onlardan aldım. Yönetim komitesinde herhangi bir görevim yok. Havalandırma kusuru benim görev tanımımda yok. Hiçbir zaman işçileri sıkıntıya sokacak bir çalışma yapmadım. İşçilere baskı yapmadım. Beni burada doğrudan ilgilendiren tek husus, üretim baskısı. Biz üretim rakamlarıyla ilgili bilgileri burada sunduk. Benim baş mühendislik dönemimde hedefin üstüne çıkamamışız. Her şey dört dörtlük müydü değildi. Teknik müdür yardımcısı başımızda yoktu" ifadelerini kullandı.

Duruşmada söz alan sanık avukatları, mütalaaya karşı süre taleplerini yeniledi. Savcılık, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına ve adli kontrollerin devamına dair karar verirken, tarafların mütalaaya karşı savunmada bulunması ve  keşif için yeniden değerlendirme yapılması için davayı 20 Ocak Pazartesi saat 10.00 tarihine erteledi.