Ağbaba: “Türkiye’de Özgürlükler Geriliyor”
TBMM’de yürüttüğü aktif muhalefetle ORC Araştırma’nın anketinde TBMM’nin en çalışkan milletvekili seçilen CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada HDK tutuklamalarına sert tepki gösterdi.
Genel Kurul'da Siber Güvenlik Kanunu Teklifi ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşmeleri devam ederken söz alan Ağbaba, 18 Şubat'ta İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan HDK soruşturması kapsamında yapılan tutuklamaları eleştirdi.
“Bu Ülke 12 Eylül’ü Gördü Ama Aynı Uygulamalar Devam Ediyor”
"Bu ülke çok darbe dönemini gördü, 12 Eylül’ü gördü ancak 12 Eylül’e benzer uygulamalar hâlâ maalesef devam ediyor. 12 Eylül’de işkence, kapı kırma, gözaltılar meşhurdu gece sabaha karşı, aynı uygulamalar katmer katmer devam ediyor. Bir taraftan anlaşılıyor ki PKK’yla görüşüyorsunuz, hatta Abdullah Öcalan’a 'PKK kurucu önderi' diye hitap ediyorsunuz. PKK’yla barış yaparken bir başka düşman yaratıyorsunuz; HDK."
Ağbaba, HDK’ye yönelik operasyonlarda tutuklanan bazı isimleri örnek göstererek bu sürecin hukuksuz olduğunu öne sürdü.
"Geçmişte Emek Partisi Genel Başkanlığı yapmış Ercüment Akdeniz HDK kongresine katıldığı için tutuklanıyor ya da gazeteci Elif Akgül tutuklanıyor ya da Pınar Aydınlar, Ayşe Bengi Çelik gibi isimler tutuklanıyor. Emek Partisi'nin İstanbul İl Başkanı tutuklanıyor, niye? HDP kongresine gitti diye. Bu insanlar bir partiyi temsil ediyor, davetiye geliyor, bazen görüşüne katılıyorsunuz, bazen katılmıyorsunuz, gidiyorsunuz. Ya, bundan dolayı bir tutuklama sebebi olabilir mi? PKK’yla barışıyorsunuz, yeni bir düşman yaratıyorsunuz; 'HDK' diye bir örgüt yaratmaya çalışıyorsunuz."
Ağbaba, sanatçı Pınar Aydınlar’ın evine yapılan polis baskınına da tepki gösterdi:
"Pınar Aydınlar’ın evi basılıyor sabah sabah 05.20’de, evinde oğlu ile kızı var 'Müsaade edin, kapıyı açayım' diyor. Koçbaşıyla kapıyı vuruyorlar, kadını yatırıyorlar antrede, kadının kafasına uzun namlulu silahları dayıyorlar ve oğlunu da çamaşır makinasının önünde gözaltına almaya çalışıyorlar. Aydınlar herkesin tanıdığı bir sanatçı. Hatta bugün görüşmeleri sürdüren Sırrı Süreyya Önder’le beraber 2014’te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olmuş birisi."
“2025 Türkiye’sinde Açık Bir Faşizm Yaşanıyor”
Veli Ağbaba, mevcut iktidarın politikalarını eleştirerek sürecin geçmişte eleştirilen dönemlerden daha sert olduğunu iddia etti:
"2025 Türkiye’sinde Türkiye âdeta bir faşizm yaşıyor. FETÖ uygulamalarını eleştirdik ama ondan betersiniz, FETÖ taktiklerinden betersiniz. Onlar hiç olmazsa bir gerekçe buluyordu, sizde o gerekçe de yok. Hani '28 Şubat' diyorsunuz ya, 28 Şubat'ı tasvip etmiyoruz ama 28 Şubat'tan çok daha kötü günler yaşıyor bu memleket, 28 Şubat'tan çok daha kötü günleri yaşıyor kadınlar."
Cezaevlerinde yaptığı ziyaretlerde mahkumların yaşam koşullarının kötü olduğunu belirten Ağbaba, gözaltına alınanların maruz kaldığı muameleleri şöyle değerlendirdi:
"Ben cezaevine gittim arkadaşlar, koşulları kötü. Bırakın koşullarını, bu insanların gözaltına alınması örtülü bir faşizm değil, âdeta açık bir faşizmdir."
"Haçova Köyü’nde Büyük Bir Mağduriyet Yaşanıyor"
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Malatya’nın Yeşilyurt ilçesi İkizce Mahallesi'nde yol açma çalışmaları sırasında kullanılan dinamit nedeniyle zarar gören evi de gündeme getirdi. Bölgedeki plansız çalışmaların ve mülkiyet sorunlarının halkı mağdur ettiğini belirten Ağbaba, yetkililere çağrıda bulundu.
"Malatya, biliyorsunuz, deprem bölgesi. Türkiye’de depremlerden en çok etkilenen illerden biri. Yıkılan bina sayısı bakımından ikinci sırada, oransal olarak ise birinci sırada yer alıyor. Şimdi Haçova dediğimiz köyde TOKİ konutları inşa ediliyor. Ancak burada vahşi bir uygulama var. Taş ocaklarında dinamitler patlatılıyor. Dün akşam yol açmak için patlatılan dinamitler nedeniyle bir evin üzerine kayalar düştü. Defalarca uyarıda bulunuyoruz, ancak maalesef bu uyarıları dikkate alan kimse yok."
"Mülkiyet Hakları Hiçe Sayılıyor"
Ağbaba, Haçova’da (İkizce) mülkiyet sorunlarının devam ettiğini ve vatandaşların mağdur edildiğini belirterek şöyle konuştu:
"Şehrin neredeyse göbeğindeki arazilere ve üzerinde binalar bulunan arazilere çok düşük bedeller teklif edilerek insanların mülkiyet hakları ellerinden alınmaya çalışılıyor. Haçova (İkizce) köylüleri büyük bir mağduriyet yaşamaya devam ediyor, ancak maalesef onların sesini duyan kimse yok. Biz, onların sesi olmaya ve haklarını savunmaya devam edeceğiz." dedi.